Üç maymunu oynayan NTV protesto edildi

NTV Tarih Dergisi'nin kapatılması ve Gezi Direnişi'nin başından bu yana sessiz kalan başta NTV olmak üzere basın sansürünü protesto etmek için Doğuş Yayın Grubu'nun Maslak'taki yerinde önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.

NTV Tarih Dergisi'nin kapatılması ve Gezi Direnişi'nin başından bu yana sessiz kalan başta NTV olmak üzere basın sansürünü protesto etmek için Büyükdere Çelik Gülersoy Parkı Forumu Doğuş Yayın Grubu'nun Maslak'taki binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “Üç maymunu oynayan NTV'ye inat buradayız, görüyoruz, duyuyoruz ve sesimizi yükseltiyoruz” denilen basın açıklamasında NTV Tarih Dergisi'ni kapatma kararıyla bir başka skandala imza attığına, medya patronlarına ifade özgürlüğüne ve haber alma haklarına saihp çıkmaya devam edecekleri belirtildi.

Basın açıklaması esnasında “Diren medya, gezi seninle”, “Kaç para kaç para, canlı yayın kaç para”, “Haber biziz, biz sokaktayız”, “Yandaş medya istemiyoruz”, “Ferit simit sat, onurlu yaşa”, “Sansüre karşı omuz omuza” ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam sloganları atıldı.

Büyükdere Çelik Gürsoy Parkı Forumu adına basın açıklamasını okuyan Efe Baysen yıllarını bu sektöre vermiş, örgütlenmenin önündeki engellere göğüs germiş medya emekçileri üzerinde cadı avı başladığını, 12 Eylük ve 28 Şubat dönemlerini aratmayacak şekilde medya emekçilerini hizaya getirilmeye” çalışıldığını belirtti ve direnen medya emekçilerinin işlerinden olduğunu, büyük baskı altında zor çalışma koşullarına maruz kaldıkları vurgulandı.

'Basın özgürlüğü ihlali'
Aralıksız süren bu cadı avının en son kurbanının NTV tarih dergisi olduğuna dikkat çeken Baysen, 2009 Şubat ayında yayın hayatına başlayan NTV tarih Dergisi'nin son sayısında Gezi Direnişi'in “Yaşarken Tarih Yazanlar” adıyla okuyucularıyla buluşturmak istediğini ancak dergi matbaada basım aşamasındayken yayımlanması engellendi ve derginin yayın hayatına Doğuş Yayın Grubu tarafından son verildiğine dikkat çekildi.

Baysen NTV Tarih Dergisi'nin kapatılmasının gösterdiklerini şöyle sıraladı:

“İkditarın medya üzerindeki baskıya artık dayanılmaz bir raddeye ulaşmış, günlük haberler üzerindeki sansür uygulamaları hayatın her alanına sirayet etmeye başlamıştır.

Medya patronlarının medya alanı dışındaki iş girişimleri, basın ve ifade özgürlüğünü ve halkın haber alma hakkının ihlal edilmesine neden olmakta ve bu ihlaller gün geçtikçe ağırlaşmaktadır.

Medya kuruluşlarında çalışsanların her türlü editoryal özgürlüğü ve iş güvencesi ciddi bir tehdit altındadır. Öyle ki medya çalışanları işten atılma kaygısıyla emek verdikleri çalışmalarından otosansür uygulamak zorunda kalmaktadır.”

Bütün bunların sonucunda iktidar, medya patronları ve güvencesiz çalışma koşulları içinde gasp edilenin herkesin ifade özgürlüğü ve haber alma hakkı olduğunu anlatan Baysen, medya patronlarına seslendi ve ifade özgürlüğüne ve haber alma hakkına sahip çıkmaya devam edeceklerini söyleyerek sözlerini bitirdi.

(soL - İstanbul)