Diyarbakır’da 21 Ağustos tarihinde kaybolan 8 yaşındaki Narin Güran'ın cansız bedeni 19 gün sonra köyün yakınındaki derede çuval içinde bulundu. Narin, bugün doğduğu Tavşantepe Köyü'nde toprağa verildi.
Olaya ilişkin soruşturma ve kesin ölüme dair incelemeler devam ederken, Narin cinayetine karşı protestolar da sürüyor.
Paylaştığı mesajda Narin'in ölümünde tarikatların, cemaatlerin ve gericiliğin rolüne işaret eden Türkiye Komünist Partisi (TKP), Ankara, İstanbul ve İzmir'de sokağa çıktı.
'Çocukların aydınlık ülkesini kuracağız'
Ankara'daki eylem için saat 19.00'dan itibaren Çankaya ilçesine bağlı Ayrancı semtinde bir araya gelinmeye başlandı.
Ali Dede Caddesi'nde başlayan yürüyüş esnasında atılan "Narin'in hesabı sorulacak", "Düzeniniz batsın çocuklar yaşasın" ve "Narin'in katili tarikat düzeni" gibi sloganların yanı sıra "Narin için sokağa çık" sloganıyla da yurttaşlar eyleme davet edildi.
Balkon ve pencerelerden eyleme destek veren yurttaşların eşliğinde devam eden yürüyüş sonrasında basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını, TKP Merkez Komite üyesi Ali Ufuk Arikan yaptı.
Arikan'ın konuşması şöyle:
"Bu düzenden, gerici cemaatlerden, tarikatlardan, siyasi iktidardan ve siyasi iktidarla normalleşme hayali kuranlardan soracak hesabımız var. Hesabımız birikmeye devam ediyor ve sabrımız kalmadı. Bugün memleketin birçok noktasında komünistler sokağa çıktı ve burada da olduğu gibi yurttaşlara sokağa çıkma çağrısında bulundu. Bu çağrı basit, sıradan, alelade bir çağrı değil. Bu çağrı, meydan okumaya çağrısı. Bu çağrı AKP’nin, cemaatlerin, tarikatların ve holdinglerin, çocuklarımızın üzerine çöken karanlığına karşı bir meydan okuma çağrısı. Bu meydan okuma zaferle sonuçlanmalı ve çocukların güldükleri, özgürce dolaştıkları bir ülke kurulmalı.
Biz çocukların aydınlık ülkesini kuracağız. Bu sözümüz Narin’e, bu sözümüz ülkenin emekçilerine, bu sözümüz memleketin aydınlık geleceğine. Dinmeyecek bir öfkemiz var. Bu düzenden hesap sormadan, öfkemizin inmesine izin vermeyelim. Narin için, çocuklar için, aydınlık bir gelecek için soracak hesabımız var. Narin için söz veriyoruz, bu hesap mahşere kalmayacak. AKP’den de, gericilerden de, tarikatlardan da, cemaatlerden de hesap soracağız."
'Narin için bu düzen yıkılmalıdır!'
İzmir'deki eylem ise saat 19.30'da Karşıyaka ilçesinde gerçekleştirildi.
"Kaybettiğimiz her çocuk için bu düzen yıkılmalıdır" ifadelerine yer verilen pankart ve sloganlar eşliğinde başlayan yürüşün ardından basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasını, İzmir İl Örgütü adına TKP Parti Meclisi üyesi Tuğçe Sezen Gedik yaptı.
"Bir toplum olabilmek için, bu memleketi ayakta tutabilmek için hava kadar su kadar önemli bir şey daha var o da onurumuzu korumak" diyen Gedik, çocuklarını, memleketini ve onurunu kourumaya niyeti olanlara çağrıda bulunduklarını duyurdu:
"8 yaşındaki bir kız çocuğunun bedenini gericilikten, tarikatlardan, siyasetten beslenen bir ağ örüp çürütmeye cüret edenler bilsin, sırtınızı dayadığınız bu düzeni yerle bir edeceğiz!
Çocuklarımızı, geleceğimizi, onurumuzu korumak için bu düzen yıkılmalıdır. Ensar Vakfı'nda istismara uğrayan çocuklar için bu düzen yıkılmalıdır. Aladağ'da tarikat yurdunda yanarak can veren kızlar için bu düzen yıkılmalıdır.
El kadar çocuğun acısının bu kadar taze olduğu bir günde, gözümüzün içine baka baka "Aileyi tanıyoruz" diyerek vahşeti sümenaltı etmeye çalışan milletvekilleri varsa, hiç utanmadan mezarlıkta poz veren milletvekilleri varsa, onların temsil ettiği bu düzen yıkılmalıdır."
"Narin için bu düzen yıkılmalıdır" çağrısında bulunan Gedik, basın açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
"Bunlar siyaset üstü' diyenlere, 'ortak acımız' yalanlarına, timsah gözyaşı dökenlere aldanmıyoruz. Ve onlara sesleniyoruz, Narin’i toprağın altına koymaya cesaret eden gericilik gücünü sizden alıyor. Okullara imamları sokanlar sizlersiniz, tarikatlarla cemaatlerle yapılan protokoller gücünü sizden alıyor. Her emekçi mahallesine açılan tarikat yurtlarının sebebi sizsiniz. ÇEDES’le maarif modeliyle eğitimde dibin de dibini yaşamamızın sebebi sizlersiniz.
