TKP'li Eğitim Emekçileri: Çocuklarımızı sermayenin istekleri doğrultusunda eğitmeyi kabul etmiyoruz

Türkiye Komünist Partili öğretmenler bir açıklama yaparak, eğitim-öğretim sisteminin patronların ve gericiliğin elinde olduğunu, eğitim kurumlarının karanlığa teslim edildiğini söyledi. 'Eğitim Emekçileri Bildirgesi' yayımlayan TKP'li öğretmenler, parasız, eşit, bilimsel, laik eğitim hakkı ve güvenceli çalışma koşulları için mücadele edeceklerini duyurdu.

soL - Haber Merkezi

Türkiye Komünist Partili (TKP) Eğitim Emekçileri, yaptıkları açıklamada, eğitim-öğretim sisteminin patronların ve gericiliğin elinde olduğunu, eğitim kurumlarının karanlığa teslim edildiğini söyledi. 'Eğitim Emekçileri Bildirgesi' yayımlayan TKP'li öğretmenler, parasız, eşit, bilimsel, laik eğitim hakkı ve güvenceli çalışma koşulları için mücadele edeceklerini duyurdu.

TKP'li öğretmenlerin açıklamasında, "Geleceğimizi, sermaye sınıfının istekleri doğrultusunda eğitmeyi kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı gericiliğe teslim etmemek için çağrı yapıyoruz. “Güzel bir gelecek umudu” ile devam edilen okullarımızı, para tuzakları olmaktan ve gerici, sapık tarikatların kovalamaca oynadığı alanlar olmaktan çıkaracağız" denildi.

'ÖĞRETMENİN YERİ SINIFIDIR'

Türkiye Komünist Partili öğretmenler tarafından yapılan açıklama şöyle:

Türkiye Komünist Partili öğretmenler olarak, öğretmenlerin meslek etiğinin ve meslek onurunun hiçe sayıldığı bu zaman diliminde eğitime dair görüşlerimizi paylaşmak isteriz.

Türkiye'de eğitim-öğretim sistemi, patronların ve gericiliğin elindedir. İktidardaki siyasi parti 18 yıldır dinselleştirdiği eğitimi yine bir patron olan Ziya Selçuk’un yöneticiliğinde sermaye sınıfına teslim etmiştir. Tüm eğitim kurumları bilimsel, kültürel, entellektüel açılardan karanlığa teslim edilmiştir. Gençliğe işsizlik korkusu, kötü çalışma koşulları, gelecek kaygısı ve umutsuzluk vaat edilmektedir.

Eğitim, insanın yetenek ve yaratıcı gücünü ortaya çıkaran, geliştiren, bilimsel içerikli bir etkinliktir. Müfredattaki bilimsel olmayan içerik endişe vericidir. Evrim öğrenmeyen çocukların, evren ve doğa ile sağlıklı bir bağ kurmaları engellenmektedir. Onun yerine hikâye anlatıcılından öteye geçemeyecek kimi derslerde insanlığın zihni, varlığını anlamlandırmaktan uzak fikirlerle doldurulmaktadır. Pedagojik açıdan çocuğa uygun olmayan hikâyeler çocuğa bilgi olarak sunulmaktadır.

Yeni yönetmelik değişikliği ile gerici vakıfların okullardaki varlığı güçlendirilmiştir. Çocukların hayalleri cennete gitmek ya da çok para kazanmak seçenekleri ile budanmaktadır. Ülkemizin geleceği ve çocuklarımız, bu karanlık ellerden alınmalı, eğitim sistemi halkımızın çıkarlarına göre eşit, parasız, laik ve bilimsel bir şekilde düzenlenmelidir.

Özel sermaye yatırımları doğrudan devlet eliyle desteklenirken diğer yandan öğrenciler, veliler ve eğitim emekçileri sermayenin ölçüsüz sömürüsüne maruz bırakılmaktadır. Bir yandan sektörleşen eğitim alanında, her bir emekçi hanesindeki eğitime ayrılan bütçe giderek artmakta, devletin asli sorumluluğu olan eğitim-öğretim halkın sırtına bir kambur olarak yüklenmektedir. Bir yandan eğitim emekçileri, sözleşmeli öğretmenlik, ücretli öğretmenlik, özel eğitim kurumlarında öğretmenlik, özel ders öğretmenliği, etüt öğretmenliği gibi ağır sömürü seçeneklerinden birini seçmeye ve güvencesiz çalışmaya zorlanmaktadır. İş güvencesinde yoksun uzun çalışma saatleri olan emekçilerin maaşları, özlük ve sosyal hakları ödenmemektedir. Patronlar devlet desteğiyle vurgun yaparken ticari bir işletmeye dönüşen eğitim kurumlarında hak aramak suç haline gelmiştir.

Öğretmenlik, “projeci” zihniyete evrak yetiştirmek, adaletsiz olduğunu bildiğimiz sınavlara öğrenci hazırlamak ve müfredat yetiştirmekle sınırlı bir meslek değildir. Tüm bu kaosun içinde, bezdiren ve sömüren sistem en çok fedakârlık duygusu üzerinde tepinerek öğretmeni kullanmaktadır.

