İSİG İzmir Meclisi: İş cinayetleri son bulsun!

İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi 2019 yılında İzmir'de en az 74 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Raporda, İzmir'de işçilerin en çok kentsel dönüşüm yüzünden yaşamını yitirdiği kaydedildi.

soL - Haber Merkezi

İzmir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi yayınladığı raporda 2019 Yılında Türkiye’de en az 1736 işçinin yaşamını yitirdiğini açıkladı.

İzmir’de ise en az 74 işçinin  yaşamını yitirdiğini açıklayan İSİG İzmir Meclisi; ekonomik kriz bahanesiyle, esnek, güvencesiz, kuralsız çalışmanın yaygınlaştığı, çalışma sürelerinin uzadığı, koşullarının ise kötüleştiği; barınma, yemek, kreş vb. haklarının budandığı; asgari ücretin bırakın insanca bir ücreti açlık sınırının dahi altında kaldığını hatırlattı.  

Raporda bir önceki yıla göre 300 bine yakın sigortalı işçinin işsizler ordusuna katıldığı, açlık, yoksulluk, kötü çalışma koşulları, mobbing vb. Nedenlerle emekçilerin intihar ettiği; iş yerlerinde en basit önlemlerin dahi alınmadığı ve devletçe de denetlenmediği için yüzlerce işçinin iş cinayetlerine kurban verildiği, iş göremez duruma düştüğü gözler önüne serildi. 

İZMİR'DE EN ÇOK KENTSEL DÖNÜŞÜM YÜZÜNDEN İŞÇİ ÖLÜYOR

Raporda, İzmir’de yaşanan iş cinayetlerinde, kentsel dönüşüm projeleri ve gökdelenlerin yani ağırlıklı olarak inşaat sektörü, kayıt dışılık ve örgütsüzlüğün ön plana çıktığının altı çizildi.

İSİG İzmir Meclisi acil taleplerini şöyle sıraladı:

  • Esnek, kuralsız, güvencesiz çalışmayı yaygınlaştıran tüm mevzuat değişmelidir. Sigortasız, sendikasız çalıştırma önlenmeli, kayıt dışı çalışma yasaklanmalı, sendikalaşmanın önündeki engeller kaldırılmalıdır.
  • İnsanca çalışma koşulları oluşturulmalı, iş yoğunluğu azaltılmalı, mesai saatleri 6 saate düşmelidir.
  • İSİG ile ilgili düzenleme ve uygulamalar sektör, çalışan sayısı vb. hiçbir ayrım olmaksızın bütün işyerlerini ve tüm çalışanları kapsamalıdır. Kamu kuruluşlarında ve 50’nin altında çalışanın olduğu az tehlikeli işyerlerinde, uzman ve hekim çalıştırılması uygulaması derhal başlatılmalıdır.
  • Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki, 100’den fazla çalışanın bulunduğu sanayi işletmelerinde “tam zamanlı” iş güvenliği mühendisi çalıştırılması zorunlu hale getirilmelidir.
  • İşçinin hakkını aramasını kolaylaştıran mekanizmalar oluşturulmalı, iş davalarında işçiden yargı masrafı alınmamalı, arabuluculuk mekanizması kaldırılmalı, yargılamadaki geciklemeler önlenmeli,  işverenlere cayrıdırıcı cezalar verilmelidir.
  • İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır.
  • İş ve işyerlerinin bir bütün olduğu gerçeğinden hareketle, alt işveren bulunan işyerlerinde tek bir İSİG Kurulu olmalıdır. Karar mekanizmaları demokratikleştirilmelidir.