TKP’den Şişli’de büyük buluşma: 'Yaşama oy vereceğiz'

“Ranta Karşı Halkın Şişli’si İçin Büyük Buluşma”da konuşan TKP Genel Sekreteri Okuyan bu düzenin her şeyi yok ettiğini belirterek “yaşamı savunmak için TKP’ye oy vermeliyiz” dedi.

Haber Merkezi

Bugün TKP tarafından düzenlenen “Ranta Karşı Halkın Şişli’si İçin Büyük Buluşma”da bir araya gelen yüzlerce kişi, komünist belediyeciliğin örneklerini Şişli, İstanbul ve tüm Türkiye’de artırma iddiasını ortaya koydu.

Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) “Ranta Karşı Halkın Şişli’si İçin Büyük Buluşma”sı bugün Okmeydanı’nda bir düğün salonunda gerçekleştirildi.

Buluşmada konuşan TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan bu düzenin her alanda yaşamı yok ettiğini dile getirdi, yaşamı savunmak için TKP’ye oy verme çağrısında bulundu.

TKP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Orhan Gökdemir de 31 Mart sonrasına işaret ettiği konuşmasında “Oylarınızı biriktirin arkadaşlar, taş sertliğinde ve ağırlığında olsun. 31 Mart’ın devamında bizden çaldıklarını o oylarla geri alacağız, yan yana gelerek alacağız” dedi.

Buluşmaya katılan Yunanistan Komünist Partili Patras Belediye Başkanı Kostas Peleditis de TKP’ye destek çağrısında bulundu, Patras’taki komünist belediyecilik deneyimini aktardı.

TKP Şişli Belediye Başkan Adayı Gizem Batı Ayaz ile Belediye Meclis Üyesi adayı Maygül Balcı ve sanatçılar Gülcan Altan ve Orhan Aydın da buluşmaya katılanlara seslendi.

'İhale peşindeki bu zübüklerden kurtulma zamanı'

Büyük buluşma Gülcan Altan’ın “Boyun Eğme”, “Omuz Ver”, “TKP Gelir, Her Şey Değişir”, “Ceviz Ağacı” şarkılarını seslendirmesiyle başladı.

Altan’ın ardından kürsüye gelen TKP Şişli Belediye Meclis Üyesi Adayı Maygül Balcı “Ranta karşı halkın Şişli’sini kurmak için yola çıktık. Zübüklerden kurtulmak için, ülkemizde umudu büyütmek için düzenlediğimiz bu büyük buluşmaya hoşgeldiniz” diyerek sözlerine başladı.

Sınıfın partisinden bir işçi emeklisi olarak TKP’den belediye meclis üyesi adayı olduğunu dile getiren Balcı özetle şunları söyledi:

“Belediye meclislerinde halkın kaynaklarının ve geleceğinin bekçisi olmak için geliyoruz. 40 yıldır Şişli’yi halkçı belediyecilik diye diye yağmaladılar. Şişli’nin birtakım vakıflara peşkeş çekilen değeri 500 milyon doları bulan alanlarına dair açıklama bile yapılmadı. Etfal hastanesinin taşınma kararına direnç gösterilmedi. Kreş sayısını artıracağız derken 10 olan kreş sayısını 8’e düşürdüler. Konut güvencesi sorunu çözülmedi. Fırsatçı, ihale peşindeki bu zübüklerden kurtulmanın zamanıdır. Belediye Meclislerine girecek her komünist yolsuzluğu ve hırsızlığı önleyecektir.”

TKP Şişli Belediye Meclis Üyesi Adayı Maygül Balcı

'Havamızı, suyumuzu yaşam alanlarımızı satanlara mecbur değiliz'

TKP Şişli Belediye Başkan Adayı Gizem Batı Ayaz ise 35 yaşında, kanser alanında çalışan bilim emekçisi bir kadın olduğunu belirterek “Bilimsel bilginin, ilerlemenin, emeçilere ait olan kaynakların Şişli’de emekçilerle bir araya gelmesi için adayım” dedi.

Ayaz şunları söyledi:

“Dedik ki zübüklerden kurtuluyoruz. Halkın kaynaklarına çöreklenenlerden kurtulmak için bir çağrıydı bu.

Birbirlerine adaylık, koltuk için savaş açanlar aslında arkada kapılarda rant paylaşımında kardeşçe hareket eden insanlar.

Belediye kamu hizmetleri veren yerel yönetimler demekti. Her şeyin özelleştirilmesi bu belediyecilik anlayışına da yansıdı. A’dan Z’ye tüm hizmetler çeşitli şirketlerle yönetildi. Ve birer işletme haline geldi belediyecilik.

Havamızı, suyumuzu yaşam alanlarımızı satanlara mecbur değiliz. Emekçilerin derdi ortak. Nitelikli konutlarda yaşama, güvenli ve sağlıklı ulaşım, çocuklarımızı kamunun güvencesiyle büyütebileceğimiz kreşler, hak ettiğimiz olanı almak yani insanca yaşayabilmek. Onların derdiyse halktan aldıklarını halka geri satmak. Onlarla çıkarımız da geleceğimiz de ortak değil. TKP bugün bunun için çağırıyor. 

