Yurtiçi Kargo’da işten çıkarılan arkadaşlarına şahitlik yaptığı için işten çıkarıldı

Yurtiçi Kargo’da işten çıkarılan arkadaşlarına şahitlik yaptığı için işten çıkarılan işçi yaşadığı süreci Patronların Ensesindeyiz’e anlattı.

Patronların Ensesindeyiz

Pandemi döneminde iş yükleri normalin çok üstüne çıkan kargo işçilerinin maruz kaldıkları sömürünün sınırı her gün daha da artıyor. Bu yetmezmiş gibi örgütlenmelerinin önünde de sürekli engellerle karşılaşıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde Yurtiçi Kargo’da çalışan 15 işçi sendika üyesi oldukları için işten çıkarıldı. Sendika üyesi olmamasına rağmen işçilerin davasında şahitlik yapacağını beyan eden Süleyman Eken de bu sebeple işten çıkarıldı.

Patronların Ensesindeyiz Ağı ile temas kuran, Süleyman Eken "Yurtiçi Kargo, buraya sendikanın S’si bile giremez diyordu, Süleyman’ın S’sini ne yapacaklarını düşünsünler şimdi" diyerek kararlılıkla mücadelesini sürdüreceğini belirtiyor. Patronların Ensesindeyiz Ağı Süleyman Eken ve eski bir Yurtiçi Kargo çalışanıyla görüştü.

Ne kadar süredir Yurtiçi Kargo’da çalışıyorsunuz?

Süleyman Eken: Yaklaşık 3,5–4 senedir. Yani daha yeniyim.

Çalışma saatleriniz nasıldı?

Pazartesi dışında haftaiçi 05.30–14.30 arası. Bazen 15.30’u da buluyor. Belli olmuyor. O an ki ring’in durumuna göre bitiyor. Cumartesi ve pazartesi günleri 05.30–08.00 ya da 8.30 arası çalışıyordum.

Facebook’ta 'Aras Kargo sendikaya geçti, hayırlı olsun' demek işten çıkarılma sebebi

Daha önce sendikaya ya da sendika dışı örgütlenmelere karşı yönetimden gelen bir baskı hissettiniz mi?

Baskı derken, şu açıktı, bunu herkes söylüyordu: "Yurtiçi Kargo’ya sendikanın s’si bile giremez". Sendikaya üye olmayı bırakın, sendika hakkında konuşmak bile kurumun istemediği, izin vermediği bir şeydi. Şöyle bir şey anlatayım. Aras Kargo 1,5–2 sene önce, daha yeni TÜMTİS sendikasına geçtiğinde bizim bir arkadaşımız vardı şoförlük yapan. Facebook’ta “Aras Kargo sendikaya geçti, hayırlı olsun” diye bir paylaşım yapmıştı. Sırf bu paylaşım yüzünden arkadaşımız işinden edildi. Sonradan bize de “Sendikayla ilgili hiçbir şey paylaşmayın, hiçbir şey konuşmayın” dediler. İşinizden olursunuz diyerek tehdit ediyorlardı. Benim de açıkçası sendikayla ilgim yoktu. Bizim arkadaşlar sendikalı oldu. Ben olmadım ama arkadaşlar bu sebeple işten çıkarılınca ben ne gerekirse yapacağımı söyledim. Onlar da şahit olup olamayacağımı sordu, “Olurum” dedim.

Eski çalışan: Yurtiçi Kargo’nun en korktuğu ve en çok engel olmaya çalıştığı şeydir sendikalılaşma. Sendika içeri girmesin diye her şeyi yapar.

'Sendikalı olduklarını öğrendikçe peyderpey çıkarıldılar'

Peki sendikalı olduğu için işten çıkarılan 15 işçi sendikaya aynı anda mı üye oldu? Aynı anda mı atıldılar işten? Süreç nasıl gelişti? Biraz anlatır mısınız?

Şöyle özetleyeyim. Siz de biliyorsunuz, az önce de belirttim, Yurtiçi Kargo sendikayı istemiyor. Bu arkadaşlar kendi aralarında gizli örgütlendiler. Hepsi benim çok yakın arkadaşlarım, aynı mahalleden arkadaşlarım ama ben bile bilmiyordum örgütlendiklerini. Ancak arkadaşlar sendika sebebiyle peyderpey işten atılınca biz de o şekilde öğrendik örgütlendiklerini. En son, şahitlik yapacağım iki arkadaşım bana “Atılan arkadaşlarımız sendikalı, biz de sendikalı olduk. Biz de çıkarılmayı bekliyoruz.” dediler. Ben inanmamıştım ama gerçekten çıkardılar arkadaşları da.

Peki sendikalı işçiler çıkarıldıktan sonra ne oldu?

Bundan sonra Aktarma Merkezi’nde yönetim değişti. Müdürler ve bir şef görevden alındı.

Bu da yine sendika konusu dolayısıyla mı oldu?

Tabii. Sendika meselesi patlak verince oldu. 2 müdür, 1 şef görevden alındı.

İşçilerin örgütlenmesine engel olmadıkları için mi?

Evet. Aktarma merkezi taşerona ait. “Biliyorsanız neden engel olmadınız ya da haber vermediniz; bilmiyorsanız böyle bir şeyden nasıl haberiniz olmaz?” diyerek gönderdiler.

