Çanakkale Kirazlı'da Kanadalı altın şirketi Alamos Gold'un orman katliamının boyutu Türkiye Ormancılar Derneği (TOD) tarafından yayımlanan raporla belirlendi.

TOD Yönetim Kurulu Çanakkale Kirazlı Köyü, Balaban mevkiindeki altın madeni sahasında kesilen orman alanında araştırma yapmak için bir bilim heyeti oluşturduğunu, sahada yapılan inceleme ve araştırmaların rapor haline getirildiğini duyurdu.

ÇED raporunda kesilecek ağaç sayısının 45 bin 650 olarak belirtilmiş olmasına rağmen, heyetin resmi kayıtlara dayanarak yaptığı inceleme sonucu kesilen ağaç sayısını 347 bin 815 adet olarak belirlediği belirtildi.

'209 HEKTARLIK ALANDAKİ TÜM AĞAÇLAR KESİLDİ'

Raporda derlenen bilimsel verileri ve kesilmiş ağaç sayısını bugün Çanakkale Valiliği önünde açıklayan TOD Denetleme Kurulu Başkanı Salih Sönmezışık, AİHM'nin ve diğer mahkemelerin "altın işletmeciliğinin insan ve çevre sağlığına zarar verdiği için kamu yararı taşımadığına ilişkin" kararları olduğunu hatırlatarak, Kirazlı maden sahasında 209 hektarlık ormanlık alandaki tüm ağaçların kesilmiş olduğunu açıkladı. Bu alanda orman toprağının tamamen sıyrıldığını, bu çok değerli humuslu toprağın nereye kaçırıldığının da belli olmadığını söyleyen Sönmezışık, bölgede orman ekosisteminin yok edilmiş olduğunu tespit ettiklerini dile getirdi.

'KAPASİTE ARTTIRIMINA GİDİLDİ'

Kanada kökenli şirketin ilk aşamada, 342 hektarlık ruhsat sahası içinden, 26 hektarlık alan için "Halloysit Madeni" izni alarak yapacağı kimyasal uygulamaları gizlediğini belirten Sönmezışık, daha sonra da kapasite arttırımına gidilerek tüm saha için kimyasal işletmesinin meşrulaştırıldığını söyledi.

PROJE SAHASININ YÜZDE 97'Sİ ORMAN

Söz konusu açıklamada sıralanan diğer veriler şöyle: 

• Proje sahası, üç ayrı orman işletme müdürlüğünün (Çan, Bayramiç ve Çanakkale) sınırları içine girmektedir ancak ÇED dosyası için yalnız Çanakkale Orman İşletme Müdürlüğü görüşü alınmıştır. Diğer müdürlüklerin görüşünün alınmaması ÇED dosyası için eksikliktir.
• Maden sahasında yapılması gereken yollar, enerji iletim hatları, depolama alanları, su temin etme alanları ve hatlarının ÇED raporunda hiç gösterilmediği ve bu faaliyetlerin ÇED ve ruhsat alanı dışında genişletildiği tespit edilmiştir. Bu alanlar nedeniyle oluşan orman alanı kaybı hesaplamalarda göz önüne alınmamıştır. 
• Altın üretimi sürecinde, alanda 18.900 ton siyanür kullanılacağı ifade edilmektedir. Bu durum, Çanakkale'de başta insanlar olmak üzere tüm canlılar için büyük bir risk oluşturmaktadır. Çünkü Çanakkale, deprem üretme potansiyeline sahip diri faylar üzerinde yer almaktadır. Kaldı ki, proje sahasında bulunan Topa İkaya, Kabakoz, Gökbüvet, Bent, Nur Kayası dereleri bir yandan, Hacıkırı, Koyunsuyu, Balıklı ve Armutçuk dereleri diğer yandan Kocaçay’a ulaşmakta, Kocaçay’da Atıkhisar Barajı'nı beslemektedir. Bu ise üretim sırasında açığa çıkan ağır metallerin Atıkhisar Barajı'nı kullanılamaz hale getirebileceğini göstermektedir.
• Proje sahasının %97’si ormandır. Bu ormanlarda 7 tanesi endemik olmak üzere 283 tür bitkinin bulunduğu ancak alanın tamamen traşlanması nedeniyle o bitkilerin sahadan silindiği gerçeği hiçbir zaman unutulmamalıdır.
• Maden alanından ağaçlar kesildiği için onların yarattığı fonksiyonlar da kesilmiş, yok edilmiştir. Bu bağlamda, alanda 59.650 ton karbon birikimi kaybolmuştur. Yanı sıra, her yıl üretilen 1.391 ton oksijen de kaybolmuştur ve bir daha üretilmeyecektir.

'EROZYON ÖNLEME SAHASI OLDUĞU GİZLENDİ, BUNU ADI VATANA İHANET'

• En önemlisi, proje sahası, devlete ait amenajman (Orman Kaynakları Yönetimi) planlarında, Muhafaza Ormanı (erozyon önleme sahası) olarak belirlenmiştir. Bu gerçek, gerek ÇED gerekse de yargı süreçlerinde gizlenmiş ve yaratacağı sonuçlar örtbas edilmiştir. Bunun adı suçtan öte, vatana ihanettir.
• Sonuçta, ÇED raporunda kesilecek ağaç sayısı 45.650 olarak belirtilmiştir. Ancak heyetimizin resmi kayıtlara da dayanarak yaptığı inceleme sonucu, kesilen ağaç sayısının 347.815 adet olduğu bir cinayet işlenmiştir. Bu nedenle proje hemen iptal edilmeli ve ruhsatı bir daha uzatılmamalıdır.