Birçok ülkede olduğu gibi Yunanistan’da da insan hayatı özel şirketlerin insafına bırakılmış durumda. Şubat sonunda gerçekleşen tren kazasının arkasında özelleştirme ve serbestleştirme hikayesi var.
soL - Yunanistan
28 Şubat’ta Atina’nın 375 km kuzeyinde, Yunanistan’ın en önemli ana demiryolu hatlarından birinde Atina’dan Selanik’e giden bir yolcu treninin, aynı hatta karşı yönden gelen bir yük treni ile çarpışmasıyla gerçekleşen kazada çoğu üniversite öğrencisi 57 kişi hayatını kaybetti. Çarpışma sonrası raydan çıkan vagonlarda çıkan yangın cesetleri tanınmaz hale getirdi, arama ve enkaz kaldırma çalışmaları günlerce sürdü.
Ülkede büyük bir üzüntüye ve öfkeye sebep olan kazadan sonra 3 gün milli yas ilan edildi. Başbakan Kiriakos Mitçotakis, kazadan sonraki gün yaptığı açıklamada kazanın sebebinin insan hatası olduğunu söyledi. Demiryolu işletmesindeki güvenlik zafiyetlerinin medyaya yansımasından sonra gelen tepkilerden olacak, birkaç gün sonra insan hatasının arkasına gizlenemeyeceklerini ve olayı bütün yönleriyle araştıracaklarını açıkladı. “Hayatını kaybedenlere saygının gereği olarak” istifa eden Ulaştırma Bakanı Kostas Karamanlis’in ise birkaç ay içinde yapılacak seçimlerde tekrar aday olması gündemde.
Yunanistan ana demiryolu hatlarında tren trafiğini kontrol eden ve sürücüleri yönlendiren uzaktan kontrol ve sinyalizasyon sistemlerinin yıllardır çalışmadığı ve istasyon şeflerinin birbirleriyle konuşarak trafiği manuel olarak idare ettikleri ortaya çıktı. Kazanın olduğu gece treni yanlış hatta gönderen istasyon şefi tutuklandı.
Kazayı özelleştirme politikaları hazırladı
Basında, haber bültenlerinde ve siyasilerin açıklamalarında tekrarlanan insan hatası bir yana, Yunanistan Demiryolları’nın (OSE) özelleştirme hikayesi suçun başka boyutlarını ortaya çıkarıyor.
Demiryollarında özelleştirme ve serbestleştirme politikaları kazanın taşlarını ördü. 2009 yılında PASOK hükümeti döneminde, Avrupa Birliği’nin (AB) Demiryolu Paketi kapsamında Yunanistan Demiryolları (OSE) farklı şirketlere ayrıldı.
2016’da SYRIZA hükümeti yönetim ve altyapı işlerini ulaştırma işinden ayırdı ve bundan sonra OSE ulaştırma işine ve güvenlikle ilgili meselelere dahil olamadı.
2018’de SYRIZA hükümeti döneminde OSE’nin ulaştırma bölümü TRAINOSE’nin bir kısmı 45 milyon avro karşılığında İtalyan grubu “Ferrovie dello Stato”ya satıldı. Şirketle 250 milyonluk bir sözleşme yapıldı. TRAINOSE’nin birikmiş 14,3 milyar avro borcu ise ulusal kamu borcuna eklendi. Ayrıca kadrolu çalışanları başka kamu görevlerine atanan TRAINOSE’de çalışma şartları ağırlaştı. İşçiler günde 9 saat ve 9 günde 1 izinle çalışmaya başladı.
2019’da ND (Yeni Demokrasi) hükümeti döneminde ND-SYRIZA-PASOK/KINAL oyları ile AB paketi onaylandı ve TRAINOSE 22 milyon avroya tamamen satıldı. 2022’de 500 milyon avroya TRAINOSE ile sözleşme 10 yıl uzatıldı.
Kısacası şimdiki ve önceki hükümetler AB politikaları çerçevesinde OSE’yi parçalara ayırdı, demiryolu ağının yönetimini trenlerin yönetiminden bağımsız hale getirdi ve ticarileştirdi. Daha ucuz ulaşım sağlanacağı gerekçesi ile gerçekleştirilen özelleştirmelerle özel şirketlere büyük bir kaynak aktarımı gerçekleşti. Ayrıca güvenlik gibi önemli meselelerde devletin sorumluluğu bulanık hale getirildi.
