Tuncer Bakırhan: Kürt hareketinin bütün bileşenleri süreci destekliyor

Devlet Bahçeli'ye çağrı yapan DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, "Ortağınız barış umudunu yok etmeye çalışıyor" dedi, "Kürt hareketinin bütün bileşenlerinin süreci desteklediğini" savundu.

Haber Merkezi

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bakırhan, 21 Şubat Dünya Anadil Günü nedeniyle konuşmasına Kürtçe başladı.

En son Van Büyükşehir Belediyesi'ne atanan kayyımı eleştiren Bakırhan, "Van'da halk 14 belediyenin 14’ünü de aldı. Çünkü iki dönem Van belediyesi kayyım gaspıyla, irade hırsızları tarafından yönetilmişti. Üçüncü defa halk 14’te 14 ile buna cevap verdi. Ama bu cevabı anlamak yerine Van halkının vermiş olduğu bu cevaptan dersler çıkarmak yerine yine kirli kumpaslar kurmaya, seçilmiş belediye eşbaşkanımızı yok yere cezalandırarak yerine kayyım atadılar" dedi.

"Van Büyükşehir Belediyemize bir gece yarısı çetevari bir şekilde girdiler" diyen Bakırhan, "Darbeymiş, vesayetmiş, sizden büyük darbeci mi olur? Sizden büyük vesayetçi mi var?" ifadelerini kullandı.

'İstanbul’da Kürt halkının varlığını bile kabul etmiyorlar'

Tuncer Bakırhan, "kent uzlaşısı" çerçevesinde başlatılan soruşturmaları da eleştirdi. Bakırhan şöyle konuştu: 

"İstanbul’da Kürt halkının varlığını bile kabul etmiyorlar. Neymiş efendim, İstanbul’da kent uzlaşısı yapılmış. Savcı, Türk ve Kürtler ittifak yapıyor diye yapılan kent uzlaşısını suçlama biçiminde bir iddianameye koymuş. Neymiş efendim, Kürt ittifak yapamaz, Kürt belediyede işbirliği yapamaz, Kürt belediye alamaz. 2025 model Mahmut Esat Bozkurt’un yaptıkları. Kürt düşmanlığını içeren savcının açıklamalarını umarım hepiniz okumuşsunuzdur. Peki, siz, Kürt-Türk ittifakını suç gören bu savcıyı, AKP yöneticilerinin mensuplarının tek bir şey dediğini duydunuz mu? Demek ki onlar da Kürtler ve Türkler ittifak yapmasının suç olduğunu düşünüyorlar. Başsavcı Abdulhaluk Renda, Şükrü Kaya’nın, Sıddıka Avar’ın, Kemal Yamak’ın, Recep Peker’in ruhuna sarılıyor. Onlar da Kürt’ü düşman olarak gören, yok edilmesi gereken bir halk olarak gören raporlar hazırladılar. Şimdi savcı beyin iddianamesiyle tam da bu ruha sarılan, bu ruhuna hitap eden bir noktada duruyor."

'AKP’de siyaset yapan Kürtlere' seslendi, 'Aklınızı başınıza alın' dedi

"AKP’de siyaset yapan Kürtlere" seslenen Bakırhan, "Allah aşkına, Kürt belediye alamaz, ittifak yapamaz, yaparsa kelepçe vurur, içeri atar diyen bu savcının yaptığı bu antidemokratik uygulamalara siz ne diyorsunuz, nasıl bakıyorsunuz? Bunu kabul ediyor musunuz? Bu utanca ortak olmaktan artık vazgeçin. Ayıptır, aklınızı başınıza alın" dedi.

