AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın "Siz bu kılıçları kime çekiyorsunuz" çıkışı teğmenlerin yemini tartışmasını yeniden alevlendirdi.
Erdoğan'ın "Gereğini yaparız" dediği konuşmasından önce Cumhur İttifakı içerisinde birbiriyle çelişen açıklamalar vardı.
Eski AKP Milletvekili Mehmet Metiner', AKP Sözcüsü Ömer Çelik'in teğmenleri hem eleştirdiği hem sahip çıktığı açıklamasını zayıf bularak "Keşke daha kararlı bir dille vurgulasaydı" dedi.
Erdoğan'ın Başdanışmanı Yiğit Bulut ise "Ömer Çelik ne diyorsa odur! Hangi partiden olursa olsun kripto FETÖ’cülerin fitne çıkarma çabasına karşı dikkatli olalım!" paylaşımını yaptı.
MHP önce teğmenlere sahip çıktı, sonra konunun soruşturulmasını istedi. İlk günlerde “Teğmenlere güvenimiz tam”, “Teğmenlere tahkikat yok” haberleri yapan Türkgün gazetesi, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin "Atatürk istismar edildi, kutuplaştırma oluşturulmak istendi" açıklamasından sonra “Netliğe kavuşmalı” diyerek teğmenleri savunmayı bıraktı.
Özel: Kılıçtan Atatürk düşmanları ürker
Erdoğan'ın çıkışına siyaset cephesinden ilk yanıtı CHP Genel Başkanı Özgür Özel verdi.
"Teğmenler kılıcı kime çekerler biliyor musun? Dosta güven düşmana kaygı versin diye çeker. O kılıçtan kim ürker, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ordusuna düşman olanlar. O kılıçtan Atatürk düşmanları ürker."
Özel'in yardımcılarından Emekli Tümamiral Yankı Bağcıoğlu da "Safiyane o günün heyecanıyla yapılan bir gösteri. Dolayısıyla ben en adil, en uygun neticenin alınacağını değerlendiriyorum" dedi.
MİT devrede, ilk iki halkaya odaklanıldı
Erdoğan'ın konuşmasının ardından atılan adımları iktidara yakın Milliyet aktardı.
Buna göre inceleme hem Kara Kuvvetleri Komutanlığı hem Milli Savunma Üniversitesi tarafından yapılıyor, MİT ve Emniyet İstihbarat da yönlendirme olup olmadığını araştırıyor.
Teğmenlerin çoğunun kılıç çatma merasimi için geldiği düşünülüyor ve görüntülerde ilk iki halkayı oluşturan grup üzerinde duruluyor, daha önce prova yapıp yapmadıkları araştırılıyor.
Ayrıca Kara Harp Okulu birincisi Teğmen Ebru Eroğlu’nun “Arkadaşlarımın verdiği metni okuttum” dediği belirtiliyor.
Yeni Şafak yazarı: Teğmen, komutanını koruyor
Emekli Albay Ahmet Zeki Üçok, yemini yaptıran dönem birincisi Ebru Eroğlu’nun, "Neden böyle yaptınız?" diyen okul komutanına, "Yaptığımdan pişman değilim" diye yanıt verdiğini iddia etmişti.
Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, Teğmen Eroğlu'nun bu çıkışını bir meydan okumadan ziyade bir komutanı koruma çabası olarak yorumladı.
"Yeni mezun bir teğmenin 30 Ağustos’ta böylesine önemli bir günde toplumda tartışmalara yol açacağı açıkça belli olan bir inisiyatif kullanmasına askeri hiyerarşisi içinde izin verilmesi bana göre hayatın doğal akışına uygun görülmüyor. Teğmen Ebru Eroğlu kimi korumaya çalışıyor?"
Nedim Şener: Sorun sistemde
Yemin emrinin yukarıdan geldiğini savunan bir diğer isim Hürriyet'ten Nedim Şener.
