TKP'den 6 Şubat depreminin yıldönümünde açıklama: 'Hâlâ yönetemiyorlar'

TKP'nin depremin yıldönümünde yaptığı açıklamada, "6 Şubat’ı unutturmamak ve bir kez daha yaşamamak için kendi gücümüze güvenmeliyiz" denildi.

Haber Merkezi

6 Şubat'ta Kahramanmaraş'ta 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde meydana gelen depremler, kentin yanı sıra Gaziantep, Hatay, Kilis, Adıyaman olmak üzere 11 ilde yıkıma neden oldu. 

Zaman zaman farklı kurumlardan farklı açıklamalar yapılmış olsa da açıklanan resmi verilere göre 53 bin 537 kişi hayatını kaybetti, 107 bin 213 kişi de yaralandı.

Depremin yarattığı ağır tablo aradan geçen ikinci yılda da ilk günkü yakıcılığında.

Türkiye Komünist Partisi (TKP) depremin ikinci yılında bir açıklama yayımladı.

Açıklamada “Büyük holdingler ve tarikatlar tarafından, yaşanması pek doğal ve öngörülebilir olan afetler karşısında dahi zayıf düşürülen ülkemizin geleceğini ellerimize almalı, 6 Şubat’ı unutturmamak ve bir kez daha yaşamamak için kendi gücümüze güvenmeliyiz”  ifadeleri kullanıldı.

Yönetemiyorlarsa biz halkız, biz yönetiriz” açıklaması hatırlatıldı.

Açıklamanın tamamı şöyle:

“Bundan iki yıl önce 6 Şubat’ta başımıza gelen büyük bir felaketti. On binlerce insanımızı kaybettik. Evini, şehrini, yakınlarını kaybetmiş bir halde geride kalanlarımız için ise hayat eskisi gibi olmadı, olmayacak.

Bazı dersler çıkardık yaşadıklarımızdan. Kâr hırsı ve akılsızlığa teslim bir devletin yurttaşlarını korumasının mümkün olmadığını gördük. Piyasacı anlayışın planlama ve koordinasyon yeteneğini nasıl kötürümleştirdiğini bir kez daha gördük. Örgütlü gücümüzden başka bir dayanağımız olmadığını ve birlikte hareket ettiğimizde sınırlı kaynakla neler yapılabildiğini gördük.

Siyasetin çok hızlı aktığı ve her gün yeni felaketlere gebe ülkemizde bu dersleri unutturmak için ellerinden geleni yapsalar da toplumun hafızasında kolay kolay silinmeyecek bir iz kaldı.

Aradan geçen zamanda bu izi tazeleyecek pek çok şey de yaşandı. Nerede planlamanın değil paranın sözü geçiyorsa orada deprem oldu, öldük; sel bastı, öldük; yangın çıktı, öldük.

İki yılın ardından hâlâ çadırlarda, konteynırlarda yaşanıyor deprem bölgesinde hayat. Bölgenin mahkum edildiği yoksunluk yalnızca iktidarın halka kestiği siyasi cezayla ilgili değil. Yaptıkları yatırımların adresi ülkenin kalkınması, insanların refahı değil patronların kasaları. Bu anlayışın kaçınılmaz sonuçlarıyla karşı karşıya geldiklerinde ise yarattıkları enkazın altından kendileri de çıkamıyor, beceremiyor, yönetemiyorlar.

Ege Denizi’nde üst üste sarsıntılar yaşanır, bilimsel veriler doğrultusunda İstanbul’u yerle bir edeceğine neredeyse kesin gözle bakılan depremin sadece zamanlaması tartışılırken hatırlamanın zamanı:

Büyük holdingler ve tarikatlar tarafından, yaşanması pek doğal ve öngörülebilir olan afetler karşısında dahi zayıf düşürülen ülkemizin geleceğini ellerimize almalı, 6 Şubat’ı unutturmamak ve bir kez daha yaşamamak için kendi gücümüze güvenmeliyiz.

Birkaç gün önce yaptığımız görev çağrısını bu vesileyle hatırlatıyoruz:

Yönetemiyorlarsa biz halkız, biz yönetiriz.

Depremden iki yıl sonra Elbistan'da anlatılanlar: 'Enkaz ihaleleri verilince bir anda ortaya çıktılar'