Türkiye Psikiyatri Derneği'nden 'intihar' haberleri uyarısı

Türkiye Psikiyatri Derneği, 2014 yılında yaptığı 'medya ve intihar' başlıklı metni yeniden gündeme getirdi. Metinde 'Medyada intihar vakalarının tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulmasının, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir' uyarısı yapılıyor.

soL - Haber Merkezi

Son günlerde artan intihar haberleri ve basın kuruluşlarının bu haberleri "ayrıntılı ve dramatize" şekilde sunmasına ilişkin Türkiye Psikiyatri Derneği'nden uyarı geldi.

2014 yılında da benzer bir sürecin yaşandığına atıf yapan Dernek, o yıl yapılan açıklamayı yeniden paylaşarak, "İntihar, her yıl 800 binden fazla kişinin yaşamını yitirmesine yol açan çok önemli bir halk sağlığı sorunudur. Ülkemizde son 10 yılda yaklaşık 29000 kişi, yalnız 2013 yılında ise 3189 kişi intihar sonucu hayatını yitirmiştir. Bu rakamın %27'sini kadınlar,  %73'ünü ise erkekler oluşturmaktadır" ifadesini kullandı.

Açıklamada intihar haberlerinin tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulmasının intihara eğilimli insanlar üzerinde olumsuz etkiler yarattığına dikkat çekilirken, "Hem ülkemizde hem de dünyada medyada intihar haberlerinin veriliş biçimine dikkat edilmediği zaman intihar girişimlerinin arttığını gösteren çok sayıda örnek bulunmaktadır. Yıllar önce Boğaziçi Köprüsü’nde intihar girişimi haberlerinin verilmesinin kesilmesinden sonra intihar girişimlerinin azalması, Avusturya’da intihar haberlerinin kısıtlanmasından sonra intihar olgularının azalması gibi örnekler intiharın medyada yer alması ile gerçekleşmesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır" denildi.

Derneğin yeniden gündeme getirdiği kapsamlı açıklaması şu şekilde:

Medya ve intihar

Son günlerde yazılı, görsel ve sosyal medyada intihar haberlerinin sıklıkla yer almaya başladığı görülmektedir. Medyanın bu haberleri detaylı olarak ilettiği ve hatta görsel materyalleri sıklıkla kullanıldığı görülmektedir. Medyada intihar vakalarının tüm detaylarıyla, dramatize edilerek, görsel öğeler eşliğinde sunulması, intihara eğilimli insan üzerinde olumsuz etkiler yarattığı bilinmektedir. Hem ülkemizde hem de dünyada medyada intihar haberlerinin veriliş biçimine dikkat edilmediği zaman intihar girişimlerinin arttığını gösteren çok sayıda örnek bulunmaktadır. Yıllar önce Boğaziçi Köprüsü’nde intihar girişimi haberlerinin verilmesinin kesilmesinden sonra intihar girişimlerinin azalması, Avusturya’da intihar haberlerinin kısıtlanmasından sonra intihar olgularının azalması gibi örnekler intiharın medyada yer alması ile gerçekleşmesi arasındaki ilişkiyi ortaya koymaktadır. Medyada ayrıntılı resim ve görüntülerle verilen haberlerden sonra benzer yöntemi kullanarak intiharların arttığı bildirilmiştir. Aynı zamanda tehlikeli davranışlarda bulunma ve depresyon oranlarında da artış gözlenmiştir.

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hak ve Sorumluluklar Bildirgesi’nde “İntihar olayları hakkında haber çerçevesini aşan ve okuyucu veya izleyiciyi etki altında bırakacak nitelikte ve genişlikte yayın yapılmamalıdır. Olayı gösteren fotoğraf, resim veya film yayınlanmamalıdır” denilmektedir. Ancak çoğu zaman bildirgeye uyulmadığı görülmektedir. 

Medya intihar haberi yapmadan önce azami çekinceyi göstermeli ve haber yapılacaksa; yalnız gerekli bilgilerle yetinilmeli, yönteme değinilmemeli, en basit ve yoksun bilgilerle, ayrıntılara değinilmeden haber yapılmalı, intihar davranışına yönelik alternatifler vurgulanmalı ve intihar hiçbir zaman yüceltilmemelidir. 

Dünya Sağlık Örgütü’nün aşağıda yer alan intihar haberlerinin medyada yer alması ile ilgili kurallar listesi ülkemizde de bir an önce uygulanabilir hale getirilmelidir.

  • Haberde ölme kararında rol oynayan psikososyal nedenler aydınlatılmalı, altta yatan bir psikiyatrik hastalık varsa belirtilmelidir. İntihara yol açan depresyon, madde bağımlılığı gibi hastalıkların tedavisinin olduğu vurgulanmalı ve nasıl yardım alınacağı konusunda bilgi verilmelidir. Kişilerarası ilişki güçlükleri ve çatışmalarda çözüm yollarını örneklerle belirten yol gösterici haberler şeklinde verilmelidir.
  • İntihar, haberlerde cesur bir davranış olarak sunulmamalı. Haber ilk sayfalarda, resimli, renkli ve intihar yöntemi ayrıntılı verilmemelidir.
  • Olay romantik ve gizemli bir davranış olarak gündemlenmemelidir.
  • İntihar bir çözüm yolu olarak gösterilmemelidir.
  • İntihar girişimlerinden sonra meydana gelebilecek ağır bedensel sorunlar-beyin hasarı, felç,vs- tanımlanmalı ve caydırıcı bir şekilde kullanılmalıdır.
  • İntiharlar bir problem çözümü olarak sunulmamalıdır. Çeşitli başka etkili çözüm yolları olduğu, bunlara ulaşamama durumunda bu sonucun ortaya çıktığı belirtilmelidir.
  • Kurbana bazı özenilebilecek nitelikler, dikkat çeken özellikler ve bir özel statü kazandıracak sunumlardan kaçınılmalıdır.
  • Kurbana intihar davranışıyla bir ün kazandırılmamalı, intiharın ün kazanmak için bir yol olduğu mesajı verilmemelidir.
  • Haberlerde bireylerin intihar düşünceleriyle baş etmelerine yardımcı olabilecek kurumlar, tedavi seçenekleri hakkında bilgi verilmelidir.
  • Tercihen yalnızca ölümle sonuçlanan intihar davranışı haber yapılmalı ve haber kısa, resimsiz, intihar yöntemi bildirilmeden verilmelidir.
  • Nasıl intihar edilebileceğini gösteren ayrıntılı intihar haberlerinden sakınılmalıdır.
  • Olay hiçbir şekilde geniş ve tekrarlayan biçimde haberleştirilmemelidir.
  • Lokal medya ve sağlık kurumları arası sürekli bir diyalog sağlanmalıdır.

Medyanın tüm mecralarında yer alan intihar haberleri yukarıda sıralanan evrensel ilkeler çerçevesinde yeniden gözden geçirilmeli, bir an önce sakıncalı yazılı ve görsel materyallerin yayımı durdurulmalı, intiharı özendiren ve intihar yöntemlerini gösteren internet sitelerine erişim engellenmelidir. 

Türkiye Psikiyatri Derneği Merkez Yönetim Kurulu