'AKP iktidarı diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıyor'

Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şunlar:

"Van’da yapılan darbe barış ve çözüme dair samimiyetsizliğiniz ortadadır. Bir yandan çözüm naraları atacaksanız. Diğer yandan Sayın Öcalan’a yönelik devletlerarası komplonun olduğu gün Van’a kayyım atayacaksınız. AKP iktidarı; diyalog ve müzakere çabalarına karşı sabotaj yapıyor. Toplum 15 Şubat’ta Öcalan’dan bir çağrı beklerken; iktidar çözümsüzlükte ısrar eden yaklaşımlarıyla topluma mesaj verdi. Biz çağrı bekliyorduk onlar kayyım ile mesaj verdiler. 

'Baskıcı ve hukuksuz uygulamaları kınıyoruz'

Fikrinde kayyım olanın zikrinde barış olur mu? Bu sabah, HDK’ye dönük olan ve içinde EMEP’in, Devrimci Parti’nin, SYKP, ESP, DBP, Yeşil Sol Parti üyelerinin, gazetecilerin, sanatçıların ve MYK üyelerimizin de bulunduğu en az 52 arkadaşımız, sabah şafak sökmeden gözaltına alındı. Bu siyasi kırım operasyonu, ülkenin barış, demokrasi ve çözüm arayışına yönelik topyekûn bir saldırıdır. Bu baskıcı ve hukuksuz uygulamayı şiddetle kınıyoruz ve reddediyoruz. Arkadaşlarımıza yapılan bu saldırılar, Türkiye’yi karanlık bir ülkeye çevirme projesinden başka bir şey değildir. Her birimizin bu yolda alnı ak. Kim ne yaparsa yapsın, halklar mücadelesi, haklı mücadelemiz durmayacak ve devam edecektir.

Daha geçen hafta HDK, barış ve çözüm konferansı düzenledi. Ayıptır. Tam da barış hayalimiz vücut bulmuş halidir HDK. Halkların ve inançların eşit bir şekilde bir arada yaşamasının en güzel örneğidir HDK. HDK biziz, biz HDK’yiz. Bir operasyon yapacaksanız, hepimize yapın."

Bahçeli'ye çağrı: 'Ortağınız barış umudunu yok etmeye çalışıyor'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de çağrı yapan Tuncer Bakırhan, "Siz, Türk-Kürt ilişkilerinde yeni bir sayfanın açılmasından bahsediyorsunuz, ortağınız barış umudunu yok etmek için son hızla devam ediyor. Siz, bu sürece doğum sancısı diyorsunuz; iktidarınız bu süreci ölü doğum yaptırmak için elinden gelen bütün çabayı ortaya koyuyor. Bugün bu ölü doğuma karşı durmak, Kürt-Türk ittifakını savunmak hepimizin görevidir ve bu görevimizi her şeye rağmen layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi.

'Kürtler AKP ile anlaşıyor' iddialarına tepki

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "çözümün neresinde olduğunu" sorgulayan Bakırhan, "Türkiye demokrasisine kumpas kurulduğunu" savundu.

"Kürtler AKP ile anlaşıyor" iddialarına tepki gösteren DEM Parti Eşbaşkanı, tutuklamaları ve kayyımları hatırlatarak "AKP’nin karşısındaki en sahici, en gerçekçi, en demokratik, en vazgeçmeyen, en baş eğmeyen bir zemin varsa, bizim zeminimizdir ve bununla gurur duyuyoruz, duymaya devam edeceğiz" diye konuştu.

'Kürt hareketinin bütün bileşenleri Öcalan’ın yürüttüğü bu süreci desteklediğini belirtti'

Öcalan'ın DEM Parti heyetiyle yaptığı son görüşmeyi hatırlatan Bakırhan, "çok önemli bir çıkış kapısı aralanmaya çalışıldığını" belirtti, Öcalan'ın "Kürt’ü bir tehdit olarak gören devlet algısının artık ortadan kalkması gerektiğini söylediğini" aktardı. Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Sürece dair kaygıları olan bütün muhalif çevrelere de sesleniyorum: Bu yeni paradigma ile birlikte güvenlik, beka uydurmaları statükocuların ellerinden alınacak, demokratik muhalefete geniş bir siyaset ve kazanım alanı açılacaktır. Onun için bu süreci desteklemek gerekiyor.