'Saat 05.30’da işe başlayıp, 25 bin kargoyu 2,5 saatte çıkarmak zorundaydık'

Peki iş yoğunluğunuz nasıldı?

Kargo sayısının 30.000’in altına düştüğü çok nadirdir. Biz 05.30’da banda çıkardık. Bu 30 bin kargonun en az 20 bin–25 binini 2,5 saat içinde çıkarmak zorundaydık. Toplamda çalışma saatlerini fazla mesai yaratmayacak şekilde düzenliyorlar ama yapılacak işin miktarı ne olursa olsun o süre içinde o işi bitirmemizi beklerler. Müdürler bize “İsteyen gelir, istemeyen gelmez. Beni ilgilendirmez. Bu iş yapılacak. Kim geldiyse o bitirecek işi. Bu işi ben yapmayacağım, birisi yapacak, o da sizsiniz” derdi.

Eski çalışan: Kitabına uygun sömürür Yurtiçi Kargo. Yasayı bire bir uygulamak için çok garantici davranır. Vaktiyle, Fethullah Gülen’le ters düşünce devlet, Sürat Kargo’yu hedeflerken tüm kargo şirketlerine yüklenmişti ve acenteler çok cezalar yedi. Bu yüzden de o yasal çalışma süresini aşmayacak şekilde düzenlemeler yaptılar. Fakat bu aslında daha kötü sonuçlandı çalışanlar için. Bu kez daha kısa sürede aynı işi yapmak zorunda kaldılar. İster eksik çalışan olsun, ister tam olsun yapılması gereken iş o süre içinde mevcut çalışanlara yüklendi. İşçiyi ezerken çok nizamına uygun bir şekilde ezer.

'Bir işçi arkadaşımızı kod 29’la tazminatsız işten çıkardılar'

Peki bu 15 işçinin hepsi de sendikaya üye miydi gerçekten?

Burada Aziz Nesin’lik bir hikaye var gerçekten. Aralarından biri sendikaya seneler önce üye olmuş. O sırada farklı bir yerde çalışıyormuş. Oradan çıkınca üyeliği bozulmuş. Arkadaşımızın eski sendika olayı gündeme gelince o da kazaya kurban gitmiş oldu. Sendikayla ilgisi olmamasına rağmen işten atılmış oldu. Bu arada, arkadaşımızı kod 29’la işten çıkardılar. Bir iş arkadaşıyla bir ağız dalaşına girmiş. Onu bahane göstererek tazminatsız işten çıkardılar. Arkadaşımız da şahitlik yapacaktı bildiğim kadarıyla. Yapmadığı takdirde tazminatını vereceklerini söylediler. Onun da emekliliğine çok az kalmıştı. Tazminatını alabilmek için şahitlikten vazgeçmek zorunda kaldı. Onu da tazminatını vermeyiz diye korkuttular yani.

Kod 29’la kaç kişiyi işten çıkardıklarını biliyor musunuz?

Sadece bu bahsettiğim arkadaşımızı o kodla çıkardılar. Sonra dediğim gibi tazminat karşılığında anlaştı ve dava açmadı sonra.

Eski çalışan: Kitabına uydurmak için bu olayı gerekçe gösterdiklerini düşünüyorum. Yurtiçi Kargo bu konuda çok iyidir. Sonradan hukuki olarak karşısına çıkmasın diye her şeyi kitabına uydurmaya çalışır. Her zaman işe yaramıyor tabii bu. Benim bir arkadaşım kod 29’la işten çıkarıldı. Dava açtı ve kazandı. Alacağı tazminattan çok daha fazlasını aldı. Biraz uzun sürdü ama bırakmadı ve karşılığını aldı. Çoğunlukla yaptıkları şey tazminatı verip çıkarmaktır aslında. Buradan gitsin, içeridekileri örgütlemesin de ne olursa olsun diye bakarlar.

Ben almadım. Ben de davayı bırakmayacağım. İşe iade davasını kazanır kazanmaz gideceğim. İsterse güvenlik beni almasın, çıkarsın. Ben de mahkeme kararını uygulamadıkları için polis çağıracağım. Bakalım ondan sonra ne yapacaklar. Yani ben direneceğim. Sizin gibi işçi dostlarıyla birlikte direneceğim.

Sendika burada sizin arkanızda durmadı mı?

Eski çalışan: Durmadı. Ben isterdim ki 1 kişi işten çıkarıldığında sesini çıkarmasa da 15 kişi işten çıkarıldığında sendika oraya gelip varlığını göstersin. Hatta belki oraya gelmelerine de gerek olmazdı, basına haber verse bile iki televizyon kanalı gelir, haber yapardı. O zaman sendika “Ben elimden geleni yaptım” diyebilirdi. Ama sesimi siz daha çok duydunuz. Siz ve çok sayıda insan daha çok yardımcı oldu.

Patronların Ensesindeyiz Ağı’na aşağıdaki e-posta ve sosyal medya hesapları üzerinden ya da 0541 940 0514 numaralı telefondan ulaşılabilir:

Facebook: https://www.facebook.com/patronlarinensesindeyiz

Twitter: https://twitter.com/pensendeyiz

E-posta: iletisim@patronlarinensesindeyiz.org