Şule Çet davasında tutukluluğun devamına karar verildi

29 Mayıs 2018’de Ankara’da patronu ve patronunun arkadaşı tarafından öldürülen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet davasında üçüncü duruşma bugün görüldü. Duruşma öncesi adliye önünde toplanan kadın örgütleri, Şule Çet davasının peşini bırakmayacaklarını açıkladı. Mahkeme, duruşma sonunda tutukluluğun devamına karar verirken, DNA tespitine elverişlilik için bilirkişi tespiti ve telefon…

soL - Ankara

29 Mayıs 2018’de Ankara’da bir plazanın 20. katından patronu ve patronunun arkadaşı tarafından aşağı atılarak öldürülen 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Şule Çet davasında üçüncü duruşması bugün görüldü.

Mahkeme sanıkların tutukluluğunun devamına karar verirken, bir sonraki duruşma 16 Ekim'de görülecek.

DURUŞMA ÖNCESİ KADIN ÖRGÜTLERİ ADLİYE ÖNÜNDEYDİ

Duruşma öncesi çok sayıda kadın örgütü Ankara Adliyesi önünde bir araya geldi.

Kadın örgütleri sırayla Çet davasına ilişkin basın açıklamalarını okurken, davanın peşini bırakmayacaklarını ilan etti.

KOMÜNİST KADINLAR'DAN AÇIKLAMA

Komünist Kadınlar da adliye önündeki buluşma sırasında bir açıklama yaptı. Açıklamada “Şule Çet okurken çalışmak zorunda kalan binlerce emekçiden biriydi. Emeğinin karşılığı ödenmeyen on binlerce emekçiden biri. Bu dava çalışan kadınların maruz kaldığı şiddet ve zorbalığın, bu sömürü düzeninde nasıl ölüme kadar varabildiğini ve zanlılar patron olduğunda asıl yargılananın nasıl hep emekçiler olduğunu gösteriyor. Şule Çet için adalet arayışımız onun katilleri cezalandırılana kadar, eşitlik ve özgürlük mücadelemiz bu düzen değişene kadar sürecek” denildi.

Açıklamanın tam metni şu şekilde:

ŞULE ÇET İÇİN ADALET!

Artık sadece Ankara’lıların değil tüm Türkiye’nin aşina olduğu bir isim Şule Çet. Oysa okurken çalışmak zorunda kalan binlerce üniversiteli kadından biriydi o. Emeğinin karşılığı ödenmeyen on binlerce emekçiden biri. Geleceksiz bırakılan ama umut etmekten vazgeçmeyen milyonlarca gençten biri…

29 Mayıs 2018’de bir plazanın 20. katından atılarak öldürülen Şule Çet’in ölümü önce intihar olarak adlandırıldı, nihayet cinayet dosyası açıldığında ise katil zanlısı patronları uzunca süre tutuklanmadı. 23 yaşında kaybettiğimiz bu genç kadının resimlerini mezuniyet törenlerinde hiç tanımadığı üniversiteli gençler taşıyor artık, davasını binlerce kişi takip ediyor. 

Çünkü bu dava, çalışan kadınların maruz kaldığı şiddet ve zorbalığın bu sömürü düzeninde nasıl ölüme kadar varabildiğini ve zanlılar patron olduğunda asıl yargılananın nasıl hep emekçiler olduğunu gösteriyor. Kadının üzerinde yaratılan baskının kadın öldürülse bile nasıl devam ettiğini gösteriyor.  

Kapitalizmin hukuku Şule Çet’in okurken çalışmasını “şüphe” ile karşılıyor, siyasi temsilcileri ise kadınlar okusun diye Kadın Üniversiteleri öneriyor. Gericilik, kadın düşmanı bu düzenin elbette hukukuna da, eğitim sistemine de iyice siniyor. Anayasal bir eşitliği bile sağlayamayanlar, yüzyıllar öncesinin gerici uygulamalarını kalkınma planı ve ilerleme diye önümüze sürüyor. Ancak insanlığın gerçek ilerlemesi Şule Çet’in ve daha yüzlerce kadının öldürülmesinin kaynağındaki şiddet ve sömürü bittiğinde, bu gerici düzenden hep birlikte kurtulduğumuzda mümkün olacak. 

