ABD'nin Orta Doğu'daki müttefiklerinden Ürdün'ün kralı II. Abdullah, Beyaz Saray'da Trump'la görüştü. Trump'ın Gazze planına dair keskin bir dil kullanmaktan kaçınan Ürdün lideri, "Arap ülkeleriyle kendi planımızı uygulayalım" dedi. Mısır da benzer bir açıklama yayınladı.
Dış Haberler
Ürdün Kralı II. Abdullah, 20 Ocak'ta ABD başkanının ikinci döneminin başlamasından bu yana Beyaz Saray'da Donald Trump ile görüşen ilk Arap lider oldu.
Ancak dün Trump, iki liderin görüşme sonrası Kral Abdullah'ı zor durumda bıraktı.
Ürdün ve ABD'nin tarihsel olarak güçlü bağları olmasına rağmen Trump, Abdullah'a ve hükümetine, İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana askeri saldırı düzenlediği ve yıktığı Gazze'den yerinden edilmiş Filistinlileri kabul etmeleri için baskılar yapıyor.
ABD yönetimi, bu süreçte, boşaltılan Gazze'yi "devralacağını" ve "sahipleneceğini" açıklayarak bölgede "etnik temizlik" amaçladığını göstermiş oldu.
Trump, Gazze planına ilişkin dün tekrar "Bu karmaşık bir şey değil. ABD'nin o toprak parçasının, o oldukça büyük toprak parçasının, kontrolünü ele geçirmesiyle Orta Doğu'da ilk kez istikrar olacak" iddiasında bulundu.
Hem Ürdün hem de müttefiki Mısır ise, zorla yerinden edilmiş Filistinlileri kabul etmeyi reddediyor.
Kral Abdullah'ın Trump'la görüşmesi, Gazze'deki son ateşkesin bozulma riski altında olduğu bir zamanda gerçekleşti. İsrail, Hamas'ın Cumartesi gününe kadar tüm esirleri serbest bırakmaması durumunda Cumartesi günü bombalamayı yeniden başlatmakla tehdit ediyor.
Ancak Kral Abdullah, görüşme sırasında Trump'la doğrudan çelişmekten kaçındı ve bunun yerine Mısır tarafından yakında açıklanacak alternatif bir plana atıfta bulundu.
Trump Gazze'yi ele geçirme planını üsteliyor
Oval Ofis'in içinde gazeteciler Trump'a ABD'nin "Gazze'yi ele geçireceği ve orada yaşayan Filistinlilerin geri dönüş hakkı olmaksızın başka yere taşınacağı" yönündeki yorumlarını sordular.
Trump, bazı kuşku içeren sorulara kulak tıkayarak doğrudan yanıtlar verdi. ABD Başkanı'na göre, ülke "Gazze'nin kontrolünü ele geçirecek ve yeniden inşa edecek". Nesillerdir orada yaşayan Filistinliler, çoğu şu anda İsrail olan bölgelerden mülteciler, Ürdün ve Mısır'daki "arazi parsellerine" taşınacak.
Trump, ayrıntı vermeden, “Alacağız. Elimizde tutacağız. Değer vereceğiz. Sonunda Orta Doğu'daki insanlar için çok sayıda iş yaratılacak şekilde bunu başaracağız” ifadelerini kullandı.
Trump ayrıca, Hamas liderlerinin önümüzdeki dört gün içinde bölgede kalan İsrailli tutsakları serbest bırakmaması durumunda "İsrail ile ateşkesin sona ereceği" yönündeki tehditlerini de yineledi.
Trump, “Kişisel olarak son teslim tarihine yetişeceklerini sanmıyorum. Sert adamı oynamak istiyorlar. Ne kadar sert olduklarını göreceğiz” diye konuştu.
Daha yavaş bir zaman çizelgesini kabul etmeyeceğini de sözlerine ekleyen Trump, “Ya Cumartesi günü saat 12'de onları dışarı çıkarırlar ya da tüm bahisler iptal olur” diye konuştu.
Trump, bu son teslim tarihini bir gün önce, muhabirlere yaptığı açıklamayla duyurmuştu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, Trump'ın tehditlerini tekrarlamış, 2023'ten bu yana 61 bin 700'den fazla Filistinliyi öldüren ordusunun, İsrailli esirler serbest bırakılmazsa Gazze'deki bombalamayı yeniden başlatacağı tehdidinde bulunmuştu.
Trump'ın, Abdullah ve kameralar önünde geri adım attığı bir konu, Gazze'deki yerinden etme planını kabul etmezlerse Ürdün ve Mısır'a yardımın kesilebileceği tehdidiydi.
ABD Başkanı, "Tehdit etmek zorunda değilim. Bunu aşmış bir durumda olduğumuza inanıyorum" dedi.
Kral Abdullah'tan diplomatik tavır: Gazze için Arap devletlerinin kendi planları olduğunu söylüyor
Trump ile görüşen Ürdün kralı ise müttefiki ülkenin liderine karşı zor bir görevle karşı karşıyaydı: Muhalefete karşı hoşgörüsüyle tanınmayan bir başkanı gücendirmeden ülkesinin Trump'ın Gazze planına karşı çıkışını nasıl yineleyecekti?
