Fişlemelerle gündeme gelmişti: SETA’nın mali kaynağı açıklandı

'Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları' adlı raporla gazeteci fişlediği gerekçesiyle tepki çeken SETA’ya dair Alman hükümetine soru önergesi verildi. Berlin’e göre SETA’yı Albayrak ailesi finanse ediyor.

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlığıyla yayımladığı medya raporunda yabancı basın kuruluşlarının Türkçe servislerine ilişkin fişleme notları yayımlamıştı.

Yabancı basın kuruluşlarının Türkiye'deki etkinliğini ele alan SETA raporunda, "Türkiye hakkında yaratılmak istenen algı"nın hükümet karşıtı bir tavır içerdiği belirtilmişti.

Rapor SETA, DW Türkçe’nin yanısıra BBC Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik, Euronews Türkiye, Independent Türkçe ve Çin Uluslararası Radyosu’nun Türkiye ve Türkiye’deki siyasi gelişmelere yönelik yayınlarını, çalışanlarını, yaptıkları haberleri ve sosyal medyadaki kişisel paylaşımlarını listeleyip, özellikle muhalif paylaşımları açısından değerlendirmişti.

'SETA’YI ALBAYRAK AİLESİ FİNANSE EDİYOR' 

Alman Sol Parti'nin Federal Meclis Grubu, SETA hakkında Alman hükümetine bir soru önergesi verdi. Önergede SETA ile AKP arasındaki ilişkiye, vakfın finansmanına dair sorular yer alıyor.

Yöneltilen birçok soruya cevap vermeyen Alman hükümetinin vakfa ve mali kaynağına ilişkin ilk soruya verdiği yanıtsa şöyle:

"Federal Hükümet'in bilgisine göre SETA bir devlet kuruluşu değildir. Merkezi Ankara'dadır, İstanbul, Brüksel, Washington, Kahire ve 2017'den beri de Berlin'de bir şubesi bulunmaktadır. Hükümete yakın olan kuruluş büyük ölçüde Albayrak ailesi tarafından finanse edilmektedir."

Şimdiye kadar SETA’nın mali kaynağını açıklaması yönünde kamuoyunda sıkça dillendirilen talepler karşılıksız kalmıştı. SETA Vakfı'nın başında Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın ağabeyi Serhat Albayrak bulunuyor.

SETA’nın mali kaynağına ve faaliyetlerine yönelik HDP ve CHP meclis araştırma önergesi vermiş ancak AKP ve MHP'nin oylarıyla reddedilmişti.

CHP milletvekili gazeteci Utku Çakırözer, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, SETA’nın Bakanlar Kurulu kararı ile 2013 yılından beri vergiden muaf tutulduğunu belirtip, "Vergiden muaf tutularak kamu yararına vakıf statüsü kazanan bir kuruluşun böylesine kamu zararına bir fişleme raporu yazması kabul edilemez" dedi.

Çakırözer, bir vakfın vergiden muaf tutulması için, "Devletin kamu hizmeti yükünü azaltıcı etki yapacak düzeyde olması şartı" arandığını vurguladı.

'AKP İLE YAKINLIĞINI BİLİYORUZ' 

SETA ile ilgili Alman Federal Meclisi'ne soru önergesi veren Sol Partili Ulla Jelpke, Federal Hükümet'e vakıf ile AKP arasındaki bağa yönelik bilgisini de sordu. Buna cevapta Alman hükümeti, ikisi arasındaki bağdan haberdar olduğunu kaydedip, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın daha önce SETA’da çalıştıklarına dikkat çekiyor.

Barış Terkoğlu, Cumhuriyet'teki köşe yazısında SETA ile ilgili "Teksas merkezli istihbarat kuruluşu Stratfor'un yöneticisi George Friedman'ın halen Cumhurbaşkanlığı sözcülüğü görevini yapan SETA'nın kurucu yöneticisi İbrahim Kalın için “Bu adam büyük bir kaynak... Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır” dediğini belirtmişti.

SETA BAĞIMSIZ MI?

DW Türkçe'nin haberine göre Sol Partili Jelpke, "SETA zararsız bir bilim kuruluşu değildir. Erdoğan rejiminin ihbara yönelik faaliyet yürüten, kötü amaçlı bir lobi yapılanmasıdır" diye eleştiriyor. Jelpke, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, "SETA, yurt dışındaki muhalifleri ve muhalif diye nitelediği insanları teşhir etmekte, söz konusu kişileri milliyetçi Türk casuslarının, trollerin ve saldırganların hedefi haline getirmektedir. AKP’nin zirvesine yakın ilişkisi de olan bu kuruluşun faaliyetlerine son verilmelidir" dedi.

Sol Parti’nin Alman hükümetine verdiği soru önergesinde SETA’nın Alman istihbaratı tarafından izlenip izlenmediği de soruluyor. Ancak hükümet bu soruya "hayır" demediği gibi, "devletin selameti" gerekçesiyle cevap veremeyeceğini belirtiyor. Öte yandan SETA'nın yasa dışı yollardan etkisini arttırmaya veya istihbarat faaliyetlerine karışması halinde Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın harekete geçeceği kaydediliyor.

SETA’nın Almanya’ya ilişkin hazırladığı raporlar daha önce de güvenlik konusunda tartışma yaratmıştı. Vakfın, özellikle "Almanya'da FETÖ yapılanması ve Almanya’nın FETÖ politikası", "Almanya'da Türkiye ve 15 Temmuz darbe girişimi algısı" ile "Avrupa'da PKK yapılanması" adlı raporlarında Ankara hakkında eleştirel açıklamalarda bulunan bazı Alman politikacılar ve medya kuruluşları da "terör örgütü yanlısı" olmak ve "Türkiye düşmanı yayınlar yapmakla" suçlanmıştı.

Soru önergesinde ayrıca Federal Hükümet'ten, SETA ile Almanya'daki AKP’ye yakın kuruluş "Uluslararası Türk Demokratlar Birliği" (UID, eski adıyla UETD) arasındaki ilişki de soruluyor. Alman hükümeti, UID üyeleriyle SETA kadroları arasında bağ tespit ettiklerini belirtiyor. Geçmişte Avrupa’da Erdoğan’ın büyük halk buluşmalarını da düzenleyen UID, Alman istihbarat raporunda "Ankara'nin lobi kuruluşu" olarak nitelenmiş, AKP’nin resmi çizgisini, dolayısıyla da Erdoğan’ın politik çizgisini izlediği ibaresiyle yer almıştı.