Suriye'deki Kürt Birliği Konferansı: Sonuç bildirgesinde neler var, taraflar ne tepki verdi?

Suriye'nin Kamışlı kentinde yapılan Ulusal Kürt Konferansı'nda ortak tutum belgesi yayınlandı. 400 delegenin oy birliğiyle aldığı kararlar kamuoyuyla paylaşıldı.

Haber Merkezi

Kuzey ve Doğu Suriye'deki Kürtlerin bir araya gelerek gerçekleştirdiği Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı, Suriye Kürtleri Ulusal Konseyi (ENKS) ve Demokratik Birlik Partisi (PYD) öncülüğünde 26 Nisan Cumartesi günü toplandı.

Yaklaşık 400 delegenin ve 200 gazetecinin yanı sıra Türkiye'den ve Avrupa'dan gözlemcilerin de katıldığı konferansın sonuç bildirisinde, Suriye'deki Kürtlerin haklarının anayasal olarak tanınması için Şam ile müzakere etmek üzere ortak bir Kürt heyetinin oluşturulması kararı alındığı belirtildi.

Konferansa, Suriye'nin Rojava bölgesindeki Kürt siyasi partiler, aydınlar, yazarlar, sanatçılar ve din insanlarının yanı sıra Şam, Halep, Hama, Bab ve Azez’den Kürt siyasiler ve aydınlar da katıldı.

Irak Kürdistan'ı Bölgesi’nden Mesud Barzani’nin temsilcisi Dr. Hamid Derbendi, Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) heyeti ve Türkiye’den DEM Parti ile DBP temsilcileri de konferansta yer aldı.

2012 yılından bu yana gündeme gelen ve tartışılan ve tüm Kürt taraflarını bir araya getirmeyi amaçlayan “Ulusal Kürt Konferansı”, Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) ve Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) ilk kez yan yana gelmesine ve ortak bir metinde anlaşmalarıyla sonuçlandı. 

Suriye'nin SDG kontrolündeki kenti olan Kamışlı'da gerçekleşen konferans, Kürt sorununa dair siyasi çözüm maddelerin yer aldığı “Ortak Tutum Belgesi”nin onaylanmasıyla tamamlandı.

Tüm delegelerin oy birliği ile imzalanan metinde Suriye Alanı ve Kürt Ulusal Alanı başlığında iki bölümden oluşuyor. 

Mazlum Abdi: 'Kürtlerin güçlenmesi Suriye’nin de güçlenmesidir'

Kürt ulusal marşı Ey Raqip marşı ile açılan konferansta açılış konuşması SDG Genel Komutanı Mazlum Abdi tarafından yapıldı. Konferansın Kuzeydoğu Suriye’nin birliğini koruyacağına ifade eden Mazlum Abdi, herkesi kucaklayacak bir Suriye istediklerini söyledi. 

Mazlum Abdi yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi: 

“Bir konuyu netleştirmek istiyorum, bu konferans parçalanmak ve bölünmek için değil, aksine birlik içindir. Kürtlerin birliği aynı zamanda Suriye’nin de birliğidir, Kürtlerin güçlenmesi Suriye’nin de güçlenmesidir. Suriye'de birçok halk yaşıyor. Merkezi olmayan, demokratik, herkesi kucaklayan bir Suriye istiyoruz.

15 yıldır Arap, Kürt, Süryani, Asuri ve tüm halklar birlikte yaşıyoruz, ortak yönetim deneyimimiz var, ortak tarihimiz var ve Kuzey ve Doğu Suriye’yi korumak için çalışıyoruz. Bütün çabamız yeni Suriye’de bölge olarak hak ettiğimiz yeri almaktır. Suriye’de yıllardır halklar yönetimden uzak tutuldu. Kürtler yıllardır mücadele verdi ve Suriye’nin en yurtsever halkı olduğunu herkese gösterdi."

