CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen, ekmek ve kırmızı etteki maliyet artışlarını hesaplamış ve önümüzdeki günlerde ulaşılacak fiyatları kamuoyu ile paylaşmıştı.

Başevirgen bu kez de süt maliyetini hesaplayarak, önümüzdeki süreçte sütün yükseleceği fiyatı kamuoyu ile paylaştı.

‘Büyük bir zam kapıda' 

Önümüzdeki süreçte hayvan yeminin ana ham maddeleri olan arpa, buğday ve mısırın 5 liranın üzerinde fiyatlanacağı ve bu maliyet artışlarının bile tek başına konsantre yem fiyatını 6 liraya çıkaracağının tahmin edildiğini söyleyen Başevirgen, buna bağlı olarak özellikle pastörize süt fiyatında büyük bir artışın yaşanacağını söyledi.

“İktidar verdiği sözü tutar ve yem-süt paritesini 1,10'a çıkarırsa önümüzdeki dönemde çiğ süt alım fiyatının asgari 6,60 lira olması kaçınılmazdır” diyen Başevirgen, “Bu artışların 1 litre pastörize karton ambalajlı süt fiyatına yansıması da 21 lira civarında olacaktır. Pastörize sütün litresini 21 liraya tüketebiliriz” dedi.

Süt maliyetlerindeki artışın korkuttuğunu, yetiştiriciden litresi 4,70 liradan alınan çiğ sütün işlenerek ambalajlı pastörize süt halini aldığında tüketiciye 15 liraya satıldığı bilgisini veren Başevirgen, “Geçen yıl bu fiyat 8 lira civarındaydı. Yani 1 litre ambalajlı pastörize süt, geçen yıla göre yüzde 87 oranında zamlandı. Fakat 2,80 lira olan yetiştiricilerimizin çiğ süt satış fiyatı yüzde 68 artarak 4,70 liraya çıkabildi. Yani sanayiciye gücü yetmeyen iktidar yine üreticilerimizi mağdur etti” diye konuştu.

Çiğ süt alım fiyatlarının bir an önce artırılmazsa daha fazla ineğin kesime gideceğini ve birçok üreticinin sektörden çekilmek zorunda kalacağını söyleyen Başevirgen, “Yetiştiricilerimiz 2020 Ocak’ta 2,80 lira sattığı sütten 15 kuruş kazanıyorken, bu yıl 4,70 liraya sattığı sütten 11 kuruş kazanıyor. Yani yetiştiricinin kârında yüzde 32'lik bir azalma meydana geldi” dedi.

'Turizm sezonunda oluşacak talep, fiyatı artırır' 

Başevirgen, tüm bunların Türkiye’de süt üretimini de düşüreceğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Asıl endişemiz iktidarın üreticilere yeterli desteği vermemesi durumunda hayvan sayısında, dolayısıyla üretimde oluşacak azalmalardır. Böyle bir durumda nispeten iyimser bakarak yaptığımız bu hesaplamaların çok daha ötesinde fiyatlarla karşılaşabiliriz.

Turizm sezonunda oluşabilecek talep artışı da fiyatları yukarıya doğru tetikleyebilir.

Öte yandan dövizde oluşan artışlar nedeniyle ithal süt tozu ile de piyasaları regüle edemeyebiliriz. Geriye kalan tek çözüm tarımsal desteklerin artırılması özellikle de litre başına 20 kuruş olan süt prim desteklerinin zaman kaybetmeden daha yukarı çekilmesi olacaktır.”