TÜSİAD’a ‘yargılamayı etkileme’ ve ‘gerçeği aykırı bilgiyi yayma’ soruşturması

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatıldı. Aras dün TÜSİAD Genel Kurulu'ndaki konuşmasında "ülke yönetilemiyor" mesajı vermişti.

Haber Merkezi

Patronlar kulübü TÜSİAD, dün gerçekleştirdikleri genel kurulunda AKP-MHP hükümetinin son dönemdeki hukuk skandallarının artık bardağı taşırdığını vurguladı, ülkenin yönetilemez hale geldiği mesajı verildi. 

İktidarın tepkileri ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TÜSİAD’a soruşturma açıldığını duyurdu.

TÜSİAD Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Ömer Aras tarafından yapılan açıklamalarda “Güven bunalımı yaşıyoruz, bunun nedeni çöken sistem”, "Şimdi soruyoruz... Hukukun üstünlüğüne ve adil yargıya kim sahip çıkacak?” ifadeleri dikkat çekmişti.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan daha kısa tuttuğu konuşmasında “yaşanan sorunların ardında hukuka güvenin sarsılması var” dedi. “Hukuka güven kalmazsa sistemik risk oluşur” ifadesini kullanan Turan’ın "Suç örgütü kurmak galiba artık şirket kurmaktan daha kolay oldu” sözleri dikkat çekti.

Ne demişti TÜSİAD?

Genel Kurulun ana konuşmasını yapan TÜSİAD YİK Başkanı Ömer Aras, “Ülke olarak moralimiz bozuk. Güven bunalımı yaşıyoruz” diye başladığı konuşmasında Kartalkaya’daki otel yangınında 78 kişinin yaşamını yitirdiğini hatırlattı ve “Yangın çıkabilir ama 78 kişi ölmez. Ölüyorsa nedeni usulüne uygun yapılmayan binalar ve denetimsizliktir. Çöken bir sistemdir” dedi.

Sorumluların görevden alınıp hesap vermesi ve yerlerine “yetkin kişiler” gelmesi çağrısı yapan Aras son haftalarda politik hayatta da “olağanüstü olaylar” yaşandığını söyledi.

Belediyelere kayyım atanmasına, menajer Ayşe Barım’ın tutuklanmasına, İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmalara, gazetecilerin gözaltına alınmasına ve yeni mezun teğmenlerin ordudan ihracına değinen Aras, “Bu olaylarda suç vardır yoktur diyemeyiz. Ancak çok kısa sürede arka arkaya gelen bu olayların toplumda endişe yarattığını ve güveni sarstığını söyleyebiliriz” diye konuştu.

Aras’ın konuşmasında öne çıkanlardan biri de “laik eğitim” ve eğitimin tarikatların etki alanı olmaktan çıkarılmasına ilişkin açıklaması oldu.

Aras “Eğitim sistemini, siyasetin, siyasi partilerle ilişkilendirilen yapıların ve tarikatların etki alanının dışına taşımalıyız. Bunun taşıdığı hayati önemi 15 Temmuz darbe girişimi hepimize öğretmiş olmalı” diye konuştu.

TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise "Tutuklamalara sürekli yenileri ekleniyor ancak infial yaratan olaylarda suçlular kolayca serbest kalıyor. Suç örgütü kurmak galiba artık şirket kurmaktan daha kolay oldu” dedi.

TÜSİAD üyeleri olarak insani değerleri ekonomik değerlerin önüne koyduklarını iddia eden Turan “Hukukun üstünlüğü tesis edilmeden ne iç ne de dış sorunları çözebiliriz. Terör sorununun ortadan kalkması en büyük dileğimizdir” dedi.

AKP sert tepki gösterdi, 'en güçlü şekilde karşılık verilecek' denilmişti

TÜSİAD’ın açıklamaları AKP’nin de gündemi oldu. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç sosyal medyadan bir açıklama yaparak "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hiçbir kurum, kuruluş veya çıkar grubu, milli iradenin üzerinde değildir" diyerek tepki göstermiş, “Türkiye eski Türkiye değildir. Ayrıcalıklı kesimlerin yön verdiği Türkiye’nin artık geride kaldığını anlamayanlar şunu bilmelidir ki; Hiç kimse veya hiçbir kuruluş, kendisini milletin iradesinin ve hukukun üstünde göremez” ifadelerini kullanmıştı. Tunç “Hukuk çerçevesinde en güçlü şekilde karşılık vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın” da demişti.

