Ekrem Dumanlı’nın Wikileaks savunması

Ekrem Dumanlı, Wikileaks skandalıyla ilgili yazılarında belgelerin değeri olmadığı tezini işledi. Oysa gerçek bundan çok uzak.

Wikileaks belgeleri açıklanmaya başladığından beri tartışılıyor. Ancak yandaş basında mahcup ve komik bir suskunluk hâkim. AKP’yle ilgili çok önemli iddiaların hiçbiri yandaş basında kendine yer bulamazken, en çok öne çıkartılan, bir Başbakanlık üst düzey yetkilisinin Başbakan Erdoğan’ı öven ifadeleri oldu.

Ancak Türkiye’nin füze kalkanı projesine bu senenin başında razı, hatta istekli olduğu gibi birçok önemli ayrıntı açığa çıktı. Bunlar, yandaş basında yer bulamadı.

Ekrem Dumanlı: Kriptolu belgeler hani?
Zaman gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı, “Wikileaks’e ne kadar güvenilir?” başlıklı bugünkü yazısında, bir bakıma belgelerdeki bilgileri niye vermediklerine kılıf uydurdu.

Dumanlı, Wikileaks belgelerinde çok sayıda bilgi notu, duyum ve analizin yer almasını ve bu belgelerin sanal bir sistem olan SIPDIS’e atılmış olmasını, belgelerin “değersiz” olduğunu söylemek için vurguluyor. Dumanlı, “Oldu olacak daha açıkçasını söyleyeyim: Şu ana kadar yayınlanan bilgilerde kriptolu gerçeklere rastlayamıyorsunuz” diyor, “Şu ana kadar öğrendiklerimiz arasında tarihin seyrini değiştirecek belgeler yerine eleştiriye açık bazı yorumlar ve kulaktan dolma izlenimler yer almakta” diye ekliyor.

Oysa, devletlerin diplomatik aygıtları siyasi yönelimlerini “kriptolu belgelere” değil, büyük oranda bilgi notları, duyum ve en önemlisi analizlere dayandırırlar. Kriptolu belgeler, belirlenmiş dış politika çizgisinde atılan ve başkasının görmemesi istenen adımları, bazen yasadışı eylemleri içerir. Bu adımların atılmasını sağlayan ise, Dumanlı’nın “değersiz” saydığı bilgi notları, duyumlar ve analizler sonucu oluşturulan dış politika yönelimidir.

Dumanlı, yazısında 1971 yılında ABD yönetiminin Vietnam konusunda sürekli halkı kandırdığı gibi gerçekleri ortaya koyan “Pentagon Papers” gibi örnekleri vererek, Wikileaks’de bunların olmadığına dikkat çekiyor. Pentagon Papers ifşaatında açığa çıkanlar da, aslında ABD’nin zaten bilinen Vietnam politikasının somut belgelerle kanıtlanması idi. Wikileaks’te bu önemde ifşaatların olmadığı doğru olmakla birlikte, birincisi, Türkiye özelinde belgeler ABD hükümetinin AKP’den memnuniyetini gözler önüne seriyor, ikincisi, belgelerdeki ayrıntılarda Türkiye’yi ilgilendiren ciddi skandallar ve iddialar yer alıyor. Bunlar gazetecilik açısından neresinden bakılsa haber değeri taşımasına rağmen, Zaman’ın sayfalarında kendilerine yer bulamıyor.

Dumanlı’nın asıl çarpıtması
Ekrem Dumanlı’nın yazısındaki asıl çarpıtma ise şu satırlarda: “Türkiye ile ilgili bazı tespitlerin belgeye dayalı bir malumat olmaktan çok, bazı kişilerle görüşülerek edinilen bir kanaat en azından şüpheye sebep olacak bir tespit şeklinde kullanıldığı görülmekte. İlginçtir bu şüphelerin önemli bir kısmı (özellikle AK Parti ile ilgili kısımları) aşırı ulusalcı çevreler tarafından seslendirilmekteydi. Yani, bu bilgileri SIPDIS adı verilen sisteme atan Amerikalı yetkililer, ya dar bir zümreyle görüşmüşler ya da o dar zümre Amerikalı dostlarına bir hayli yükleme yapmış.”

Yani Dumanlı, Amerikalılar'ın hep ulusalcılardan bilgi aldığını iddia ediyor. Oysa, aksine, belgelerde AKP’li bakanlardan yöneticilere çok sayıda ismin Amerikalılar’a sürekli bilgi verdikleri görülüyor. (İlgili haber: Erdoğan'dan büyük ABD varmış!)

(soL - Haber Merkezi)