Çakma vatanseverler, Sayın Öcalan’ın gösterdiği güçlü iradeye PKK uymasın diye neredeyse dua edecekler. Bunların elindeki o beka, güvenlik ve terör kozunu alırsak, bize büyük bir zemin açılacak. Onun için bu süreç, sadece Kürtlerin, DEM Partisi'nin sorumluluğunu alacağı bir süreç değil. Emekliden emekçiye, kadından gence, Türkiye’deki bütün halkların, inançların, herkesin sorumluluk alması gereken bir konudur. Devletin kirlerinin, kötülüklerinin, zulmünün üzerini örten bu örtüyü elinden almaya çalışıyor Sayın Öcalan. 

Bunların derdi, bu sürecin devam etmesini istiyorlar. Çünkü bu süreçle iktidarlarını ve konforlu alanlarını devam ettirmeye çalışıyorlar. Yeter ki çatışma sürsün, konfor alanları devam etsin, statüko devam etsin diyorlar. Ama onları bugün üzeceğim, onlara bir kötü haberim var. Geçtiğimiz günlerde PKK çok önemli bir açıklama yaptı, 'Kürt özgürlüğü temelinde Türkiye’nin demokratikleşmesinden yana tavır alacaklarını' söylediler. 'Ülkenin bölünmesi, devletin yıkılması gibi hedeflerinin olmadığını ve var olan kaygıların yersiz olduğunu' belirttiler. Bu açıklama çok önemliydi. Kürt tarafının, neredeyse Kürt hareketinin bütün bileşenleri, Sayın Öcalan’ın yürüttüğü bu süreci desteklediğini, yanında durduğunu belirtti."

Öcalan'ın çağrısı ne zaman gelecek sorusuna yanıt: 'Görüşmeler o kadar kolay olmuyor'

Bakırhan Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısının ardından da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öcalan’dan gelecek olan çağrının ne zaman yapılacağına dair sorulan soruya “Görüşmeler o kadar kolay olmuyor. Kendi örgütüne, onun çeşitli kurumlarına, dostlarına, KDP’ye, YNK’ye… Gerçekten çok yoğun bir çalışma yürütüyor heyet. Döndükten sonra görüşmeleri değerlendireceğiz. Heyetin en kısa zamanda gitmesi için elimizden gelen çabayı ortaya koyacağız. Umuyor ve bekliyoruz; en kısa zamanda çağrı yapılsın” cevabını verdi. 

Bakırhan, “Bizim için bir muğlaklık yok. Adalet Bakanı da bu işi hızlandırırsa muhtemelen yakın bir sürede Sayın Öcalan da hazırlığını görüşme aktarımından sonra son noktayı koyup bir açıklama yapacak. Heyet görüşmelerden ortaya çıkan görüşleri iletmek ister. Çağrı öncesi mi sonrası mı, biz heyetin görüşmesinden sonra olmasını istiyoruz” dedi.

Mehmet Uçum'a: 'Bizim muhatabımız bir danışman değil'

Öcalan'ın "Kürt sorunun şiddet zemininden siyasi zemine, hukuki zemine, demokratik bir şekilde çözümüne dönük bir yol haritası açıklayacağını" söyleyen Tuncer Bakırhan, Erdoğan’ın başdanışmanı Mehmet Uçum’un sözlerine dair soruyu da yanıtladı. Bakırhan, “Bizim muhatabımız bir danışman değil. Belediyelere kayyım ataması irade gaspıdır. Buna karşı mücadele edeceğiz. Üç dönemdir halk seçiyor, kayyım atanıyor. Abdullah Zeydan mı terörist? Safiye Eşbaşkanımız mı terörist? Ayıptır ya. Bence dünya kamuoyu çok iyi biliyor. Biz barıştan, çözümden yanayız. Umarım bu topraklara gelir” dedi.

Medusa’nın Salı: Bir AKP Belgeseli’nin 2. bölümü yayında
tv