Üç şehir gezdirilen dava: Haklarını alamayan işçiler eylem başlattı

İşçilerin alacaklarını vermemek için üç şehir dolaştırılan davayı, avukat Barış Dallıkavak soL’a değerlendirdi.

İsmail Sarp Aykurt

Gebze’de faaliyet gösteren Destebaşı A.Ş. ve Destebaşı Ltd. Şti. isimli firmalar krizde olduklarını bahane ederek işçilerin 6 aylık maaşlarını ödemedi.

Aynı zamanda şirketler, İstanbul Anadolu Adliyesi'nde konkordato başvurusunda bulunurken, tüm hacizler için tedbir kararı verildi. Yaklaşık 1 sene kadar devam eden dava sonunda davalar reddedildi, bu kez de şirketin merkezi Gebze’ye taşınarak Gebze’den konkordato kararı alındı. 

Ancak yetmedi...

Önce tedbir kararı verildi, ardından da hakimin “İşçi alacaklarını dosyaya depo edin” çıkışı nedeniyle olay önce iflas kararı ve üst mahkemeye, sonrasında da davadan vazgeçilmesi ile birlikte bu kez Yalova’ya taşınmış oldu.

200 kadar işçinin alacaklarının verilmediği süreci avukat Barış Dallıkavak'la konuştuk:

‘Gebze’den İstanbul’a, İstanbul’dan Yalova’ya uzanan hak gaspı...’

“Bizim yapmak istediğimiz şey, yaklaşık 4 yıllık bir zamanı alıyor. 2019 yılından itibaren başlayan bir süreç bu. Destebaşı Grup, 2019 yılında konkordato başvurusunda bulunmuştu. İçeride 6 aya yakın işçi alacakları, maaşları vardı. Sonrasında ise işten çıkarıldılar. Tazminatları, mesai alacakları ve başka kalemler de bunun içerisinde. Bunlarla ilgili mahkeme hacizlerle ilgili tedbir kararı vermişti. Bir süre hacizler yapılmadı, sonra ise kişisel alacaklar muaf oldu. Biz hacizleri yapalım yapmayalım derken dava İstanbul Anadolu Adliyesi’ne taşındı”.

Sürecin üç şehre taşındığını hatırlatan Avukat Barış Dallıkavak konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Tam iflas gerçekleşecekken davadan vazgeçtiler’

“O dava, konkordato şartları taşımıyor diye reddedildi.  Bu defa gittiler, aynı içerikle Gebze’de dava açtılar. Bunu da şirket merkezini oraya taşıyarak yaptılar. Oradaki hakimin süreci irdelemesi gerekirken o da onlara 2 aylık bir süre verdi. 1 senelik zaman kaybı olmuş oldu. Oradaki hakim de şirket konkordato şartlarını taşımıyor diye iflas kararı verdi. Üst mahkemeye gitti dosya ve usulden bozuldu.  Tam iflas kararı kesinleşecekken de davadan vazgeçtiler”.

Avukat Barış Dallıkavak, şirket merkezinin Yalova’ya taşınmasının hukuksuz bir şekilde gerçekleştirildiğini, şirketin Yalova’da faaliyetinin olmadığını ve şirket ortaklarının tamamının İstanbul’da ikamet ettiğini belirtti:

'Ruhsat davası olan şirketlere ait kum ocaklarını yeni firma üzerinden çalıştırıp para kazanıyorlar'

“Bu sefer de davayı Yalova’ya taşıdılar. Şirket merkezini buraya getirdiler. Buradaki hakim de üç ay, sonrasında da bir yıllık süre tanımladı. Buradaki hakim, kanuna aykırı bir şekilde, işçi alacakları dahil hiçbir haciz işlemine izin verilmeyeceği kararı verdi. Buradaki hakim işçi alacaklarına hiçbir şekilde duyarlı değildi. İşçi alacaklarının depo edilmesini talep etmemize rağmen görmezden geldi. Hakimle 1 ay önce gidip görüştük ancak hiçbir ara karar vermedi. Yaklaşık 200’e yakın işçi maaş alacakları dahil hiçbir alacağını alamadı. Tabii, bu arada konkordato kararı boyunca 3 yıldır şirket çalışıyor ve para kazanıyor. Hatta yeni firmalar kurmuşlar, ilerde kendilerini güvene almak için konkordato kararı olan şirketlerin araç gereç, ruhsat davası olan şirketlere ait kum ocaklarını yeni firma üzerinden çalıştırarak para kazanıyorlar".

Dallıkavak, hukuken sonuçlanması gereken dava sonuçlanmadığı için seslerini başka şekillerde duyuracaklarının altını çizdi:

‘Ne işçiler haklarını alabiliyor ne de başka bir şey yapabiliyoruz’

“Ne işçilerin alacakları ödeniyor, ne haciz ne de muhafaza yapabiliyoruz. Kanuna aykırı bir şekilde elimiz kolumuz bağlanmış durumda. Normalde hukukla almamız gereken haklarımızı artık bir şekilde sesimizi duyurarak almaya çalışıyoruz. Yalova’ya da o sebeple geldik”.

‘Alacaklı olan yaklaşık 200 işçi var’

“Bizim vekilimiz 80’e yakın. Ancak bugün 25 kadar işçi gelebildi. Yaklaşık 200 kişilik bir işçi grubu var toplamda alacaklı olan. Bir şekilde sesimizi duyurmaya çalışıyoruz”.

Şirketlerin çalışmaya ve para kazanmaya devam ettiğini söyleyen Dallıkavak, şunları söyledi:

‘Yeni firma kurmuşlar, komiser denetlemiyor, hakim göz yumuyor...’

“Bize asıl sıkıntı veren nokta şu. Şirketler şu anda çalışıyor. Şirketleri denetlesin ve kazanılan paraları önce işçilere sonra diğer alacaklılara verilsin diye bir komiser görevlendirilmiş durumda. Ancak komiser, bunları denetlemediği için şirket fazlasıyla iş yapıyor, yeni firmalar kurmuşlar ve tüm nakit akışı oradan yapılıyor. Yani, dava açan asıl şirketin hesabından para akışı olmadığı için oradan biz de para alamıyoruz. Yani para kazanıyorlar ama kendi ceplerine aktarıyorlar. Alacakları da ödemiyorlar. Buna mahkeme hakimi de göz yumuyor, komiser de...”

Yasal olan haklarını istediklerini ifade eden avukat Dallıkavak şöyle devam etti.

‘Defalarca konuştuk, ne yapacalar göreceğiz’

“Biz yasal olan hakkımızı istiyoruz. Hakime de söylüyoruz. 3-4 ay öncesinde olmadı, geldik görüştük yine olmadı. Bugün de görüştük, dikkate alacaklar mı yine bilmiyoruz. İşçi alacakları İcra ve İflas Kanunu 206’ya göre, hacizden muaf yapman ve yasaklamaman lazım . Öyle bir karar verildi ki bunu da yapamıyoruz. Bugün dikkate almasını umuyoruz. Ne yapacak göreceğiz".

‘Sonuç alamazsak, 1 ay içerisinde daha kalabalık geleceğiz’

“Eylem alanından şu an ayrıldık. Ancak herhangi bir sonuç alamazsak yaklaşık 1 ay içerisinde daha kalabalık bir şekilde gelmeye çalışacağız”.