'Emekçilerin söz sahibi olduğu bir Şişli mümkün '

Bütün sorunlarımızı ortadan ancak sosyalizmi kurarak kaldırabiliriz. Ancak o güne kadar oturup izlemeye niyetimiz yok, yapacak çok şeyimiz var.

Şişli İstanbul’uın en büyük bütçesi olan ilçelerden biri. Bugün Şişli deyince aklımıza emekçilerin kentin merkezinden uzaklaştırıldığı, barınma hakkımızın elimizden alındığı yer geliyor.

AVM’lere peşkeş çekilen afet alanlarımız, yüzyılın en büyük tarihi eser kaçakçılığına ev sahipliği yapan bir Şişli aklımıza geliyor.

Emekçilerin söz sahibi olduğu bir Şişli pekala mümkün ve hayal değil. TKP burayı hep birlikte emekçilerin Şişlisi olarak ayağa kaldırmaya çalışıyor, bu yüzden TKP var. 

AKP’si, CHP’’si hayatımızda bir şeyleri değiştirmedi. Peki komünist belediyecilikte hayatımızda neler değişecek? Halk, mahalle meclisleriyle yönetecek. Şişli’yi yediden 70’e emekçilerin yaşayabileceği bir yer haline getireceğiz, kaynakları bunun için kullanacağız.

Komünist belediyelerde halkın örgütlülük bilincini her birlikte yükselteceğiz. Rantçılar, işbirlikçiler korksun çünkü komünistler görev başındalar. Bu düzen bize artık yaşam hakkı tanımıyor, yaşamlarımızı geri almak için hep birlikte ayağa kalkmaya mecburuz. Bazı şeyler satılık değildir. Gelin örgütlenelim, hep birlikte mücadeleye yükseltelim.''

TKP Şişli Belediye Başkan Adayı Gizem Batı Ayaz

'El koyacağız, yıkacağız çünkü patronlara hak olan işçi sınıfına da haktır'

TKP İBB Başkan Adayı Orhan Gökdemir ise şunları söyledi:

''Örgüt burada parti burada. Karşımızda iki müteahhit var. Biz müteahhit olmadığımız için çok mutluyuz. Benim için ‘İstanbul’da çok kitaplı tek aday var’ dedi bir arkadaşım. Ben de 'karşımızda kitapsızlar var' dedim.

31 Mart aynı zamanda gerici ayaklanmanın yıldönümü. Gezi’de onun rövanşını almaya çalıştılar. Hala aynı çaba içindeler. 1908’de 1923’te kaybettiklerini geri almaya çalışıyorlar. Ama biz de rahatız. Mülksüzleştirenleri mülksüzleştireceğimizi söylüyoruz. Hiç olmadığımız kadar rahatız, “el koyacağız, yıkacağız” diyoruz. Rahatız çünkü patronlara hak olan işçi sınıfına da haktır. Zalimlere hak olan mazlumlara da haktır.

Oylarınızı biriktirin arkadaşlar, taş sertliğinde ve ağırlığında olsun. 31 Mart’ın devamında bizden çaldıklarınızı o oylarla geri alacağız, yan yana gelerek alacağız.''

TKP İBB Başkan Adayı Orhan Gökdemir

Gökdemir’in ardından kürsüye gelen sanatçı Orhan Aydın konuşmasına etkinliğe katılan Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan ve babası Sami Elvan, sanatçı dostları, yurttaşları selamlayarak başladı.

Orhan Aydın “Türkiye ayağa kalkmalıdır artık yeter. Anadolu coğrafyasında bunu yapan bir özne varsa eğer bu Türkiye Komünist Partisi’dir.  Umutsuz olmuyor, umut her şey. Kadıköy’ü kazanmalıyız. Komünist belediyeciliğin ne olduğunu göstermeliyiz. Aynı şey Defne’de olmalı. Benim yüreğimin tamamı orada kaldı. Hizam Hasırcı 6 aydır çalışıyor. Defne’yi komünistlere açın, bu coğrafyayı komünistlere açın” dedi.

Sanatçı Orhan Aydın

'Mutluluk ülkemizin daha iyisine ulaşacağına inancımızdır'

Orhan Aydın’ın ardından kürsüye TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan geldi.

Okuyan 1962 yılında Sovyetler Birliği’nde yazılmış “Seni Seviyorum” şarkısı ile 1966’da Violetta Parra’nın Gracias a la Vida” adlı şarkısını hatırlatarak başladığı konuşmasında “Bu iki çok güzel şarkı yaşamla komünistlerin devrimcilerin kurduğu ilişkiyi anlatır” dedi.

Ölümlü insanın yaşamı anlamlı kılmasının dolu dolu yaşayarak mümkün olduğunu söyleyen Okuyan “Kapitalizm öyle alçak bir düzen ki yaşamı yok ediyor” ifadesini kullandı.

Okuyan “Ranta karşı, sömürücülere, zübüklere, yobazlara, asalaklara, zalimlere karşı evet TKP’ye oy vermeliyiz. Ama mesenin özü ne biliyor musunuz? Yaşamı savunmak için TKP’ye oy vermek zorundayız” diye konuştu.

