Türkiye Komünist Partisi (TKP), 14. Kongre Türkiye Konferansı 7-8 Eylül tarihlerinde gerçekleşti. "Devrimci Görevler için Derinleşme, Derinleşerek Devrim ve Sosyalizme..."sloganı ile yapılan 14. Kongre'nin siyasi rapor ve kararları da dün kamuoyuyla paylaşıldı.
TKP Merkez Komite üyesi Ali Ufuk Arikan, soL'un 14. Kongre Türkiye Konferansı'na ilişkin sorularını yanıtladı.
Siyasi raporda öne çıkan vurgu "derinleşme".
Söz konusu vurguyu "düzenin solu da etkileyen vasatlığına karşı kalıcı mevzilere dönük adımlar" olarak tanımlayan Arikan, "Derinleşme çok boyutlu olarak kullandığımız bir kavram ve partimiz bunun hakkını vermek için bir bütün olarak harekete geçmiş durumda" dedi.
Raporda, Ukrayna'daki savaşın Türk dış politikasına etkisinden Kürt sorununa, Türkiye ekonomisindeki dönüşümden TKP'nin devrimci görevlerine kadar çeşitli başlıklar var.
Arikan, dikkat çekici açılımlar içeren bu rapor hakkında da "Bu anlamıyla da sanıyoruz çok sayıda kafa karışıklığına ciddi bir devrimci müdahaleyi içeriyor" değerlendirmesinde bulundu.
TKP'nin önümüzdeki döneme dair hazırlıkları hakkında da konuşan Arikan, kongreden aldıkları ilhamla düzene karşı büyük bir meydan okumaya girişmek durumunda olduklarının altını çizdi ve ekledi: "TKP önümüzdeki dönem tüm olanaklarıyla mücadeleyi büyütecek."
'Çok verimli bir kongre süreci geçirdiğimizi söyleyebiliriz'
TKP’nin 14. Kongresi Türkiye Konferansı geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı. Metnin girişinden uzun bir sürece yayıldığını anlıyoruz kongrenin, bunun nedeni nedir?
Kongre raporu erken bir tarihte, mayıs ayında yazılmaya başlandı. Bu hazırlığın ardından Haziran ayı itibariyle tüm parti örgütleri taslak metnin tartışıldığı toplantılarda bir araya geldi. Çok sayıda yazılı katkı geldi metne ilişkin, raporun tartışıldığı, katkıların sunulduğu toplantılar yapıldı.
Bunun nedeni, TKP, düzen partilerinden farklı olarak mücadele hattında oldukça kritik olan kongre metinlerini ve onun içerdiği doğrultuyu tüm üyelerinin katıldığı tartışmalarla olgunlaştırarak belirler.
Bu yönüyle çok verimli bir kongre süreci geçirdiğimizi söyleyebiliriz. Bu tartışmalar ve katkıların sonucunda ise sözünü ettiğiniz Türkiye Konferansı’nı topladık. Burada yüzlerce delegemizle son ayrıntıları tartıştık ve sonuç olarak raporumuzu dün kamuoyuna da ilan ettik.
'Düzenin solu da etkileyen vasatlığına derinleşerek yanıt verilecek'
Burada hemen rapor başlığını sormak istiyoruz, “derinleşme” vurgusu neden tercih edildi?
TKP bu düzeni değiştirme iddiasında bir parti. Attığı tüm adımları da bu ciddiyetle, devrimci bir heyecanla ve bir strateji doğrultusunda atıyor.
“Derinleşme” kavramı da burada bir yere oturuyor. TKP uzun süredir ülkenin kritik noktalarında, önemli iş yeri havzalarında yaygın kökler salmaya başladı. Bu köklerin her boyutuyla daha da derine inmesine ihtiyacımız var. Gerçek, kalıcı mevziler elde edilmesine dönük incelikli adımlar atıyoruz. Ama öte yandan derinleşme sadece bununla ilgili kullandığımız bir kavram değil.
TKP, bu düzenin giderek kuraklaşan, sığlaşan ve solu da etkileyen vasatlığına, her anlamıyla derinleşerek yanıt verecek. Siyaset yapma biçimi, kadrolaşma, teorik üretim… Derinleşme çok boyutlu olarak kullandığımız bir kavram ve partimiz bunun hakkını vermek için bir bütün olarak harekete geçmiş durumda.
'Ortalamacılık, utangaç İsrail destekçiliğidir'
Filistin’de 7 Ekim’de başlayan direnişin ardından solda ilk net pozisyon tarifi TKP’den gelmişti. Rapor bu başlıkta da çok net bir duruş içeriyor. TKP, Kongre raporunu açıkladığında Filistin ve Hamas gündemli gelecek eleştirilerden çekinmedi mi?
İzmir’e geçtiğimiz günlerde ABD’nin bir savaş gemisi geldi biliyorsunuz. Filistin’de İsrail ile birlikte ortak olarak kalkıştıkları soykırıma varan katliamlarda payı olan bir gemi… Bize göre bu gemi tabloyu daha da netleştirdi. Ya gerçekten Filistin halkının var olma hakkı için direnişinin yanında olursunuz, ya da o geminin içinde.
