Valilik ve belediyenin kaçak inşaatında üç çocuk ölmüştü: 'Kan parası gibi algılansın istemeyiz'

İstanbul Valiliği ile AKP'li Sancaktepe Belediyesi’nin kaçak inşaatında ölen 3 çocuğun ailesine 6,5 milyon TL verildiği belirlendi. Valilik yetkilisi, “Kan parası gibi algılanmasın" dedi.

Haber Merkezi

Dönemin AKP'li Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü'nün “Biz çalışmaya başlayalım prosedür arkadan gelsin dedik” ifadeleriyle savunmaya çalıştığı ruhsatsız inşaat nedeniyle 7, 9 ve 11 yaşlarındaki üç kardeş hayatını kaybetti.

Üç kardeşin ölümünün ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Sancaktepe Belediyesi'nin neden olduğu ihmaller zinciri ortaya çıktı. Ancak olayın üzerinden bir yıl geçmesine karşın bu süreçte yargı sürecinin akıbeti kamuoyu ile paylaşılmadı.

BirGün'den İsmail Arı'nın haberine göre kaçak inşaatta ihmaller zinciriyle ölen üç çocuğun ailesine 6,5 milyon TL verildiği ortaya çıktı. Aileye para verildiğini kabul eden İstanbul Valiliği tarafından yapılan açıklamada ise "Kan parası gibi algılansın istemeyiz" denildi.

İhmaller zinciri ve hayatını kaybeden çocuklar

2 Ekim 2023 tarihinde kaybolan 7 yaşındaki Berat, 9 yaşındaki Baran ve 11 yaşındaki Batuhan Sağın isimli üç kardeşin cansız bedenleri, 4 Ekim 2023 Çarşamba günü Sancaktepe ilçesine bağlı Hilal Mahallesi’ndeki inşaatın su dolu temelinde bulundu.

Çocukların oyun oynarken su dolu temele düşerek hayatlarını kaybettiği iddia edildi. Üç kardeşin ölümünün ardından Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İstanbul Valiliği ve Sancaktepe Belediyesi'nin neden olduğu ihmaller zinciri ortaya çıktı.

Dönemin AKP'li Sancaktepe Belediyesi, 600 metrekarelik arsanın imar planını cem evi yapmak için değiştirdi. Ancak plan değişikliğinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde onaylanması beklenmeden, 30 Temmuz 2023’te İstanbul Valisi Davut Gül, dönemin AKP'li Sancaktepe Belediye Başkanı Şeyma Döğücü, Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Osman Boyraz’ın katıldığı bir törenle “Birlik Cemevi’nin” temeli atıldı. Değiştirilen planın İBB Meclisi'nde onaylanmaması nedeniyle inşaatın ruhsatsız olduğu ve İBB’den hafriyat için izin dahi alınmadığı anlaşıldı.

Dönemin AKP'li başkanından itiraf niteliğinde açıklamalar

Dönemin Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü ise itiraf niteliğinde açıklamalarda bulunarak, “Birlik Cemevi’ne size arazi vereceğiz demiştik. Arsayı belirledik. Valilik ile konuştuk, onlar da cem evinin kaba inşaatını üstlendiler. Cem evinin bizi aceleye getirmesiyle onları kıramadık ve temeli attık" dedi. Döğücü, “Neden inşaat ruhsatı ve hafriyat izinlerini almadınız?” sorusuna da “Biz çalışmaya başlayalım prosedür arkadan gelsin dedik” şeklinde yanıt verdi.

Döğücü, "50 santimlik temel kazısı yapıldığını ve ruhsata bu yüzden gerek olmadığını" iddia etse de olay yerinin fotoğrafların metrelerce derinliğinde temel kazısı yapıldığı görüldü. Uzmanlar ise “İnşaat alanında biriken suyun da dalgıç pompalar ile boşaltılması gerektiğini” ifade ederek ihmallere dikkat çekti.

Belediye Başkanı Döğücü “Suyu neden boşaltmadınız?” sorusuna da “Fark etmedik” diye cevap verdi. İstanbul Valisi Davut Gül, o dönem soruları yanıtsız bıraktı.

Valiliğin para verdiği ortaya çıktı: 'Kan parası gibi algılansın istemeyiz'

Olayın üzerinden bir yıl geçse de bu süreçte yargı sürecinin akıbeti kamuoyu ile paylaşılmadı. İstanbul Valiliği ile Sancaktepe Belediyesi’nin kamu görevlilerinin yargılanıp yargılanmadığı yönelik sorular yanıtsız kaldı.

Yaşamını yitiren üç çocuğun babası Ayvaz Sağın ise Valilik’ten para aldığını bir yıl sonra açıkladı. Sağın, “İstanbul Valisi cenazeye gelmişti, o para verdi. O zaman 6 milyon 500 bin TL falan verdi. 'Sizi destekliyoruz' dedi sonra bizi çağırdı ve para verdiler. Valilik hesabından yatırıldı bu para. ‘Ev alın diye veriyoruz’ dediler” şeklinde konuştu.

İstanbul Valiliği yetkilileri de aileye para verildiğini kabul etti. Paranın İstanbul Valiliği’ne bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’ndan aileye verildiği belirtilerek, “Olaya dair kamu davası sürüyor. Aile üç evladını kaybetti ve onları nispeten rahatlatmak için, maddi durumları olmadığı için bu para verilmiş. Kan parası gibi algılansın istemeyiz” denildi.