Türkiye Komünist Gençliği (TKG) 14-16 Mart tarihleri arasında Yunanistan'ın Atina ve Selanik kentlerinde düzenlenen "Yunanistan ve Türkiye’de ortak bir düşman var: NATO, hükümetler ve kapitalizm. Gelecek sosyalizmde!" etkinliklerinde Yunanistan Komünist Gençliği'nin (KNE) davetlisi olarak yer aldı.

Delegasyon, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komite Üyesi Berkay Kemal Önoğlu, Üniversite Büro Üyeleri Efe Erdenay Bırasoğlu, Nazım Emre Yücetepe ve TKG Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Kumsal Yıldırımlı’dan oluştu. 

Üç gün boyunca KNE merkezi kurulları ile gerçekleştirilen görüşmelerin konularını üniversite kampüsleri ve liselerde örgütlenme yöntemleri, ideolojik mücadelede gençlik alanının kendine özgü başlıkları, uyuşturucu başta olmak üzere bağımlılıklara karşı yürütülen kampanyalar ve iki örgütün uluslararası alana ilişkin görüşleri ve takvimleri oluşturdu.

'Coğrafi yakınlıktan fazlasına sahibiz'

Görüşmelerde, TKG ve KNE arasındaki ilişkilerin yalnızca komşuluk ilişkisinden değil, her iki örgütün siyasi doğrultusunun ve politik ağırlığının bir araya getirdiği uyumun ve bunun uluslararası gençlik hareketindeki öneminin altının çizildiği görüşmelerde geliştirilebilecek iş birlikleri ve önemleri üzerinde duruldu.

Halihazırda süregelen sağlıklı ilişkilerin devamlılığı hakkında iki örgüt arasında atılan somut adımları ise Atina ve Selanik’te gerçekleşen etkinlikler takip etti.

'Emperyalist sistem vitrinini yeniliyor olabilir, fakat temelinde aynı alçaklık var'

Etkinliklerde TKG heyeti adına söz alan Önoğlu, sözlerine kendilerini ağırlayan Yunanistan gençliğini selamlayarak başladı. 

Emperyalist hiyerarşideki çatlaklar ve dünya genelinde yaşanan gelişmelerden bahseden Önoğlu, dünya genelinde meydana gelen savaşların yarattığı karmaşaya ve bu dönemde dikkatle incelenmesi gereken coğrafyalara değindi. 

Filistin halkının timsah gözyaşları ile çaresizliğe ve yalnızlığa itildiğini belirttikten sonra cihatçı HTŞ’nin Suriye’de iktidara gelmesi ve Sünni İslam ekseninde kurulması söz konusu olan "Kürt-Türk kardeşliğinden", Trump’ın ABD Başkanlığına seçilmesi gibi örneklerle açıkladığı bu süreçte tüm gelişmelerin dikkatle incelenmesinin önemine dikkat çeken Önoğlu, sözlerini bu tablodan ancak işçi sınıfının cephesinin açılarak sağlıklı bir çıkış yolu olduğunu belirtti. Önoğlu sözlerine şöyle son verdi: ‘’İşte önemli olan da budur, uluslararası işçi sınıfının dünya sömürücülerine karşı verdiği enternasyonalist mücadelenin cephesi!’’