Dün Moskova’daki saldırıda 100’ün üzerinde kişinin yaşamını yitirdiğini, Gazze’de halen süren soykırımı hatırlatan Okuyan böylesi bir dünyada yaşamın nasıl anlam kazanacağını sorguladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Bu düzen bencilleştiriyor. Bencil insan yaşama kendisi için tutunur. Halbuki bizler bir şey katmak için yaşarız. Mutluluk insanlığın, ülkemizin daha iyisine ulaşacağına inancımızdır.

Elimizden alıyorlar yaşam hakkını, böyle yaşanmaz. Kırmızı ışıkta duran sürücüye bıçak saplanan bir ülkede yaşanmaz. Yarın Defne’ye gidiyoruz. Üstümüze çökecek binalarda yaşanmaz.

'Türkiye’de ve dünyada yaşamı biz ayağa kaldıracağız'

Yaşamı savunalım, öbür türlü hiçbir anlamı yok bu berbat dünyada yaşamanın.

Hastane kapılarında çürümek için mi, borçlanmak için mi doğduk? 

Ama benim oyum boşa gitmeyecek, yaşama oy vereceğiz. 

TKP’ye oy vermek için en temel nedeni söylüyorum. Yaşamı savunmak için Türkiye Komünist Partisi’ne oy verin.

O kadar eminim ki, dünyada ve Türkiye’de biz yaşamı ayağa kaldıracağız. Eğer bu umudum olmasa, buna inanmasam, bunu bilmesem, bu saçma sapan dünyada yaşamak istemem. Şu andaki dünyada yaşamın ne anlamı var? Yanlış anlamayın ben çok umutluyum. Ben 1962’de ve 66’da yazılan o iki şarkının felsefesine ve partime tutunuyorum. Gelin yaşamı çoğaltalım, gelin!”

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan

Sokakta gençlerin yüzünün gülmediğini belirten Okuyan “Bazı arkadaşlarımız var partili, diyorlar ki biz umudumuzu partiye girerek kazandık. Birlikte mücadele etmek, birlikte üzülmek ve sevinmek, bir amacın peşinde koşmak… Birlikte yüreğimiz atıyor ya bu yeter. Biz mutlu insanlarız” dedi. Okuyan Yunanistan’da ve tüm dünyada aynı amaç için mücadele eden insanlarla el ele tutuştuklarını belirterek yarın da Defne’de TKP’nin adayı Hizam Hasırcı ile birlikte düzenlenecek etkinlikte bir araya geleceklerini duyurdu.

Peleditis: Komünistlere oy vererek halkın çıkarlarını savunmuş olacaksınız'

Daha sonra kürsüye Yunanistan Komünist Partili Patras Belediye Başkanı Kostas Peleditis gelerek solandakileri Türkçe olarak “Zübüklerden kurtulacağız” cümlesiyle selamladı.

Peleditis Türkiye ve Yunanistan’da iki halkın sermaye iktidarlarının büyük bir yoksulluğa yol açan politikalarının bedelini ödediklerini söyledi.

Özellikle Yunanistan’da orman yangınları ve seller ile Türkiye’de geçen yıl meydana gelen depremlerde halkın inisiyatifinin ve dayanışmasının gücünü gördüklerini vurguladı. 

Yerel seçimlerde TKP’nin güçlenmesinin, komünist belediye başkanlarının olmasının çok büyük bir önem taşıdığını söyleyen Peleditis “Çünkü komünistler tutarlı bir şekilde halkın çıkarlarını savunur, doğruyu söylerler” dedi.

Belediyelerin halka hizmet etmesi gereken kurumlar olmasına rağmen sermayedarlarla her türlü anlaşmanın yapıldığı kâr kaynakları olarak görüldüğüne dikkat çeken Peleditis, Patras’ta halkın 10 yıldır olduğu gibi belediye başkanlığı için bir kez daha bir komünisti seçtiğini söyledi.

Yunanistan Komünist Partili Patras Belediye Başkanı Kostas Peleditis

Patras’ta komünist belediyeciliğin yaptıklarından örnekler veren Peleditis göreve gelen komünistlerin ilk olarak sosyal politikalara ve sağlık sorunlarına öncelik verdiğini, halkın kaynaklarına göz diken patronlara karşı mücadele ettiklerini, belediye işçileriyle birlikte haklarını alabildikleri çalışma koşulları için mücadele ettiklerini dile getirdi.

ABD, NATO üslerine karşı mücadele ettiklerini dile getiren Peleditis “Filistin’in onurlu bayrağını belediye bayrağımıza diktik” dedi.

Başardıklarının, sorunların kökenini tespit etmeleri ve bunları aşmak için her gün mücadele etmek olduğunu vurgulayan Patras Belediye Başkanı Peleditis “Belediyelerde komünistlere oy vererek, iktidara karşı halkın sesini güçlendirerek halkın çıkarlarını savunmuş olacaksınız. Emekçi halkın iktidarda olacağı yeni bir toplum için mücadeleyi güçlendireceğiz” diye konuştu.