Ekim ayında da iş cinayetleri tüm hızıyla devam etti. Her ay işçi ölümlerine ilişkin rapor yayınlayan İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin verilerine göre, Ekim ayında en az 78 işçi yaşamını yitirdi.
İşçi Sağlığı ve İş Cinayetleri Meclisi’nin Ekim ayı raporunda iş cinayetlerinin en çok yaşandığı sektörler ve iller sıralanırken, inşaat iş kolunda yaşanan 27 ölüme dikkat çekildi.
Ekim ayında 27 inşaat işçisi hayatını kaybetti
İnşaat sektörü mevsim dinlemiyor, ölümler devam ediyor. Ekim ayında sektörde 27 işçi hayatını kaybetti… Madenlerde ise bu ay 10 işçi düşerek, göçük altında kalarak, yanarak, boğularak aramızdan ayrıldı… 6 mevsimlik tarım işçisi, 5 enerji işçisi ve yine 5 belediye işçisi can verdi… Çalışma yaşamının güvencesizleştirilmesi ölümlerin her sektöre hızla yayılmasına neden oluyor ve bu süreç derinleşerek devam ediyor…Ankara, İstanbul, Sivas ve Bursa…
Ekim ayında tespit edebildiğimiz 78 iş cinayetinde 9 ölüm Ankara’da 8 ölüm İstanbul’da 6 ölüm Sivas’ta 5 ölüm Bursa’da 4’er ölüm Muğla ve Zonguldak’ta 3’er ölüm Eskişehir, Gaziantep, Konya, Sakarya, Samsun ve Trabzon’da 2’şer ölüm Kocaeli, Mersin, Rize, Siirt ve Tekirdağ’da 1’er ölüm ise Adana, Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Denizli, Erzurum, Gümüşhane, Hatay, Isparta, İzmir, Karaman, Kırıkkale ve Ordu’da yaşandı…Tersane patronları Avrupa pazarına talip olurken 152. ölüm haberi geldi…
GEMİSANDER Başkanı Adem Şimşek, geçtiğimiz hafta verdiği röportajda Avrupa ülkelerinin bayrağını taşıyan tüm donanma ve ticaret gemilerinin sökümüne talip olduklarını söyledi. Dünyanın en tehlikeli ve zor işlerinden birinin gemi sökümü olduğunu vurgulayan Şimşek, son 5 yılda yapılan yatırımlarla sektörün çevre ve işçi güvenliği gibi konularda önemli mesafeler kat ettiğini sökülmesi için gelen gemi sayısında önemli artış yaşandığını kaydetti… Hal böyle iken İstanbul Tuzla’da bulunan Çiçek Tersanesi’nde 152. iş cinayeti yaşandı. 53 yaşındaki Bekir Seven, başına düşen iskele demiri nedeniyle kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti… İşte yaşananların özeti de bu aslında. Tersane patronlarının pazarı büyütme planları güvencesiz çalışma ve işçi ölümleri üzerinden yükseliyor…Parıldayan binaları yapan eller her geçen ay daha çok ölüyor…
İnşaat sektöründe işçi ölüm haberleri peşpeşe geliyor. İstanbul Sarıyer’de Hale Eğitim Hizmetleri ve Pazarlama San. Tic. AŞ’nin tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü arazisinde yapılmakta olan sosyal tesis inşaatında 3 işçi, Sivas’ta Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi bahçesinde altyapı çalışması sırasında 2 işçi ve geçtiğimiz Cuma günü İstanbul Ümraniye’de 4 işçi arkadaşımız aramızdan ayrıldı… Bu olayların gösterdiği sonuç şudur: İnşaatlardaki iş cinayetleri sadece iş güvenliği önlemleri alınarak değil, inşaatların teknik şartnamelere, standartlara ve en temel mühendislik ilkelerine uygun şekilde yapılması halinde önlenebilir. Oysa sektörde en temel mühendislik ilkeleri hiçe sayılmakta, en temel iş güvenliği önlemleri maliyet unsuru olarak görülmektedir. Patronlar inşaat işçilerinin yaşamına değer vermemektedir…Marmara Park AVM açıldı… Ölen 11 işçiyi ne çabuk unuttunuz
İnşaat sektörü ile ilgili değerlendirmelerimizi -Marmara Park AVM açılışı nedeniyle yazdığı köşe yazısında- Özgür Gündem Emek Editörü arkadaşımız M.Ender Öndeş nasıl da özetliyor: “Marmara Park, sizin için bir anlam ifade etmedi mi? Ah, öyle oluyor işte, insan unutuyor, insan bazen kendi doğum gününü bile unutuyor, bunu nasıl unutmasın ki! Oysa unutulacak gibi değildi, yanmış çadırlar, eriyip gitmiş insan gövdeleri ekmek uğruna viran olmuş Van’dan, Giresun’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından gelmiş on bir yoksul emekçinin ailelerinin yürek paralayan ağıtları. Esenyurt’tan söz ediyorum, şu Marmara Park AVM’nin inşaatından ve çadırlarda yaşanan büyük katliamdan... Hani 200 bilmem kaç milyonu aşan bir yatırımda üç tane konteynıra yer bulunamamıştı da cayır cayır yanmıştı işçiler hani Cenaze Bakanı Faruk Çelik gelip, “Yahu aslında bu çadırın iki kapısı olmalıydı” diyerek büyük bilimsel keşiflerde bunmuştu da hepimiz havalara sıçrayıp avuçlarımız patlayana kadar alkışlamıştık ya, hah işte orası açılıyor. Sektör nasıl da hızlı değil mi? İşçilerin çayır çayır yandığı 11 Mart tarihinden bu yana ne kadar zaman geçti ki?Sınıf bilinci olan işçiler iş cinayetlerini durduracak
Bizler farklı düşüncelerden olan ancak iş cinayetlerini önleme amacıyla biraraya gelen işçi, kamu çalışanı, doktor, mühendis, işçi aileleriyiz… Kolektif bir gücün ancak ve ancak somut adımlar atabileceğinin bilincindeyiz. Çünkü “hiçbir neden iş cinayetlerine karşı mücadeleyi parçalama gerekçesi olamaz.” Tüm birikimimizi, gücümüzü sermaye ve iktidarına karşı yoğunlaştırmalıyız…
(soL - Haber Merkezi)