Özel şirketlerle milyarlarca avroluk sözleşmeler yaparken akıllarına gelmemiş olacak ki kazadan sonra Mitçotakis hükümeti, var olan ulaşım ağlarının AB desteğiyle ve hızlı bir şekilde bakım ve modernizasyonunu gerçekleştireceğini duyurdu. Bütün bu süreçte payı olan SYRIZA ve PASOK gibi muhalefet partileri ise, iki yüzlü bir şekilde hükümeti eleştirdiler ama kendi sorumluluklarından ve bu kazaya sebep olan politikalardan hiç bahsetmediler.
Komünistler uyarmıştı
Yunanistan Komünist Partisi (KKE) ise asıl meselenin AB teşvikleriyle yapılan özelleştirmeler ve piyasacılık olduğunu söylerken bir yandan da düzen muhalefetinin bunu nasıl saklamaya çalıştığını ifşa ediyor. Kazadan sonra hükümetin alacağı yeni önlemlerin güvenli ve ucuz ulaşımla ilgisi olmadığını, bunun daha önce uygulanan şirketlerin kârını insan hayatından önde gören politikaların devamı olacağını vurguluyor. Kazadan 45 gün önce (12.01.2023) bir KKE milletvekili OSE’nin güvenlik sorunlarından, özelleştirmelerle birlikte demiryolu işçilerinin kötüleşen iş koşullarından ve artan bilet fiyatlarından bahsederken, hükümetlerde yer alanlara “yıllarca elektronik güvenlik cihazlarını koymadınız… Önceliğimiz kaza olmaması için güvenlik önlemlerinin alınması. Bunun için sorumlu sizsiniz.” diye sesleniyordu.
KKE Genel Sekreteri Dimitris Kutsumbas ise mecliste yaptığı konuşmada bu olayın unutulmamasının tek yolunun mücadele etmek ve büyük protestolar düzenlemek olduğunun altını çizdi. Bu olayın üstünün örtülmemesi için KKE’nin üzerine düşeni yapacağını, herkesi öfkelendiren ve asıl suçluları saklamak için söylenen yalanlara izin vermeyeceklerini söyledi.
Yunan halkı öfkeli, işçiler eylemde
Türkiye’de ve birçok ülkede olduğu gibi Yunanistan’da da insan hayatı özel şirketlerin insafına bırakılmış durumda. Ülkeleri “Büyük Türkiye”, “Büyük Yunanistan” hamaseti ile yönetenler bugün mevcut teknolojik sistemleri kurup, insan hatasını önleyecek ve hayat kurtaracak önlemleri alamıyorlar ya da bunu tercih etmiyorlar.
Fakat Yunan halkı, en güvenli ulaşım yolu olması gereken, ülkenin en önemli demiryolu hattında böylesi bir katliamın yaşanmasına güçlü bir tepki veriyor. Kazadan bu yana ülkede kitlesel protestolar gerçekleştiriliyor. 8 Mart günü genel grevde yalnızca büyük şehirlerde değil, tüm ülkede hayatı durduran işçiler, gerçek suçluların yargılanmasını ve yaşamları için gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını istiyor. Bu taleplerle demiryolu işçileri grevlerini Cuma gününe kadar sürdürdü. Pazar günü ise işçi sendikaları ve öğrenciler birçok şehirde mitingler düzenleyecek. Meydanlarda söyledikleri gibi her alanda “insan hayatı şirketlerin kârından önemli” olana kadar.
Yunanistan ana demiryolu ağı haritası. (https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Railway_map_of_Greece)
8 Mart genel grevi, Atina. Hellenic Train (Yunan Demiryolları) İşçileri Sendikası üyeleri “insan hatası değil” dövizini taşıyor (902.gr).
8 Mart genel grevi, Atina. “İyi yolculuklar kardeşler sizi asla unutmayacağız. Onları asla affetmeyeceğiz” “Çocuklarımızın hayatı paradan önemli” (902.gr).
8 Mart, Selanik. İş sendikaları öğrenci birliği üyeleri. “Şimdi öfke devirecek/ Bu cinayet unutulmayacak” (902.gr).