Şener, Erdoğan'ın yanlış anlaşıldığı görüşünde. "Bu kılıçları kime çekiyorsunuz" dedikten sonra teğmenlerden "Anadolu yavrusu" diye bahsedildiğini hatırlatan Şener, komutanların emri olmadan böyle bir yeminin yapılamayacağını söylüyor. Ardından henüz yanlışlanmayan bir iddiayı dile getiriyor: "Milli Savunma Bakanlığı yanında Milli İstihbarat Teşkilatı’nın konuyla ilgili araştırmaya dahil olması sonrası teğmenlerin bölük komutanı TSK’dan istifa etti."
Hatayı ne teğmenlerde ne de iktidarda arayan Nedim Şener, "sorun sistemde" diyerek bir kulis bilgisi aktarıyor: "Edindiğim bilgiye göre, MSÜ’de tüm idari, eğitim ve komuta kadrosu gözden geçirilecek. Milli Savunma Üniversitesi ile Milli Savunma Bakanlığı ve Kuvvet Komutanlıkları eğitim dahil tüm sistemi elden geçirecek".
Ahmet Hakan: Kararlılık da var şefkat de
Şener'e benzer bir yorumda bulunan gazetenin genel yayın yönetmeni Ahmet Hakan, "Erdoğan’ın teğmenler hakkında yaptığı konuşmasında... Sert cümleler de var, şefkat tınısı taşıyan cümleler de var" dedi.
Türkiye yazarı Cem Küçük, teğmenlerin Atatürkçülüğü istismar ettiğini iddia ederek, "O yüzden teğmenler laik sistemi koruyacağız diye kılıç çekemezler. Şimdi onu yapanlar demokratik sisteme hesap verecekler" dedi.
Küçük'ün "okuyamazlar" dediği "laiklik" vurgulu yemin birkaç yıl öncesine dek zorunlu olarak okutuluyordu.
AKP içine seslendi, 'giyotin' istedi
Yeni Şafak yazarı Aydın Ünal, geçen hafta köşesinde teğmenlerin yeminini "AKP'nin devrimciliğini yitirmesine" bağlamıştı. Bugün de AKP içine seslenen Ünal; Polatların tahliyesi, yemin krizi gibi başlıklarda toplumun zaten kötü olan ekonominin de etkisiyle manipüle edildiğini savunarak, AKP'nin bu süreci eskisi gibi yönetmediğini söyledi.
Partide ismini vermediği kişilerin "başka hesaplar" içerisinde olduğunu belirten Aydın Ünal, bu kişiler için "giyotin" istedi.
"Bir giyotin, fiyat artış hızını keserken, fırsatçıların, operasyoncuların, asalakların, lejyonerlerin, pısırıkların da kellesini koparmalı. Bekliyoruz."
'Yemin ifade özgürlüğü kapsamında'
Halk TV'den Mehmet Tezkan, iktidarın tüm teğmenleri ordudan atmaya "gücünün yetmeyeceğini", okul birinci teğmeni atmayı da kamuoyu tepkisi nedeniyle "göze alamayacağını" yazdı.
Konuyu Anayasal çerçevede değerlendiren hukukçu Doç. Dr. Tolga Şirin, T24'teki köşesinde teğmenlerin yeminin "ifade" olduğunu dolayısıyla konunun "ifade özgürlüğü" kapsamında ele alınması gerektiğini yazdı.
15 Temmuz'daki darbe girişimi sonrası TSK'nin görev tanımının daraltıldığını ve muğlaklaştırıldığını hatırlatan Şirin, şu yorumda bulundu:
"AK Parti’nin bunu üzerine almasının olası nedeni, geçmişte Anayasa’ya ve laiklik ilkesine aykırı eylemlerin odağı hâline geldiğinin Anayasa Mahkemesi tarafından saptanmış olması sayılabilir. Parti’nin sicilindeki bu veri, diğer darbe deneyimlerle birleştiğinde, algıda bir tetiklenmeye neden olmuş olabilir."