Almanya'da Rüsselsheim Uluslararası Kültür Festivali kapsamında düzenlenen yeni bir etkinlikte sanatın değişik kolları ve tatları izleyiciyle karşı karşıya bırakılacak. İzel Erkson-Hendek’in tabloları da "Mein Gesichtfeld” (Gözüme Takılan Hayat) başlığı altında sergileniyor.
Rüsselsheim Barışevi’nin Bridges ve Griechische Gemeinde Rüsselsheim ile birlikte düzenlediği ve müziğin resim ve dansla iç içe sunulacağı etkinlik, 23 Eylül Cumartesi akşamı Rüsselsheim, Evreuxring 25 adresindeki Immanuel-Kant-Schule’de saat 19.00’da başlayacak.
Yeni Posta'nın haberine göre İzel Erkson-Hendek’in resimlerini, hayat arkadaşı ve yazar Cemil Fuat Hendek şöyle anlattı:
“İzel Erkson-Hendek, sanatçı gözüyle algıladığı çevresini milimetrik basılı kağıt parçacıklardan oluşturduğu kolajlar ve bu kez çok sınırlı ölçüde kullandığı çini mürekkebi taramalarla kağıda dökmüş.
Yanından geçerken göze çarpan, neredeyse ‘binlerce’ minicik noktacıklardan oluşan, şu ya da bu köşede siyah bir desenle görünür kılınmış bir bina silueti dışında pek de kesin formların algılanamadığı, bol renkli resimlerden ibaret bir sergideyiz…
Bu resimlerin ortak bir sloganı var sanki. Hep birlikte şöyle diyorlar: ‘Bizler, sadece bize biraz vakti ayıran ve merakla bize bakanlara gösteririz kendimizi.’"
İzel Erkson-Hendek kimdir?
İzel Erkson-Hendek 23 Eylül 1943’te, İstanbul’da doğdu. Heybeliada’da büyüdü. Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde, ressam ve şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun öğrencisi olarak 10 sömestrlik resim eğitimi ardından 1967’de yüksek lisansla mezun oldu. Daha öğrenciliği sırasında Ahmet Andiçen sanat ödülünü kazandı. Mezuniyet projesinden büyük bir yağlıboya tablosu da Devlet Resim Heykel Müzesi’ne seçildi.
İlk kişisel sergisini 1971 yılında İstanbul Darüşşafaka Galerisi’nde açtı. 1973 yılında Almanya’ya yerleşti. Resimleri o tarihten itibaren Moers Sanatçılar Birliği ve Türkiyeli Sanatçılar Birliği’nin etkinlikleri kapsamında Almanya’nın birçok kentinde sergilendi.
Frankfurt, Mainz, Duisburg, Rheinberg, Geldern, Gelsenkirchen, Oberhausen, Bochum, Dorsten, Dortmund, Gent ve İstanbul’daki galerilerde de kişisel sergiler açtı. 1980’li yıllarda Duisburg’da açtığı kendi atölyesinde sadece çalışmakla kalmadı. Orada sürekli olarak resimlerini sergilediği galeri bölümü yanı sıra birçok sanatsal, kültürel etkinlikler de düzenledi.
Başından bu yana "insan ve makineler", "endüstri ve doğa", "insan ve kent kültürü" gibi insanla bağlı, kimi yerde karşıtlık ve çatışkı içeren temalar işledi.