Tehlikeli tırmanış: Referandumlar bitti, savaş sürüyor

Rusya dört bölgeyi resmen kendi topraklarına katmaya hazırlanıyor. Bu hamleye NATO cephesinin vereceği yanıtla birlikte savaşta tehlikeli bir tırmanış kaçınılmaz görünüyor.

Gözde Kök

Ukrayna’nın doğusunda dört bölgede düzenlenen referandumlar geçtiğimiz salı günü sonuçlandı. Resmi verilere göre referandumlara katılım Donbass cumhuriyetlerinde yüzde 85’in, Rus kökenli nüfusun daha az yoğun olduğu Herson ve Zaporijya’da referandumların geçerli olması için gerekli yüzde 50’nin üzerine çıktı. Ukrayna ve batı medyası insanların oy vermeye zorlandığını iddia ederken, Rusya referandumun olağan seyrinde geçtiğini ve insanların gönüllü oy kullanmaya geldiğini kanıtlamak üzere çok sayıda görüntü ve röportaj yayınladı. Güvenlik sorunlarının yoğun olduğu yerlerde oy verme noktalarında insanlara oy kullandırıldığı örnekler de yaşandı. Neticede, yine resmi verilere göre referandumlardan yüzde 100’e yakın oranlarda Rusya’ya katılıma onay çıkmış oldu. Rusya kontrolü ele geçirdikten sonra Rusya karşıtı kesimlerin önemli bir bölümünün bölgeden ayrıldığı düşünüldüğünde bu sonuç çok şaşırtıcı görünmüyor. Önümüzdeki bir hafta içinde işin bürokrasisinin tamamlanacağını, Devlet Duması’nda gerekli anayasal değişiklik yapıldıktan sonra söz konusu bölgelerin resmen Rusya Federasyonu’nun parçası olacağını söyleyebiliriz. Bu arada gelen haberler son katılımların Moskova’da kutlamalarla karşılanacağını gösteriyor. Örneğin 30 Eylül Cuma akşamı Kızıl Meydan’da Putin’in katılımı ile düzenlenecek halk konserine katılım listeleri öğrenci yurtlarında dolaşmaya başlamış durumda.

Referandum kartı neden açıldı?

Rusya Ukrayna müdahalesinde sıkıştığı bir evrede referandum kartını açmıştı. Ukrayna’nın iddialı karşı saldırısı NATO güçlerinin Rusya’yla hesaplarını Ukrayna’da görme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyordu. Ukrayna ordusunun Şubat’tan bu yana kaybedilen toprakların yanı sıra Rusya için 2014’ten beri birer mevziye dönüşmüş Donbass bölgesini ve hatta Kırım’ı geri almaya yönelik söylem ve adımları,  bununla da kalmayıp sınırın ötesinde Rusya topraklarında Belgorod’u tehdit etmesi referandum kararını hızlandırdı. Putin yönetimi ya savunma pozisyonunda kayıplar vermeye devam edecek, ya da ileri hamle yapacaktı. İkincisini seçti. Bir yandan savaşın başından beri titizlikle koruduğu “özel operasyon” yaklaşımını terk ederek Ukrayna’daki varlığının bir savaş hali olduğunu kabul etti. Kısmi seferberlik ilanı ile birlikte Rusya halkına zafer için bedel ödemeleri gerektiğini itiraf etmiş oldu. Diğer yandan Rusya Federasyonu’na yeni bölgelerin katılma kararı bir zafer görüntüsü ortaya çıkardı. Putin yönetiminin kendi toplumsal tabanı ile kurduğu ilişki açısından zafiyet gösteren ve geri çekilen bir görüntü uzun süre kaldırılabilir bir görüntü değil. Nitekim Harkov’daki bozgunun ardından yaygın memnuniyetsizlik kendini göstermiş, hükümet yeterince kararlı ve etkili hareket etmemekle suçlanmıştı. Yeni durum Putin yönetimini ayakta tutan milliyetçi politik atmosferi güçlendirecek bir etki yaratacak.

En zengin topraklar

Referandumlarla Rusya’nın ilhak etmeye hazırlandığı Ukrayna’nın doğu bölgelerinin ülkenin hem sanayi alt yapısını hem de zengin tarımsal topraklarını barındıran gelişmiş bölgeler olduğunu hatırlamakta fayda var. Donetsk ve Lugansk’ın ağır sanayi dallarında üretim yapan büyük işletmelere ev sahipliği yaptığı ve aynı zamanda zengin maden yataklarını barındıran bölgeler olduğu biliniyor. Avrupa'nın en büyük nükleer santralinin bulunduğu Zaporijya da önemli bir sanayi bölgesi. Herson ise ülkenin en önemli tarımsal bölgesi. Bu toprakların Ukrayna’dan çıkması Ukrayna ekonomisinin geriye dönüşsüz bir darbe alması demek. Tersinden eğer Rusya bu bölgelerde güvenliği ve istikrarı sağlayabilirse savaş ekonomisinin kayıplarını telafi edecek kaynakları burada yaratabilir. Rusya bu bölgelerin güvenliğini sağlamayı başarırsa önemli miktarda sermayenin buraya akacağını, yeniden yapılanma adına büyük karların ortaya çıkacağını öngörmek zor değil.

Tehlikeli tırmanış

Elbette hiç kimse ABD ve müttefiklerinin Rusya’nın hamlesini karşılıksız bırakmasını beklemiyor. Ancak herkes verilecek karşılığın savaşı, çok daha yıkıcı ve barış ihtimalini çok daha fazla zayıflatan bir yola sokacağını biliyor. Zira referandumlarla birlikte Rusya Ukrayna ordusunun karşı saldırısının hedefi olan toprakları tek taraflı da olsa kendi toprağı ilan ediyor. Böylece NATO destekli Ukrayna ordusunun saldırıları bizzat Rusya’ya saldırı olarak kabul edilecek. Ve Rusya kendi toprakları saldırıya uğradığında hangi askeri doktrine göre hareket ediyorsa onu yapacak. Rusya bunun caydırıcı olacağını bekliyor olabilir, ama olmadığı durumda sadece bölgeyi değil, dünyayı tehlikeli bir tırmanış bekliyor.