Nâzım Hikmet'in son kalan ikameti müze yapılabilir

Kadıköy'de Nâzım Hikmet'in de belli bir dönem kaldığı babası Hikmet Bey'in evinin deprem tehdidi nedeniyle müteahhite verildiği ve yıkılmaya hazırlandığı söylenirken, konuyu Nâzım dostlarına sorduk. Nâzım'ın yıllarını geçirdiği bu bina aynı zamanda ondan kalan tamamen yıkılmamış son yer.

soL - Haber Merkezi

Kadıköy'de Nâzım Hikmet'in Kadıköy'deki yaşantısına dair araştırma yapan Gamze Erbil, Nâzım Hikmet'in babasıyla birlikte kaldığı Nevzemin Sokak'taki evin yıkılacağını ortaya çıkarmıştı. Hikmet Bey'e ait evin yıkılma gündemini sanatçılara sorduk. AKP-MHP ortaklığı ile kültürel mirasımıza saldırıldığını belirten oyuncu Orhan Aydın, Kadıköy Belediyesi'nin bu duruma karşı çıkması gerektiğini söyledi. Oyuncu Şükrü Veysel Alankaya henüz vakit varken müdahale edilmesi gerektiğini belirtirken, oyuncu Cansu Fırınca binanın müzeye dönüştürülebileceğini ve tüm dünyanın gözünü Kadıköy'e çevirebileceğini söyledi. Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nden Ender Özer ise aydınlık bir Türkiye için, bu anıya tüm Kadıköy'ün sahip çıkması ve yaşatması gerektiğini belirtti. 

Nâzım Hikmet'in evi hakkında söylenenler şöyle:

KADIKÖY BELEDİYESİ VE İBB İLGİLENMELİDİR

Oyuncu Orhan Aydın: Kentler, kültürel varlıklarıyla kentlerdir. İstanbul bir uygarlıklar beşiği olmanın ötesinde dünden bugüne o uygarlıkların hayatta bıraktıklarıyla da yaşayan bir kenttir. Anadolu'nun dört bir tarafında benzeri durumlar var. Ama bu koca kentin içinde mimari dokulardan, mimari yapılardan başka, Türk edebiyatına ve kültür hayatına büyük zenginlikler katmış bazı ozanların, edebiyatçıların, ressamların, heykeltraşların da yaşadıkları, o yaşadıkları mekanlardan da hayata saçtıkları sevinçler var.

Çok güzel örnekleri var geçmişe dair bunun. Bir kısmının müze olarak hayata katıldığını biliyoruz. İki örnek söyleyebilirimm. Örnekleri elbette çoğaltmak mümkün. Bir tanesi Sait Faik Abasıyanık'la ilgili yapılan bir çalışmadır. Bir diğeri Orhan Kemal'le ilgili yapılan bir çalışmadır. Son süreçte bir gerçeklik ortaya çıktı ki, Orhan Kemal'in Fatih ve çevresinde yaşadığı ev yıkılmak üzereydi ve Orhan Kemal'in oğlu Işık Öğütçü bir çağrı yaptı, bizler destekledik ve büyükşehir belediyesinden bir yanıt geldi. Bu yanıtla, bu evin onarılarak, müze olarak hayata katılacağı söylendi. Bu sevindirici bir durumdu.

Şimdi, hayatının büyük bir çoğunluğunu, Türkiye'de cezaevi dönemleri dışında yaşadığı yılların neredeyse tamamını Kadıköy'de geçiren ve ömrünün en güzel şiirlerini yazdığını bildiğimiz bir ev olduğuna tanıklık ettiğimiz Kadıköy'deki Nâzım Hikmet'in yaşadığı evin yıkılma aşamasında olması hüzün vericidir. Burada kentin kültürel dokularına sahip çıkan insanlığın bir araya gelip bir reaksiyon göstermesi gerekiyor. Bu evin onarılıp, gerekiyorsa aslına uygun şekilde restore edilip hayata katılması gerekiyor. 

AKP-MHP ortaklığında kültür sanat düşmanlığının yoğun olarak devam ettiği bu süreçte devletten böyle bir talebimiz yok ancak hem Kadıköy Belediyesi'nin hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bu meseleye el atabileceğini ve sanatın gündeminin de açık bir biçimde buna destek verebileceğini düşünüyorum. Nâzım Hikmet'in Kadıköy'de yaşadığı ev hayata katılmalıdır, bunun için ne gerekiyorsa bir an önce yapılmalıdır.

HENÜZ VAKİT VARKEN VAZGEÇİLMELİ

Oyuncu Şükrü Veysel Alankaya: Nâzım Hikmet'in bir dönem bu evde, o dahiyane şiirleri yazdığını, soluduğunu, ama en çok düşündüğünü hissedersek bu kararın oportünist bir karar olduğunun farkına varılabilir. Umarım henüz vakit varken gülüm vazgeçilir bu karardan.. Ve burası doğru bir restorasyonla bize ve gelecek kuşağa o günleri anımsatacak bir mekân olarak kalır.

