Kavgadan dökülenler: AKP bir proje olarak ABD tarafından kuruldu, Cemaat CIA projesi...

AKP'li gazetecilerden Abdurrahman Dilipak, önceki gün katıldığı bir toplantıda Cemaat'in CIA projesi olduğunu söylerken, 1991'de Gülen'in yanına iki kişi istendiğini, birisinin de kendisi olduğunu ileri sürdü. Dilipak bununla da kalmadı, eski CIA direktörü Graham Fuller’in kendisiyle görüştüğünü söyledi. Dilipak'ın bu itirafları, daha önce yaptığı AKP itiraflarını ve Ali…

Haber Merkezi

ABD'nin Türkiye'de islamcı hareketlerle ilişkisinin boyutuna ilişkin her gün yeni bilgiler ortaya çıkmaya devam ederken, bu hareketlerin kuruluş ve yeniden kuruluş işlemlerindeki etkisi de bizzat islamcı isimler tarafından itiraf edilmeye devam ediyor...

Bu isimlerden biri olan Abdurrahman Dilipak, önceki gün yaptığı açıklamada Cemaat'in CIA projesi olduğunu, görüşmelerde kendisine de teklif getirildiğini ama kabul etmediğini ileri sürdü. Aynı Dilipak, AKP'nin kuruluş sürecinde ABD ile görüşmeler yapan isimlerden biri olduğunu daha önce açıklamış, Cemaat'ten tutuklanan Ali Bulaç ise bu görüşmelerin içeriğini açıklamıştı.

Bu görüşmelerden geriye kalan şey ise, hem AKP'nin, hem Cemaat'in, hem de diğer islamcı hareketlerin ABD kaynağından nasıl beslendiğini, ilişkilerin hangi boyutlarda olduğunu muhataplarının ağzından göstermesi oldu...

DİLİPAK AÇIK AÇIK İTİRAF EDİYOR...

AKP'li yazar Abdurrahman Dilipak, önceki gün Yalova'da bir referandum toplantısına katılırken, burada hem "evet" çağrısı yaptı, hem de Cemaat'e ilişkin açıklamalarda bulundu. Dilipak, Gülen Cemaati'nin bir CIA projesi olduğunu belirtirken, kendisinin de bu projede olması için 1991 yılında görüşmeler yapıldığını aktardı.

İslamcı isimlerin ve cemaatlerin ABD ile bağlarının nasıl güçlü olduğuna ilişkin önemli ipuçları veren açıklamasında Dilipak, “FETÖ’nün CIA ile bugünkü projesini başlattığı tarih 1991’dir ve doğrudan CIA’nın projesi olarak başlamıştır. Fetullah Gülen’in yanına iki kişi daha istiyorlardı. İstedikleri kişilerden birisi bendim. Benim bu işin siyasi ayağını örgütlememi istiyorlardı. Ben CIA ile de görüştüm" ifadelerini kullandı.

Bunları daha önce de açıkladığını ama kimsenin kendisine inanmadığını aktaran Dilipak, eski CIA direktörü Graham Fuller’in kendisiyle görüştüğünü de söylerken, kendisine yapılan teklifi reddettiğini ileri sürdü.

Bir dönem, hakkında CIA ajanı olduğu iddiaları da bulunan Dilipak'ın teklifi reddettiği iddiası bir yana, gericilerin ABD ile kurdukları bu denli yakın "bağlar" oldukça dikkat çekici.

TEK İDDİA CEMAATLE İLGİLİ Mİ?

Cemaat-AKP kavgasının başladığı günlerde Dilipak'ın iddialarına benzer açıklamalar 15 Temmuz sonrası tutuklanan Zaman gazetesi yazarı Ali Bulaç'tan gelmişti.

"AK Parti bir proje miydi?" başlığıyla yayımlanan yazıda Bulaç, Dilipak'a atıfta bulunmuş ve Dilipak'ın “AK Parti’nin bir proje olarak ABD, İngiltere ve İsrail tarafından kurulduğu" dediğini aktarmıştı. 

Yani Dilipak, Cemaat dışında AKP'nin de bir ABD projesi olarak kurulduğuna ilişkin ifadelerde bulunmuştu.

Bulaç da Dilipak gibi ABD'lilerin görüştüğü islamcılardan biri olduğunu aktarırken, yazısında çarpıcı itiraflara yer vermişti:

1998’lerden başlamak üzere Amerikalılar, sıklıkla bizlerle görüşmeye başladılar. Biri gidiyor, üçü geliyordu. Sordukları şuydu: “Türkiye’de dindar zemini kuvvetli bir iktidar mümkün mü?” Ben ana fikir olarak şunları söylüyordum: “Türkiye’de İslami-muhafazakâr aktörlerin belirleyici rol oynadığı bir döneme giriyoruz. Kronikleşmiş sorunlarımızı eski zihniyetle çözemeyiz; bölge gibi Türkiye de yeniden şekillenmek durumunda, Batı İslam’a, Müslümanların hayat tarzına ve kaynaklarına saygı göstermelidir. Batı ile savaşmak zorunda değiliz ama Batı’nın süren tahakküm ve hegemonyası altında Ortadoğu böyle devam edemez. İsrail sınırlanmalı, rejimler demokratikleşmeli, kaynaklar adil dağıtılmalı, İslam’ın cevaz verebileceği siyasetlere engel olunmamalı.”

...Dilipak ise çok hareketli, aktif bir arkadaşımız. Tanıyanlar bilir, her konuda projesi var. Yeni dönemde Türkiye için mümkün bir siyasi proje hazırladı, bundan hayli saygın kişilere bahsetti. Ve onun ifadesine göre Ankara’da birilerine çalıştığı dosyayı verince, Amerikalıların görüşme trafiği değişti, bir süre sonra Dilipak, projesinin “bazı değişiklikler”le AK Parti olarak ortaya çıktığını gördü. Bundan sonrası hepimizin malumu!

Amerikalılar, ikna edebilselerdi söz konusu projeyi Erbakan hocaya uygulatmayı düşünüyorlardı, ancak o reddetti. Erbakan hoca vefatından önceki son görüşmemizde AK Parti’nin nasıl kurulduğunu uzun uzun anlattı, elindeki bazı belgeleri bana gösterdi; Ertan Yülek Bey şahittir.

Karslı’nın evinde Dilipak, şunları da söyledi: “AK Parti böyle kuruldu ama Erdoğan artık bağımsız hareket ediyor.”

AKP-Cemaat kavgası ve burada ABD'nin rolüne ilişkin tartışmaların sürdüğü dönemde, bu iki hareketin kuruluşunda da benzer izler olması, kavganın boyutunu ve içeriğini anlamayı kolaylaştırıyor.