Tayyip Erdoğan ile AKP kadroları, sermayeye kaynak yetiştirme yeteneğini-gücünü yitirmediğini kanıtlamak zorunda.

İnşaat sektörüne yeni kaynak: Afet Yeniden İmar Fonu

Önceki gün (6.3.2023) Meclis Başkanlığına AKP’li 106 milletvekilinin imzasıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tüzel kişiliği olan “Afet Yeniden İmar Fonu” kurulmasının öngörüldüğü bir yasa teklifi verildi.

Birinci Maddesinde kurulma amacı şu sözlerle açıklanıyor; “doğal afetler nedeniyle afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı ve üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın sağlanması, yönetilmesi ve ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarılmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.

Fonun yönetim kurulu eliyle yönetilmesi öngörülüyor. Kurul, Hazine ve Maliye Bakanı Başkanlığında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği; Enerji ve Tabii Kaynaklar; Tarım ve Orman; İçişleri; Ulaştırma ve Altyapı Bakanları ile Strateji ve Bütçe Başkanından oluşturulmuş. Strateji ve Bütçe Başkanının, Cumhurbaşkanının etki ve gücünü her an duyumsayabileceği bir ortam için yönetim kurulu üyesi yapıldığı düşünülebilir. Tayyip Erdoğan’ın teklifin verildiği gün yaptığı açıklamasından, Cumhurbaşkanlığı Ofislerine bağımlı bir yapı öngörüldüğü anlaşılıyordu. Teklifte, kaynak dağıtımı usul ve esaslarının Cumhurbaşkanınca belirlenmesi öngörülüyor. Bağlantı eksikliğini çıkaracağı bir kararname ile giderebilir.

Fonun temel görevi, kamu gücü ve yetkisini kullanarak para bulmak, topladığı paraları, altyapı-üstyapı ve konutları yapan müteahhitlere ödenmek üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına aktarmak.

Teklifin Dördüncü Maddesinde, Fonun kaynakları sıralanıyor. Yelpaze çok geniş tutulmuş. Bütçeye konulacak ödenekler; yurt içi ve dışı sermaye piyasalarından alınacak borçlar/krediler; bağış, yardım, hibeler. Unutulan bir şey kalmasın diye “diğer gelirler” sözcüklerini eklemeyi ihmal etmemişler. 

Olabildiğince çok para bulabilmesinin önündeki bütün engeller kaldırılmaya çalışılmış. Bu konuya verilebilecek üç önemli örnek var:

Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında 28.3.2002 günlü 4749 sayılı Yasaya eklenen Ek Sekizinci Maddesinde Türkiye Cumhuriyeti adına dış finansman sağlanacağı, bakan yetkisiyle Afet Yeniden İmar Fonuna ya da ilgili kurum ve kuruluşlara karşılıksız tahsis edilmesi öngörülüyor.

Kurum ve kuruluşlar Fona kredi-borç verirken, yasalarındaki yasak ve sınırlamalardan bağışık tutuluyor. Üçüncü örnek olarak verilen vergi bağışıklıklarına yabancı değiliz: bağış yapanlar, ödedikleri tutarların hepsini, gelir ve kurumlar vergisi matrahından düşebilecekler. Vergi ödemeyip, bağış yapmaları sayesinde hayırsever vatandaş olarak anılma fırsatı yakalıyorlar.

Teklif, afetle yıkılan yapıların yeniden yapılması, yenilenmesi gibi amaçlarla verildiği algısı uyandırıyor. Satır aralarına bakıldığında bununla sınırlı olmadığı, kentsel dönüşümün gerektirdiği giderlerin karşılanması amacıyla çıkarıldığı anlaşılıyor. Teklifin Meclise sunulduğu gün Tayyip Erdoğan, kentsel dönüşüm için uzun vadeli kaynak bulunacağının müjdesini vermişti.

Depremin yol açtığı maddi hasar çok büyük. Yalnızca konutlar değil, kentlerin bütün altyapısı çöktü. En düşük tahmin 55 milyar ABD doları; TÜRKONFED 84 milyar; BM Kalkınma Programı Türkiye Temsilcisi 100 milyar ABD Dolarına ulaşabileceğini söylüyor. Yıkılan, yenilenmesi gereken 500 bin konuttan söz ediliyor. Gereken paranın bir biçimde bulunması gerekiyor.

İnşaat sektörü, tam da talep ve kaynak yetersizliği gibi nedenlerle zor durumlara düşmüşken, deprem oldu. Piyasa canlanacak. Hasar o denli büyük ki; ne koşulda olursa olsun kaynak arayışlarına haklı gerekçeler bulunabilir.

Banka kredisi gibi geleneksel yöntemlerle Konut sektörü desteklenemiyor. Kısa vadelerle topladıkları mevduatları uzun süreler sonra dönecek kredilerde kullandırmak Bankaların işine gelmiyor. Yüksek faizlerin ise isteklisi olmuyor. Geçmiş yıllarda düşük faizli konut kredileri vermeye zorlanan kamu bankaları zor durumlara düştü. Sürdürülemedi.

Tayyip Erdoğan ile AKP kadroları, sermayeye kaynak yetiştirme yeteneğini-gücünü yitirmediğini kanıtlamak zorunda. Deprem ve sonrasında yaşananlar, işlerini çok zorlaştırdı. Depremle yitirdiklerini depremle kazanmaya çalışmak isteyeceklerdir.