Zonguldak'ta maden işçisi Nourtani'nin ölümüne ilişkin davada gerekçeli karar açıklandı

Zonguldak'ta kaçak ocakta çalışırken ağır yaralanan ve yanmış cesedi bulunan Afgan işçi Nourtani'nin ölümüne ilişkin davada gerekçeli kararda, "kasıtlı bir eylemle öldürüldüğüne dair kesin ve inandırıcı delilin olmadığı" öne sürüldü.

Haber Merkezi

Zonguldak’ta Afganistanlı maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani'nin ölümüne ilişkin davada geçtiğimiz günlerde karar çıkmış, kaçak madeni işleten 2 sanığa "taksirle öldürme" suçundan 5 yıl 8'er ay, 4 sanığa ise "delil karartma" suçundan 1 yıl 8 ay ile 4 yıl 6 ay arasında hapis cezası verilmişti. Davanın gerekçeli kararı açıklandı. 

77 sayfalık gerekçeli kararda 50 yaşındaki Nourtani'nin "kasıtlı bir eylemle öldürüldüğüne dair kesin ve inandırıcı delilin olmadığı" öne sürüldü. Yaşayıp yaşamadığı hususunda "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği alınan ifadeler doğrultusunda "iş kazası" sonucu "olay yerinde öldüğünün kabul edilmesi gerektiği" aktarıldı. 

DHA'nın haberine göre, "Nourtani ile sanıklar arasında husumet bulunmadığı, böbreğin alındığı iddialarına ilişkin alınan raporlarda yanma neticesinde organların birbirine yapıştığının tespit edildiği, sanıkların Nourtani'yi öldürmelerini gerektirir sebep bulunmadığı, Nourtani'nin kasıtlı bir eylemle öldürüldüğüne dair kesin ve inandırıcı delilin olmadığı" söylendi.

'Kesin ölüm anı tespit edilemez' denilen kararda madenci araca yüklendiği anda 'ölmüş' kabul edildi

Kararda, "Nourtani'nin kesin ölüm anının bilimsel olarak tespitinin mümkün olmadığı, yaşayıp yaşamadığı hususunda 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi gereği alınan ifadeler doğrultusunda iş kazası sonucu olay yerinde öldüğünün kabul edilmesi gerektiği" aktarıldı. Ayrıca "Afgan madencinin battaniye ile aracın bagajına yüklendiği esnada ölü kabul edilmesi gerektiği" belirtildi.

Gerekçeli kararda "sanıklara suça elverişli kişilikleri, samimi ve muteber pişmanlık göstermedikleri gerekçesiyle iyi hal indirimi uygulanmadığı, Alaattin Ç. hakkında olayı öğrendikten sonra avukatı aracılığıyla savcılığa başvurarak, suçun aydınlatılmasına yardımcı olduğu için indirim uygulandığı" belirtildi. Cesedi yaktığını itiraf eden Ahmet Aydın'ın "delil karartma' suçunda eylemin "vahşi niteliği göz önüne alındığında" ifadeleriyle üst sınırdan ceza verildiği kaydedildi.

Madencinin avukatı tepki gösterdi: 'Mahkeme kendi verdiği kararla çelişiyor'

Nourtani ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, gerekçeli kararın 2 gün içinde yazılmasının mümkün olmadığını belirterek, "Aradan 2 gün geçti. 77 sayfa 2 gün içinde yazıldı. 77 sayfa 'gerekçeli' olması gereken karar, 2 gün içinde gerekçesiz şekilde yazıldı. Hatta Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı da bizimle aynı fikirde, kararı istinaf etmeye karar verdiler. Karara karşı istinaf kanun yoluna başvurdular, usul ve esasa ilişkin kararın bozulmasını istiyorlar" dedi.

Koç Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı'nın diri diri yakıldığına dair raporu da hatırlatan Şeker şöyle konuştu:

"Mahkeme diyorsa 'Burada bir maden kazası var. Maden kazası olduktan sonra ölmüş, öldükten sonra yakmışlar' gibi bir gerekçeli karar da yok burada. Mahkeme, kendi verdiği karar içerisinde kendisi ile çelişiyor. 'Burada iş kazası olmuştur, iş kazası olduktan sonra, iş kazası sonucunda hayatını kaybetmiştir.' Sonrasında? Sonrası Afgan madencinin yakıldığı kısım ne aşamada? Bununla ilgili gerekçeli kararın içerisinde hiçbir değerlendirme yok.

Bir kişiyi yakma şu an Zonguldak'taki ağır ceza mahkemesi tarafından cezasız bırakılmış durumda. Eğer bu şekilde sanıkların 5 yıl 8 ay hapis cezası onanırsa, 3 ay sonra bu kişiler tahliye olup, kamuoyu vicdanını derin şekilde yaralayacak, ellerini kollarını sallayarak Zonguldak halkının arasında dolaşmaya devam edecekler. Bu kararın istinaftan geri döneceğine hukuki olarak inancımız tam. Adil, şerefli yargılama yapacak hakimlere inancımız tam. Bu mahkeme, hakkaniyetli şekilde karar verene kadar Anayasa Mahkemesi'ne, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz."

İddianame

Nourtani'nin yakılmış haldeki cesedi, Zonguldak Merkez'e bağlı Köroğlu köyü yakınlarında 10 Kasım 2023'te ihbar üzerine bulundu.

Araştırmalar sonucu cesedin kaçak olarak işletilen maden ocağında çalışan 3 çocuk babası Afganistan uyruklu Vezir Mohammad Nourtani'ye ait olduğu belirlendi. Otopsi sonucu Nourtani'nin 9 Kasım'da öldüğü tespit edildi.

Nourtani'nin çalıştığı kaçak maden ocağının sahipleri Hakan Körnöş, Enver Gideroğlu ve Körnöş'ün kuzeni Ahmet Aydın, olaya ilişkin soruşturmada tutuklandı, ocak çalışanları Sercan Kayabaş, Eray Demiro ve kömür ticareti yapan Alaattin Çayırlı ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

'Battaniyeye sarılarak araca bindirildi, kamera kayıt cihazının yönü değiştirildi'

İddianamede, Nourtani’nin kaçak ocakta vagon arasına sıkışıp iş kazası geçirdiği, ocak sahiplerinin de çalışanların aramasıyla olay yerine geldikleri ve bu aşamada kolluk birimlerine ve sağlık kuruluşuna haber vermeden Nourtani’nin battaniyeye sarılarak, kaçak işletmenin sahibi Hakan Körnöş’ün aracına bindirildiği kaydedildi.

Nourtani kaçak ocaktan götürüldükten sonra olay yerinde kalan sanık Sercan Kayabaş'ın, işletmedeki kamera kayıt cihazının yönünü değiştirerek kırmaya çalıştığı ancak cihazının kayda devam ettiği, Kayabaş ile Eray Demiro'nun da Nourtani'nin kıyafetlerini yaktıkları bildirildi.

‘İştirak halinde kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istenmişti

İddianamede, Nourtani'nin iş kazası sonucu ağır yaralandığı, sanıkların ise kaçak maden ocağındaki kazayı gizlemek ve ocağın kapatılmasına engel olmak amacıyla Nourtani'yi hastaneye götürmek yerine arabanın bagajında yaklaşık 3 buçuk saat gezdirerek "kasten öldürdükleri", cesedini de daha sonra yaktıkları ifade edilmiş ve "iştirak halinde kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezaları istenmişti.

Afgan madenci davasında kararı veren heyet HSK'ye şikayet edildi, karar istinafa taşınacak
zonguldak