Bugün okullar açıldı on binlerce tarım işçisi çocuk sizin yüzünüzden okulda değil. Sizin çarkınız dönsün diye işliyor bu düzen. Bu çarkın dönmesini sağlarken, toprağın altına çocukları gönderenlerin düzenini yıkmayı kendimize en büyük hak olarak görüyoruz. Narin için bu düzen yıkılmalıdır!"
'Narin’i bu tarikat düzeni ve AKP Türkiye’si katletti'
Bir diğer protesto da İstanbul'un Şişli ilçesinde yapıldı.
Saat 21.00'de başlayan kitlesel yürüyüşte, sıkça "AKP düzeni Narin'in katili", "Düzeniniz batsın çocuklar yaşasın" ve "İnsanca bir yaşam sosyalizmde" sloganları atıldı. Çok sayıda yurttaş yürüyüşe katılarak protestoya destek verdi.
Yürüyüş sonrasında yapılan basın açıklamasını Kadın Dayanışma Komiteleri adına konuşan Serap Emir gerçekleştirdi.
Narin’in cansız bedeninin 19 günün ardından köyden 2 kilometre uzaklıktaki bir dere yatağında bulunmasına işaret eden Emir, “Tam 19 gün o küçücük bedenini çürümeye terk ettiler! AKP, patronlar, tarikatlar, laikliği cemaatlere meze edenler kol kola işlediler bu cinayeti. Narin’i bu tarikat düzeni, AKP Türkiye’si katletti” ifadelerini kullandı.
Emir, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “takipçisi olacağız” açıklamasına değinerek şöyle konuştu:
“19 gün boyunca Narin’i bulamayan devlet, şimdi işin takipçisi olacak. Soruyoruz: Narin öldürülmeden önce neredeydiniz? Narin’in küçücük bedenini hangi büyük karanlığınızın arkasına sakladınız? Bu kez hangi siyasi partiyi, hangi siyasetçiyi, hangi dinci gericiyi koruyorsunuz? Bu ülkenin çocukları her gün tarikatların cemaatlerin yurtlarında çığlık atarken neredeydiniz?
Neredelerdi biliyoruz, çocuklarımızın kaybolduğu, kadınların katledildiği bu karanlığı yaratmakla meşgullerdi. Tarikatları, cemaatleri sivil toplum kuruluşu diye diye bu ülkenin her yanına yaymakla meşgullerdi. O yüzden onların timsah gözyaşlarına karnımız tok. Sizin adaletiniz de, sizin sahte gözyaşlarınız da, sizin taziyeleriniz de yerin dibine batsın.”
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu'nun "Bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile ile 40 yıllık dostluğumuz var" sözlerini hatırlatan Emir, “Kadın düşmanları sizin dostunuz, çocuk tacizcileri sizin dostunuz, tarikatlar cemaatler sizin dostunuz, 90’larda bu ülkeye vahşeti yaşatan HÜDAPAR sizin dostunuz, ellerinden gelse kadınları toplumdan silecek Yeniden Refah sizin dostunuz… Nerede karanlık nerede vahşet varsa sizin dostunuz! Biz bu ülkenin çocuklarımızı, evlatlarımızı AKP’nin dost meclisine feda etmeyeceğiz” dedi.
Emir, Narin’in karanlığa mahkum edilen ilk çocuk olmadığı gibi bu düzen devam ettiği sürece de son çocuk olmayacağının altını çizdi. Emir, basın açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
“Dostlar bu karanlığa karşı tarafımızı seçmemiz lazım. Bir tarafta 8 yaşında öldürülen ve katilleri korunan Narinimiz var, bir tarafta da bu cinayetin üzerini kapatmak isteyenler var, bilip de susanlar var, bu karanlığın bekçileri var. Artık tarafımızı seçmemiz lazım. Laikliğin, aydınlığın, insanlığın tarafını güçlendirmemiz lazım. Çünkü çocuklar bu karanlıkta yaşayamıyor, çünkü kadınlar bu karanlıkta nefes alamıyor. İşte bu yüzden bu kokuşmuş düzeni başlarına yıkacağız ve laik, aydınlık, eşitlik dolu bir ülke kuracağız.
Çünkü Narin sadece o karanlık ailenin değil, hepimizin çocuğu, bu halkın evladı. Ve biz o küçücük çocuğu bu çürümüş düzenin karanlığından koruyamadığımız için kendimize de öfkeliyiz. Biz bu karanlığı durdurmadıkça, bizden koparılanların hesabını sormadıkça öfkemiz de kederimiz de asla dinmeyecek. Söz veriyoruz, Narin’in ve kaybettiğimiz, yaşamları karartılan tüm çocukların, kadınların hesabını soracağız. Tüm halkımızı, tüm kadınları, karanlığa, çürümüşlüğe, kokuşmuşluğa karşı laiklik ve eşitlik mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz.”