ABD'de Trump yönetiminin Filistin yanlısı eylemlere katıldığı gerekçesiyle gözaltına aldığı ve sınır dışı etmeyi hedeflediği Filistinli Columbia öğrencisi Halil, federal mahkeme kararıyla serbest kaldı.
Dış Haberler
ABD'de bir federal mahkeme, Columbia Üniversitesi'ndeki Filistin hakları protestolarına katılımı nedeniyle göçmenlik yetkilileri tarafından Mart ayından beri gözaltında tutulan Filistinli öğrenci Mahmud Halil'in serbest bırakılmasını emretti.
Dün Halil'e kefalet verilmesi kararı, Halil'in avukatlarının gözaltına alınmasına itiraz ettiği New Jersey'deki bir federal mahkemeden geldi. Bu karar, göçmenlik mahkemelerinde devam edecek olan, sınır dışı edilmesine karşı yasal yürütülen yasal işlemlerden ayrı bir davada alındı.
Bölge Mahkemesi Yargıcı Michael Farbiarz, hükümetin kararını geçici olarak durdurma talebini reddetti ve Halil'in serbest bırakılma şartlarını bir sulh mahkemesiyle kesinleştirdikten sonra dün serbest bırakılması gerektiğini yineledi.
Halil: Adalet yerini buldu, bu kadar uzun sürmemeliydi
Halil serbest bırakıldıktan sonra, tutulduğu Louisiana gözaltı merkezinin dışında gazetecilere kısa bir konuşma yaptı.
Filistinli öğrenci, "Adalet yerini buldu, ancak çok uzun zamandır bekleniyordu. Bu üç ay sürmemeliydi" dedi.
Halil adına savunuculuk yapan Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), Halil'in ailesiyle birlikte olmak için New York'a döneceğini aktardı.
ACLU avukatı Noor Zafer, ifade özgürlüğünü güvence altına aldığını bildiren ABD anayasal hükmüne atıfta bulunarak yaptığı açıklamada, "Bu Mahmud için, ailesi için ve herkesin Birinci Değişiklik hakları için neşeli bir gün" dedi.
Zafer, şunları söyledi:
"Mart ayının başlarında tutuklanmasından bu yana, hükümet Filistin hakkındaki siyasi inançlarını ifade ettiği için Mahmud'u cezalandırmak için her fırsatta harekete geçti. Ancak bugünkü karar, hayati bir Birinci Değişiklik ilkesini vurguluyor: Hükümet, hoşuna gitmeyen konuşmayı cezalandırmak için göçmenlik yasasını kötüye kullanamaz."
Halil, öğrenci protestolarına dahil olduğu için ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından tutuklanan ve yasal göçmenlik statüsü iptal edilen bilinen ilk eylemciydi.
Davası, özellikle yetkililer ona Nisan ayında ilk oğlunun doğumunu görme şansını reddettikten sonra ülke çapında ilgi gördü.
Halil'in eşi Noor Abdalla, yaptığı açıklamada, "Üç aydan fazla bir süre sonra nihayet rahat bir nefes alabiliyoruz ve Mahmud'un babasından asla ayrılmaması gereken Deen ve benim yanıma doğru yola çıktığını biliyoruz" dedi.
Dışişleri Bakanı göçmenlik yasasını öne sürmüştü
Halil bu süreçte herhangi bir suçlamayla karşı karşıya kalmadı. Bunun yerine, Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD için "potansiyel olarak ciddi olumsuz dış politika sonuçları" doğurabilecekleri iddia edilen yabancı uyruklu kişilerin sınır dışı edilmesini emretmesine izin veren, nadiren kullanılan bir göçmenlik yasası hükmünü kullandı.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı ise dün, Farbiarz'ın Halil'i serbest bırakma kararını reddederek, göç konularındaki yargı yetkisini hedef aldı.
Bakanlık, yaptığı açıklamada, "Bay Halil'in serbest bırakılması veya gözaltına alınması gerektiğine karar verme yetkisi bir bölge yargıcına değil, bir göçmenlik yargıcına aittir. Bu, yargı organının kontrolden çıkan üyelerinin ulusal güvenliği nasıl baltaladığının bir başka örneğidir" dedi.
Farbiarz'ın denetlediği, "habeas corpus" dilekçesi olarak bilinen davada mahkeme, Halil'in hükümet tarafından yasadışı bir şekilde tutulduğunu savundu. Ancak, bu dava Halil'in göçmenlik statüsüyle ilgili değildi.
Federal bölge mahkemesi yargıçları genellikle göçmenlerin gözaltına alınmasının yasallığı konusunda karar veriyor.
Trump yönetiminin yabancı öğrencilere baskısı ve tepkiler
Halil ve tutuklanan diğer yabancı öğrencilerin savunucuları, Trump'ın yabancı öğrencilere yönelik baskısının ABD Anayasası'nın Birinci Değişikliği'ni ihlal ettiğini vurguluyor.
Trump yönetimi ayrıca, öğrencileri sınır dışı edilmelerine itiraz ederken serbest kalmalarına izin vermek yerine, göçmenlik yetkililerini öğrencileri gözaltına almak için gönderdiği için tepki gördü.
Trump yönetiminin sınır dışı etmeyi düşündüğü diğer birkaç öğrenci, Türk Tufts Üniversitesi akademisyeni Rumeysa Öztürk ve Columbia'dan Muhsin Mehdevi de dahil olmak üzere federal mahkemeler tarafından serbest bırakılmıştı.
Öztürk, okulunun Filistinlilere karşı İsrail suistimallerine karışan şirketlerden çekilme çağrısına uymasını konu alan bir köşe yazısının ortak yazarı olduğu için gözaltına alınmıştı.
Eşi ABD vatandaşı olan ve New York'ta yaşayan Halil'se, gözaltına alınmasının ardından Louisiana kırsalına götürülmüştü. Halil'in destekçileri, bunun, onu ailesinden ve avukatlarından uzak tutmayı ve daha muhafazakar bir kırsal bölgeye transfer etme amacıyla yapıldığını kaydetmişti.