Kral Abdullah, nihayetinde medyanın önünde çok fazla konuşmaktan kaçınmayı seçti ve konuştuğunda da dikkatli, kesin ve "kimseyi rencide etmeyecek" bir dil kullandı.
Ürdün'ün Gazze'den yerinden edilen Filistinlileri kabul edip etmeyeceği sorulduğunda Kral Abdullah "ülkesi için en iyi olanı yapacağını" söylemekle yetindi.
Toplantıdan sonra da sosyal medya paylaşımlarında Ürdün'ün "Gazze ve Batı Şeria'daki Filistinlilerin yerinden edilmesine karşı duruşunda kararlı olduğunu" ifade etti.
Ürdün lideri, Arap devletlerinin Gazze için kendi planlarını ortaya koyacaklarını ve bu planın kesinleştikten sonra sunulacağını ekledi. Ayrıca Trump'ı pohpohlayarak "Sonunda bizi bitiş çizgisine taşıyacak ve bölgedeki hepimize istikrar, barış ve refah getirecek birini görüyorum" dedi.
Toplantıdan sonra Ürdün Dışişleri Bakanı Ayman Safadi de halkını yerinden etmeden Gazze'yi yeniden inşa etmek için bir Arap planı olduğunu belirtti.
Bununla birlikte, Trump'ın Gazze planının bir pazarlık taktiği olduğuna ve Arap devletlerinin karşı teklifte bulunabileceğine inananlar da var.
Mısır'dan da benzer açıklama: 'Kendi planımız var'
Mısır hükümeti de, Trump'ın Filistinli mültecilere Mısır’da toprak tahsis edilmesi önerisini reddederek Gazze'nin yeniden inşası için “kapsamlı bir öneri” sunmayı planladığını duyurdu.
Konuya ilişkin açıklamayı Mısır Dışişleri Bakanlığı yaptı.
Filistin konusunda Trump liderliğindeki ABD yönetimiyle işbirliği yapma arzusu olduğunun ifade edildiği açıklamada, Mısır'ın, "Filistin halkının kendi topraklarında kalmasını ve meşru ve yasal haklarına uygun şekilde Gazze Şeridi’nin yeniden inşasına yönelik kapsamlı bir vizyon sunma niyetini vurguladığı" aktarıldı.
Mısır'ın, Filistin davasının çözümüne yönelik herhangi bir vizyonun, bölgedeki barış kazanımlarının tehlikeye atılmaması gerekliliğini dikkate alması gerektiğini vurguladığı belirtilen açıklamada, iki devletli çözümü uygulayarak çatışmanın kökenine inilmesi gerektiği savunuldu.
Trump'ın odağı gayrimenkul
ABD Başkanı'nın gözünün Gazze'de, herkesin tahmin edeceği üzere, gayrimenkul sektöründe olduğu görülüyor.
Trump'ın parasının çoğu babasından miras aldığı emlak imparatorluğundan geliyor ve o zamandan beri aile adını, aynı adı taşıyan ürünleri lisanslamak ve bir realite TV şovuna ev sahipliği yapmak için kullanıyor.
Ancak bu emlak eğilimlerinin bir kısmı, dün Gazze planını anlatırken kullandığı dile de yansıdı.
Trump nostaljik bir şekilde "Emlakta harika bir kariyerim oldu. Benim yaptığımı yaptığınızda, başkan olduğunuzda insanlar için daha fazla iyilik yapabilirsiniz" diye konuştu.
Trump, Gazze'yi "Orta Doğu'da potansiyel bir elmas" olarak tanımladı. Ancak dün devralma planı kapsamında Gazze'yi satın almayı düşünüp düşünmediği sorulduğunda Trump ilgisiz davrandı.
Trump, "Satın almayacağız. Satın alınacak hiçbir şey yok. Gazze'ye sahip olacağız. Satın almak için hiçbir neden yok. Gazze bu. Savaştan zarar görmüş bir bölge" dedi.
Trump'ın iddiasının aksine Gazzeliler yurduna geri dönmekte ısrar ediyor
Trump, ayrıca dün bir kez daha Filistinlilerin topraklarına olan bağlılıklarını görmezden gelerek Gazze'de kalmak istemeyeceklerini öne sürdü.
Filistinlilerse, onlarca yıldır devam eden İsrail işgaline rağmen, onları kalan topraklarından zorla çıkarma baskılarına direnmeye devam ediyor.
Bu direniş, yüz binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin, evlerinin çoğu İsrail tarafından yıkılmış olmasına rağmen ateşkes sonrası kuzey Gazze'ye geri döndüğünde görüldü. Çoğunluğu yolculuğu yürüyerek yaptı.
Filistinliler, bununla bir daha bölgeden ayrılma niyetleri olmadığı mesajını verdi.
Trump Gazze'ye yükleniyor: 'Gazzelilerin dönmeye hakkı yok, esir takası olmazsa kıyamet kopar' | ![]() |