Geleceğimizi, sermaye sınıfının istekleri doğrultusunda eğitmeyi kabul etmiyoruz. Çocuklarımızı gericiliğe teslim etmemek için çağrı yapıyoruz. “Güzel bir gelecek umudu” ile devam edilen okullarımızı, para tuzakları olmaktan ve gerici, sapık tarikatların kovalamaca oynadığı alanlar olmaktan çıkaracağız.

Parasız, eşit, bilimsel, laik eğitim hakkı ve güvenceli çalışma koşulları için mücadele edeceğiz.

TKP'li Eğitim Emekçileri olarak aydınlanmacı, ilerici, özgürlükçü ve eşitlikçi değerlerin ancak sınıfımızın çıkarını gözeterek emeğimizi ürettiğimizde gerçekleşeceğini biliyoruz.  “Eğitim” dedikleri bu alanın içinde devinen öğretmenlere, velilere ve gençlere sesleniyoruz; bu barbarlıktan biricik kurtuluş olan sosyalizme gönüllü olmaya davet ediyoruz. Örgütlülüğümüz bir gövde oluşturacak ve bu karanlık, çıkarcı, yağmacı düzene dur diyecektir.

Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği için ilan ediyoruz!

Eğitim Emekçileri Bildirgesi

1.    Eğitim temel bir haktır, alınıp satılamaz! Eğitim, tüm yurttaşların eşit şekilde faydalanabileceği her kademede bedelsiz verilmek zorundadır.

       a-Okullarda bağış adı altında kayıt parası, staj dosya ücreti, kurs ücreti, ödev parası, kültürel faaliyet ücreti, temizlik maliyeti ya da personel gideri toplanamaz. Hiçbir öğretmen para toplamaya zorlanamaz.

       b-Okullarda kayıt parasına göre oluşturulan “iyi sınıf”, “iyi öğretmen” gibi eşitsizliği besleyen uygulamalar derhal sonlandırılmalıdır.

       c- Öğrenci, ebeveyn ve öğretmen işbirliğini artırmak için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

       d- Meslek liselerinin sermaye kuruluşlarıyla yaptığı protokoller iptal edilmeli, bu okullar sermayenin değil toplumun çıkarlarına göre yeniden örgütlenmelidir.

       e- 18 yaşın altındaki çocuk ve gençlerin eğitim süreçlerinin bir parçası olmayan işlerde çalıştırılmaları yasaklanmalıdır.

       f- Staj adı altında çocuk işçiliğine son verilmeli, stajyerler için patronlara ödenen ücret öğrenciye burs olarak verilmelidir.

       g- Endüstride staj yapan öğrencilerin güvenli ve sağlıklı koşullarda eğitim görebilmeleri için ek güvenlik ve denetim önlemleri geliştirilmelidir.

       f- Devlet özel okullara ödediği katkıyı kamuya aktarmalıdır.

       h- Çocuk işçiliği engellenmeli, çalışan yoksul emekçi çocukların koşulları değişmeli, çocukların sağlıklı bir şekilde yetiştirilmeleri ve eğitim almaları sağlanmalıdır.

       ı- Eğitim hizmetinin bir parçası olan barınma ve ulaşım devlet güvencesinde olmalı çocuklarımızın hayatı büyük felaketlerle sonuçlan gerici tarikatlara bırakılmamalıdır.

2.    Eğitim bilimsel içerikli, ilerici bir etkinliktir.

       a- Eğitim devlet güvencesinde fırsat eşitliği sağlanarak bilimsel bir bakış açısıyla verilmelidir. Her türlü gerici yapı ve tarikatlar bu alandan kovulmalıdır.

       b- 16 yaşından küçük çocukların okulda veya okul dışında dini eğitime tabi tutulmalarına ve zorunlu din derslerine girmeleri engellenmelidir.

       c- Eğitimin dinselleştirilmesi ve gericiliğin kadro yetiştirme amacından kaynaklanan İmam Hatip okulları, sıbyan mektepleri gibi kurumlar kapatılmalıdır.

       d- Karma eğitimi kaldırmaya teşebbüs edilen tüm girişimler iptal edilmelidir.

       e- MEB'in sözleşmelerle okullara soktuğu gerici derneklerle işbirliği sona erdirilmelidir.

3.    Özel okullarda çalışan öğretmenlerin, özlük hakları, devlet tarafından karşılanan sosyal yardımları güvence altına alınmalı, patronların el koymasına izin verilmemelidir. MEB, öğretmenlerin iş güvencesini sağlamakla, çalışma yaşamına bir standart getirmekle sorumludur.

4.    Öğretmenler insanca bir yaşam sürebilecekleri sosyal güvencelere kavuşmalıdırlar.

       a- Eğitim fakültesi mezunu öğretmen adayları sınavsız, mülakatsız atamaları yapılmalıdır.

       b- Haksız yere KHK ile işten atılan öğretmenler derhal işlerine, sınıflarına dönmelidir.

5.    Müfredat bilimsel bir bakış açısıyla yazılmalı. Evrim biyoloji kitaplarında yerini almalıdır.