1990’lar, Türkiye’nin faili meçhul cinayetlerle anıldığı yıllar oldu. Özellikle gazetecilerin, aydınların katledildiği bu cinayetlerde Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı, Gaffar Okkan, Necip Hablemitoğlu gibi pek çok isim aramızdan ayrılmıştı.
Uğur Mumcu törenlerle anıldı
Yirmi sekiz yıl önce yine bir pazar günü arabasına yerleştirilen bomba ile öldürülen araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu ölüm yıldönümünde Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı (um:ag) tarafından düzenlenen 28. Adalet ve Demokrasi Haftası etkinlikleri çerçevesinde anıldı.
Bugün saat 13.00’de düzenlenen törende, Uğur Mumcu’nun sokağındaki anıtı, sevenleri tarafından karanfil ve mumlarla donatıldı. Pandemi ve sokağa çıkma yasağı nedeniyle ailesinin ve um:ag gönüllülerinin katılımına izin verildiği törende ayrıca bir fotoğraf sergisi düzenlendi. Törene katılanlar arasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "Uğur Mumcu bir Kuvayı Milliyeci’ydi. Araştırmacı gazeteciliği ondan öğrendik, karanlıklara ışık tutmayı ondan öğrendik. Öldüğünde arkasından çok şey söylendi. Faillerin yakalanacağını, asıl faillerin üzerine gidileceğini ısrarla söylediler. 28 yıl geçti, asıl failler hala karanlıkta.” ifadelerini kullandı. Uğur Mumcu'nun evinin karşısında bulunan anıtı Kılıçdaroğlu dışında, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, CHP milletvekilleri ve pek çok um:ag gönüllüsü katıldı.
Failler ne kadar meçhul?
11 Temmuz 2000’de başlayan UMUT davasının iddianamesinde, Uğur Mumcu’nun aracına konan bombanın Ferhan Özmen tarafından hazırlandığı ve bombayı da Necdet Yüksel’in gözcülüğünde, Oğuz Demir’in yerleştirdiği belirtilmişti. “Tevhit-Selam/Kudüs Ordusu” örgütü üyesi oldukları belirtilen diğer dört sanığın yakalama kararı, ifade vermeleri amacıyla kaldırılmış ve yurtdışında bulunan bu kişilere Türkiye’ye geldiklerinde “tutuklanmama garantisi” verilmişti. Bu sanıklardan üçü Türkiye’ye geldi ve savunma yaptı. 8 Aralık 2020’de üçü de beraat etti. Firari durumdaki Oğuz Demir’in davası da 5 Mayıs 2021’de görülecek.