DÜNYANIN GÖZÜNÜ KADIKÖY'E ÇEVİRECEK BİR MÜZE

Oyuncu Cansu Fırıncı: Nâzım Hikmet deyince akla gelecek ilk semt Kadıköy'dür tartışmasız bir biçimde. Nâzım Hikmet'in son günlerini memlekette geçirdiği semt de Kadıköy'dür. Türkiye'den Sovyetler Birliği'ne gitmeden önce son günlerini de Kadıköy'de geçirmiştir Nâzım Hikmet. Nâzım Hikmet'in babası dönemin Süreyya Sineması'nın müdürlüğünü yapmıştır. Yalnızca Nâzım'ın değil, Nâzım'ın aile bireylerinin de hayatında önemli bir yerdir Kadıköy.

Yine Nâzım'ın eşi Münevver ve oğlu Mehmet'le birlikte son dönemini geçirdiği yer olduğu düşünülürse Nâzım'ın Kadıköy'de yazdığı şiirlerin, toplam şiirleri içinde önemli bir sayı elde ettiği sonucuna ulaşmak hiç de zor olmasa gerek.

Gamze Erbil'in yaptığı titiz çalışma sonucunda Kadıköy'de Nâzım Hikmet'in uzunca bir süre ikamet ettiği bir ev tespit edildi. Bu gerçekten çok kıymetli bir çalışma, hepimize büyük heyecan verdi.

Ama heyecanla birlikte bir tedirginlik de yarattı aslında haberde geçen bir detay. Nâzım'ın yaşadığı, oturduğu ev bugün yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Evin sahipleri de haklı olarak yıkılıp gidecek binanın yerine yenisinin yapılmasını istiyorlar ve bu yüzden bir müteahhitle anlaşmışlar. Ama ortada gerçekten son derece büyük bir değer var ve korunması gereken bir değer var.

Normal şartlar altında Kültür Bakanlığı'nın Nâzım Hikmet'le ilgili böyle bir çalışmayı çoktan yapıp envanteri oluşturmuş olması ve zaten bu tarz binaları koruma altına alıp ziyarete açık hale getirip adeta birer müze haline getirmesi gerekiyordu ama tabii ki böyle bir şey sözkonusu değil. Ama Kadıköy Belediyesi'nin muhakkak bu evle ilgili bir proje ortaya koyması, evinin aslına uygun şekilde yeniden yapılmasını sağlaması ve buranın ziyarete açık hale getirilmesi için gerekli tüm adımları atması bence elzemdir.

Bu yalnızca Kadıköy'de yaşayan sanatseverleri değil, yalnızca İstanbul'da yaşayan sanatseverleri değil, yalnızca Türkiye'de yaşayan sanatseverleri değil, dünyanın dört bir tarafından pek çok önemli sanat insanını, sanatseveri Kadıköy'e getirecek olan bir projeye dönüşecektir muhakkak.

Nâzım Hikmet'in adını taşıyan, ziyarete açık, onun kimi eşyalarıyla birlikte belki de insanlara sunulan bir müze-ev olarak orası yeniden inşa edilir ve korunursa Kadıköy önemli sanat merkezi olma yolunda çok önemli bir adım daha atmış olacaktır.

Nâzım Hikmet hepimizin değeri, Türkiye'nin ve dünyanın en büyük şairlerinden biri. Hâlâ dünyadaki şiir otoriteleri Nâzım Hikmet'i dünyanın en büyük şairleri arasında sayıyorlar ve yazıyorlar. Ve bu çok uzun yüzyıllar değişmeyecek olan bir gerçek. Dolayısıyla ondan kalan izlerin tamamına sahip çıkmalı, o izleri yaşatmalı ve gelecek nesillere devretmeliyiz. Buradaki en büyük sorumluluk da elbette ki, Kadıköy Belediyesi'ne düşüyor diye düşünüyorum.

AYDINLIK BİR TÜRKİYE UMUDUNU CANLI TUTMAK İÇİN...

Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'den Ender Özer: Nâzım, İstanbul'daki hayatının büyük bölümünü Kadıköy ilçe sınırları içinde, özellikle de bugün Kadıköy'ün merkezi sayılacak birkaç mahallede geçiriyor. NHKM Kadıköy'de Nâzım'ın anısını yaşatmak açısından da bir işlev görüyor. Ama bu anıya tüm Kadıköy'ün sahip çıkması ve yaşatması gerekir. Tespit ettiğiniz bina kültürel miras açısından bir değer. Yıkılması durumunda boşluğu da telafi edilemeyecek bir yapı. Kadıköy Belediyesi'nin, konuya öncelikle bu boyutuyla ve bu kültürel mirası nasıl yaşatabileceği sorusu ile yaklaşması gerekir. Çünkü Nâzım'ın anısını yaşatmak, aydınlık bir Türkiye umudunu canlı tutmaktır. Biz bu doğrultuda bir çaba gösterecek ve girişimlerde bulunacağız.