AKP Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman da bugün Meclis’te yaptığı basın açıklamasında “Ey TÜSİAD titre ve kendine gel. Siz kim adına seçilmiş olan hükümetimize muhtıra vermektesiniz? Bunu asla kabul etmiyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

İktidara yakın gazeteler bugün manşetlerinde TÜSİAD’ın açıklamalarına yer vermiş ve hedefe koymuştu. Yeni Akit, “Baronlar ihanet peşinde, TÜSİAD’ın vesayet özlemi depreşti” manşetini attı. Yeni Şafak, “TÜSİAD’ın düğmesine bastılar” dedi.

Soruşturmanın iki gerekçesi var

Yandaşların manşetleri sonrası beklenen oldu. Bugün İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında soruşturma başlatıldığını duyurdu.

Başsavcılık’tan yapılan açıklamada, “TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras hakkında gerçeğe aykırı, kamu barışını bozmaya elverişli nitelikli sözleri nedeniyle adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve gerçeği aykırı bilgiyi alenen yayma suçlarından Cumhuriyet Başsavcılığımızca resen soruşturma başlatılmıştır” denildi.

TÜSİAD toplantısından notlar: Büyük sermaye bir işaret mi aldı?

TÜSİAD'ın Genel Kurulu’nda Divan Başkanı seçilen Bülent Eczacıbaşı dahil olmak üzere verilen tüm mesajlarda bir eşgüdüm olması, konuşma içeriklerinde önceki TÜSİAD genel kurullarından farklı olarak nüans olmaması dikkat çekti.

Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen panelde sunucunun TÜSİAD’ın kurumsal söylemi olagelen “Gezi Parkı protestoları” ifadesi yerine Gezi Direnişi’nden “Gezi” diye söz etmesi de dikkat çekiciydi.

Panelin konuşmacılardan emekli büyükelçi Şafak Göktürk’ün "Türkiye'nin yeri Doğu-Batı arasındadır ama bir ayağı mutlaka Batı'ya basmalı" sözlerini birkaç kez vurgulaması da panelin dikkat çeken yanlarından biriydi. Göktürk ayrıca bu topraklarda Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları ile Türkiye arasında bir süreklilik olduğunu ve imparatorlukların da asıl olarak ayağını Batı’ya bastığını ifade etti.

Göktürk aynı zamanda TÜSİAD Küresel Siyaset Forumu Danışma Kurulu üyesi... Panelde konuşmacı olarak forumun koordinatörü Prof. Dr. Evren Balta'nın yerine emekli büyükelçi olan Şafak Göktürk'ün tercih edilmesi de toplantıda verilen mesajın devlet ve dış politika bürokrasisine daha net iletilmesinin amaçlanmış olabileceğini akla getiriyor.

TÜSİAD’ın bugünkü genel kurulundaki bu ayrıntılar bir bütün olarak değerlendirildiğinde büyük sermayenin ya bir işaret aldığı ya da olgunlaşan bir eğilimi okuyarak net bir mesaj vermek istediği yorumunu yapmak mümkün.

İşaretinse tel tel dökülmekte olan Avrupa’dan ziyade yeni ABD yönetiminden gelmiş olma olasılığı daha fazla.

Mehmet Şimşek programını ilan ettiği günden beri NATO ve Atlantik ittifakına daha fazla angaje olan AKP iktidarına yönelik Trump yönetiminin daha fazla bir zorlamaya girişeceği işareti alınmış olabilir.

TÜSİAD’ın, bir süredir zaten devlet ve AKP iktidarı içindeki sürtünmeleri gözlemlediği ve hatta bunlara dahil olduğu hesaba katıldığında, Batı’dan aldığı güçle gerilim içindeki bazı unsurların gücünü artırmaya çalıştığı da söylenebilir.

Öte yandan Adalet Bakanı Tunç’un TÜSİAD’a verdiği yanıttaki “hukuki çerçevede karşılık” sözleriyle imada bulunduğu şeyin, Devlet Denetleme Kurulu’nun yetkilerinin düzenleyen yasa kapsamında TÜSİAD'a yönelik bir denetim olabileceği de akla geliyor.

Okuyan: TÜSİAD Erdoğan’ı istediği çizgide tutuyor, muhalefeti kendisine biat ettiriyor
Patronlar bir işaret mi aldı? TÜSİAD’dan ‘ülke yönetilemiyor’ mesajı