Kaz Dağları'nda sanat

Çamlıbel Hayır Şenlikleri'ne destek veren usta oyuncu Tuncel Kurtiz, şenlik geleneğini ve son çalışmalarını anlattı.

soL (HABER MERKEZİ) Çanakkale'nin Edremit İlçesi'ne bağlı Çamlıbel köyü, kurulduğu günden beri düzenlediği şenlikle bir geleneği yaşatıyor. Bereket ve şükür için düzenlenen şenlikler son altı yıldır çeşitli sanatçıların katılımıyla daha da renkli hale geldi. Kaz Dağları'nın eteklerinde köy geleneklerini sanatla buluşturan şenliğe en büyük desteği usta oyuncu Tuncel Kurtiz veriyor.

25 Temmuz Cuma günü köyün yöresel yemeğinin sunulduğu hayır yemeği ile başlayan festival, akşam Reis Çelik'in yönettiği ve Tuncel Kurtiz'in oynadığı "İnat Hikayeleri" adlı filmin gösterimiyle devam etti. Festivalin ikinci gün etkinliğinde Tuncel Kurtiz ve oğlu Mirza Kurtiz'in, Avustralya yerlileri Aborijin'lerin kullandığı bir çalgı olan Dijirudu eşliğindeki şiir dinletileri yer aldı. Kurtiz, daha önce Avustralya'da üç Aborijin'in kendisine bu müzik aleti ile eşlik ettiği bir Nâzım Hikmet gösterisi gerçekleştirmişti. Oğlu Mirza Kurtiz'in kendi yapımı dijiridu ile eşlik ettiği gösteride, Kurtiz, Can Yücel, Cahit Irgat, Nâzım Hikmet başta olmak üzere sevdiği birçok şairin şiirlerini seslendirdi. Festival dün düzenlenen Ege Türküleri konseriyle sona erdi. Konserde Muammer Ketençoğlu, Deniz Ketençoğlu ve Rahmi Göçmen'in oluşturduğu "Ketençoğlu Folk Üçlüsü" sahne aldı.

Tuncel Kurtiz ile Çamlıbel'den Şeyh Bedrettin'e
Yerli yabancı birçok festivalde ödüller alan, bu yıl düzenlenen Adana Altın Koza Film Festivali'nde kendisine özel bir yer ayrılan usta oyuncu Tuncel Kurtiz, Çamlıbel Köyü'nde düzenlenen bu şenliğe her yıl değişik sanatçıların katılımını sağlıyor. Film ve dizi çalışmaları dışında kalan zamanını Çamlıbel köyünde geçiren Kurtiz, "bereket ve şükür" için yapılan şenliği ve Şeyh Bedrettin Destanı'nı konu alan film çalışmalarını anlattı.

Kurtiz, kendisi için özel bir yere sahip olan Nâzım Hikmet'in,
hep bir ağızdan türkü söyleyip

hep beraber sulardan çekmek ağı

demiri oya gibi işleyip hep beraber

hep beraber sürebilmek toprağı

ballı incirleri hep beraber yiyebilmek

yarin yanağından gayrı

her yerde her şeyde hep beraber diyebilmek
dizelerini aktarardıktan sonra, "bu nasıl bir felsefedir acaba? Ben işte bu felsefenin adamıyım" diyerek anlatıyor Nâzım ile olan bağını ve şöyle devam ediyor: "Nazım Hikmet'in takipçisiyim. Bize bir şeyler söyleyen insanlardır bunlar, onun için yapmak isterim ben bu işi. Irklara, ırkçılığa, milliyetçiliğe karşı bir insanım. Ben bütün insanların özgür yaşayabileceklerine inanırım. Baktığımız zaman Şeyh Bedrettin Destanı'na, Börklüce Mustafa'nın Hıristiyan prens olduğunu görürüz, ikinci adam Hu Kemal, bir Yahudi'dir. Baktığın zaman Beyazıt Paşa'ya karşı savaşa girenlerin arasında Yahudi esnafı, Rum balıkçıları, Türkmenler hep birlikte savaşırlar 40 bin kişilik orduya karşı. Onun için de ben, Şeyh Bedrettin'i yapmak isterim hâlâ. Günümüzdeki milliyetçiliğe, günümüzdeki ırkçılığa, günümüzdeki sömürüye daha 1400'lü yıllarda çıplak asılarak cevap veren bir insanın takipçisiyim ben."

Bize festivalden ve sizin için anlamından bahseder misiniz?

Burada her yıl Yörükler ve Türkmenler tarafından ortaklaşa köy hayrı düzenlenir. Bereket ve şükür için yapılır. Köy halkının aralarında topladığı paralarla "köy hayrı" gerçekleştirilir ve son altı yıldır da sanatçıların katkısıyla festival havasında düzenleniyor. Festival çok uzun zamandır var, biz de katkımızı sanatsal olarak yapıyoruz. Bugüne kadar kısa ve uzun metrajlı film gösterimleri yapıldı, Şeyh Bedrettin Destanı'ndan bazı hikayeler oynadık, Neşet Ertaş, Ferhan Şensoy gibi isimler festivale katkılarını sundular.

Şeyh Bedrettin Destanı demişken, bu konuda yeni çalışmalarınız olduğunu biliyoruz...

Önümüzdeki yıl bir filmde oynayacağım ve sonraki yıl, mümkün olursa, Şeyh Bedrettin Destanı ile ilgili bir film çekmek istiyorum. Bunu uzun zamandır düşünüyorum ama hayata geçiremedim. Bu sene de çalışacağım.Gerçekleştirmek zor, çünkü ciddi bir maddi kaynak gerekiyor. Bu filmi "gel birlikte çekelim" diyen çok kişi oldu, ama ben ticari bir kaygı taşımıyorum. Piyasanın adamı değilim, dizilerde oynuyorum para kazanmak için, emekli aylığımla geçiniyorum ek olarak. Ama bu filmi tek başıma çekmek istiyorum.

Sizin için çok önemli bir çalışma olmalı...

Her insan kâinattır fakat gizlidir, doğaya bakın, güçlü zayıf doğada bir arada yaşıyor, doğal olanı yeryüzüne yansıtabilmek önemlidir. Bunun için dogmalara karşı asılmış Bedrettin, önemlidir. Bedrettin "her insan bir kâinattır" diyordu. "Her insanda milyarlarca yıldız vardır, ama gizlidir" diyordu. O sende var, ama onu ancak sen bulup çıkarabilirsin. Sen kendin karar vereceksin ona.
Kaz Dağları pek çok efsaneye ev sahipliği yaptı dediniz...

Kaz Dağları çeşitli medeniyetleri barındırmış bir toprak. Bölge mitolojide önemli bir yer tutuyor. Efsaneye göre, dünya tarihindeki ilk güzellik yarışması burada yapıldı. Troya savaşları, Sarıkız Abla ve benzeri çok çeşitli söylenceler var.

Günümüzün "efsaneleri" hakkında ne düşünüyorsunuz?

Troya'nın nasıl elde edildiğini düşünüyorum, acaba Troya hakikaten bir atın içine girip de kapıdan geçen insanların hikayesi mi? Hiçbir şekilde inanmıyorum buna, hiçbir şekilde inanmıyorum ABD ordusunun Irak ordusunun direnişiyle karşılaşmadan içeri girebildiğine.