Şule Çet için adalet haykırışımız onun katilleri cezalandırılana kadar, eşitlik ve özgürlük mücadelemiz bu düzen değişinceye kadar sürecek. 

DURUŞMA BAŞLADI

Sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Akand, yoğun güvenlik altında takım elbise ve kravatla salona getirildi.

Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hakan Kar dinleniyor.

'CİNSEL SALDIRI BULGULARI'

Adli Tıp Uzmanı, diğer raporlardan farklı olarak düşme ile yaşanamayacak cinsel saldırı bulgularının tespit edildiğini açıkladı.

Berk Akand'ın avukatı, "Şule Çet'in tırnak altında müvekkilin doku örnekleri çıkıyor, ancak müvekkilde hiçbir kızarıklık dahi yok. Bu olabilir mi?" diye sorarken, Hakan Kar "Tırnak altı dokusu için yaralanma, kızarma, deride iz kalmasına gerek yoktur" yanıtını verdi.

Şule Çet’in avukatı Avukat Onur Tatar, "Bir önceki duruşmada bilirkişimizi hazır edeceğimizi söylemiştik. Şule Çet'in 9 parmağında erkek dnasına, 7 parmağında birden fazla dna, 2 parmakta ise Berk'in dnasına rastlanmıştır" dedi.

Adli Tıp Uzmanı Hakan Kar, "Yapılan incelemeye göre, yüksekten düşmelerde boyunda hyoid kemik kırığı olasılığı yüzde 5-7 arasındadır dünya tıp literatüründe. Düşmeden önce boyunda sıkma olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Şule Çet'in okul arkadaşı konuşuyor: Yükseklik korkusu vardı, terasta bile duramazdı. İntihar edecek biri değildi, Polyanna gibi insandı.

TEPKİ ÇEKEN 'KABIZLIK' İDDİASI

Sanık avukatı, “Zorla girilen bir anal ilişkide, içeride dokuda 2 santimlik bir fisürden bahsediliyor. Fakat anal muayenede dış kısımda hiç bir iz yok, zorla ilişkide ilk tahrip olacak yer anal bölgenin dışıdır. Kabızlıkla olamaz mı?” derken, Adli Tıp Uzmanı Hakan Kar, "Bir kere fisür değil, ekimoz var. Ve sizin yok dediğiniz dış tahribat bizim muayenelerimizde var. Hem anal bölgede hem de anal bölge dışında ekimozlar ve noktasal kanama alanları var. Yani bunun kabızlık ile olması imkansız" yanıtını verdi.

ŞULE'NİN AVUKATI: BUNUN BİR AÇIKLAMASI YOK

Şule Çet’in avukatı Ferhat Gebeş, “Yükselten serbest düşme pozisyonunda 4 metre kat etmesi mümkün değildir, iki seçenek var, ya Şule kendisini ayakları ile itecek ki, Çağatay Aksu ifadesine göre Şule'nin ayakları havada, ikinci seçenek ise atılmış olması. Normal serbest düşme biçiminde bu şekilde olay gelişmez. Kişi veya kişilerce atıldığını gösteriyor" dedi.

Gebeş, "Ondan önce ayakkabı aşağı atılmış, çorabın teki yok. Ve kazağı içe kıvrılmış şekilde, yani bu açıkça dokunulduğunu gösteriyor" dedi.

Avukat Umur Yıldırım ise, “Şule'nin 2006'dan itibaren 200 hastahane kaydı var ve yalnızca birisi ayakta psiko tedavi, altını çiziyorum ayakta. Artık bu psikoloji tartışmasının sonlanmasını istiyorum" diye konuştu.

KARAR ÇIKTI

Mahkeme, iki sanığın da tutukluluğuna devam kararı verdi.

Kararlar şöyle:
1. Şule'nin psikolojik durumu hakkında rapor aldırılmasına,
2. Telefon kayıtlarının beklenmesine,
3. DNA tespitine elverişlilik için bilirkişi tespiti
4. Dudak okuma tespitlerinin yapılması
5. Tutukluluğun devamına