Burada ortalamacılık olamaz. Ya direnişin yanındasınız ya da değil…
Filistin’deki devrimciler, sürecin öncülüğünü çeşitli nedenlerle Hamas’a kaptırmış durumdalar, ama bu nedenle İsrail katliamına karşı başlarını kuma gömerek yaşamıyorlar, birlikte direniyorlar.
Bugün bu başlıkta bir ortalamacılık, utangaç İsrail destekçiliğidir, rapor bu konuda güçlü bir doğrultu tarif ediyor.
Öte yandan TKP'nin Hamas'ın ideolojik arka planına, başka koşullarda hangi adımların parçası olabileceğine ilişkin de en ufak bir kafa karışıklığı olmadığını büyük bir netlikle içeriyor.
'Rapor kafa karışıklığına ciddi bir devrimci müdahale içeriyor'
“Ukrayna’daki savaşın gölgesinde Türk dış politikası”, “Komünizm ve aluslararası alan”, “Kürt sorununda komünist yaklaşım ve görevlerimiz”, “Göçmen sorunda gerçekler ve partinin görevi”, “Türkiye ekonomisindeki dönüşüm ve sınıf mücadelesi alanı”, “Düzen siyaseti, devrimci görevler ve TKP’nin müdahalesi…” raporda yer alan bu başlıklar da çok ayrıntılı bir şekilde ele alınmış, başlıklar üzerinden gündem de olacak açılımları içeren çok sayıda dikkat çekici madde var. Neden bu konulara odaklandınız?
Kongre raporunda yer alan tüm başlıklar ve bu başlıklar üzerinden tarif edilen görevler, TKP’nin iktidar arayışındaki stratejik tercihleri olarak görülmeli. Dediğiniz gibi, bu başlıkların tamamı ayrıntılarıyla ele alındı ve hem Türkiye hem de dünyadaki ezber değerlendirmelerin çok ötesine geçen bir derinlikte sunuldu. Bu rapor bu anlamıyla da sanıyoruz çok sayıda kafa karışıklığına ciddi bir devrimci müdahaleyi içeriyor.
'TKP önüne koyduğu devrimci görevlere odaklanacak'
TKP kongreyle birlikte önümüzdeki dönem hazırlıklarını tamamladı mı, parti yeni mücadele dönemine nasıl girecek?
Kongre süreci bütünüyle içe dönüp hazırlık yaptığımız bir süreç olarak geçmedi, yaz ayları boyunca ülkede yaşanan büyük yoksullaşmanın asıl kaynağı olan holdinglerin kapısına dayandık, ülkemize gelen ABD gemisinin kovulması için en önde mücadele yürüttük. Şimdi bu kongreyle birlikte TKP, önüne koyduğu devrimci görevlere odaklanacak. Bu anlamıyla, evet nerelere odaklanacağımızı biliyoruz ve hazırız.
Ülkede böylesine derin bir yoksullaşma, Narin’i aramızdan ayıran kop koyu bir karanlık varken, kongreden aldığımız ilhamla bu düzene karşı büyük bir meydan okumaya girişmek durumundayız. Bunun için TKP önümüzdeki dönem tüm olanaklarıyla mücadeleyi büyütecek.
Bu mücadelenin kritik bir halkasını da hem ülkemizde hem de bölgemizde dünyaya terör saçan NATO ve emperyalizme karşı mücadele oluşturacak. THTM’nin çağrısıyla bu pazar günü başlayacak İncirlik yürüyüşü ve sonrasında Kasım ayı başında yapılacak miting, TKP’nin de tüm gücüyle örgütleyeceği bir süreç olacak.
Dün kamuoyuyla paylaşılmıştı
14. Kongre'nin siyasi rapor ve kararları, dün kamuoyuyla paylaşıldı.
"7 Ekim sonrası Filistin direnişi ve İsrail saldırganlığı", "Ukrayna’daki savaşın gölgesinde Türk dış politikası", "Komünizm ve uluslararası alan", "Kürt sorununda komünist yaklaşım ve görevlerimiz", "Göçmen sorununda gerçekler ve partinin görevleri", "Türkiye ekonomisindeki dönüşüm ve sınıf mücadelesi alanı" ve "Düzen siyaseti, devrimci görevler ve TKP’nin müdahalesi…" başlıklarına yer verilen siyasi raporda, her başlığa dair durum ve görev tanımı yapıldı.
Kongrede aynı zamanda TKP örgütlerini Siyasi Rapor’un tarif ettiği görevler doğrultusunda güçlendirmek üzere 6 adet karara da imza atıldı. TKP'nin 14. Kongre'de aldığı kararların başlıkları şöyle:
- Holdinglere karşı mücadele büyütülecek
- NATO’ya ve emperyalist savaşa hayır
- Laik bir toplumsal düzen için mücadele
- Uyuşturucuya geçit yok: Yaşamın Dozunu Yükselt
- Yerel yönetimleri takibi sürdüreceğiz
- Küba ile dayanışmada önceliğimiz ablukaya karşı mücadele
TKP 14. Kongre Siyasi Raporu'na buradan, kararlarına ise buradan ulaşabilirsiniz.