Şam'dan açıklama: 'Konferans anlaşmaya uymuyor'

Suriye Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz aylarda SDG ile yapılan anlaşmanın "ulusal bir çözüm ve barışa doğru olumlu bir adım" olduğunu ancak konferansta öne çıkan ve son zamanlarda gündeme gelen "federalizm" çağrılarının, HTŞ ile SDG arasındaki anlaşma ile çeliştiğini ve "ülkenin bütünlüğünü tehdit ettiğini" savundu.

Şam tarafından yapılan açıklamada "federalizm talebinin, sahada ayrılıkçı bir gerçeklik yaratarak anlaşmanın ruhuyla ters düştüğü" ifade edildi.

“Federalizm veya özerk yönetim gibi isimler altında, genel bir ulusal uzlaşı olmadan bölücü bir gerçeklik dayatma veya ayrı yapılar oluşturma girişimini açıkça reddediyoruz” ifadelerine yer verildiği açıklamada, Suriye'nin “toprak ve halk olarak birliğinin çizgi” olduğu belirtildi.

Açıklamada, bu çizgiyi aşan girişimlerin “ulusal çizgiden sapma ve Suriye'nin birleştirici kimliğinin zarar olarak değerlendirileceği” kaydedildi.

Aynı zamanda açıklamada "Suriye’nin toplumsal yapısını tehdit eden ve kapsamlı bir ulusal çözüm şansını zayıflatan, bazı bölgelerde demografik değişime doğru tehlikeli eğilimlere işaret eden uygulamalar konusunda derin endişelerimizi dile getiriyoruz" denildi.

Konferansta Öcalan'ın çağrısı yinelendi

Konferansa Türkiye'den Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve DEM Parti heyeti de katıldı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır konferansta yaptığı konuşmasında, Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat tarihinde yaptığı açıklamayı ve çağrıyı hatırlatarak, “Sayın Öcalan'ın çağrısını tüm dünyaya duyurmak istiyoruz. Kürtler iki önemli ve tarihi değişime öncülük ediyor. Biri barış, diğeri özgürlük. Bunun temeli de birlik, Kürdistan ve Kürtlerin iç desteği ve sevgisi. Bugün bu konferansın Kürtlerin ulusal birlik tutumuyla taçlanmasını umuyoruz” dedi.

DBP ve DEM Parti heyeti, Mazlum Abdi ile görüştü

Konferansa katılmak üzere bölgede bulunan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve DEM Parti heyeti, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Genel Komutanı Mazlum Abdi ile bir araya geldi.

DEM Parti'den yapılan açıklamada "Görüşmede hem Suriye’deki hem de Türkiye’deki siyasal gelişmeler ve barış müzakereleri üzerine görüş alışverişinde bulunuldu" denildi.

Konferansta sonuç bildirgesi var, ama karar metni yok

Konferansın neticesinde ilan edilen tutum belgesinde yer alan ifadelere dair henüz kesin bir açıklama yapılmadı. Aynı zamanda alınan kararlara dair de veriler paylaşılmadı. Bu durum konferansa dair "Sonuç-tutum belgesi var ancak bir karar metni henüz yok" diye yorumlandı.

Ulusal Kürt Konferansı'nda ortaya çıkan Ortak Tutum Belgesi'nde yer alan ifadeler şu şekilde açılandı: 

Suriye alanı

* Suriye Araplar, Kürtler, Süryaniler, Asuriler, Çerkezler ve Türkmenler ile Aleviler, Dürziler, Ezidiler ve Hıristiyanlar da dahil olmak üzere, tüm Suriye bileşenlerinin haklarını anayasada ve anayasal üstü ilkelerle garantiye alan çok uluslu, çok kültürlü, çok dinli ve farklı inançları içinde barındıran bir devlettir.

* Devlet, uluslararası sözleşmelere ve anlaşmalara, insan haklarına ve eşit yurttaşlık ilkesine uymalıdır.

* Suriye yönetim sistemi, siyasal çoğulculuğu, iktidarın barışçıl yollarla devredilmesini ve güçler ayrılığını benimseyen iki meclisli bir parlamenter sistem olmalıdır. Ayrıca, ademi merkeziyetçi bir sistem çerçevesinde bölgesel konseylere dayanmalıdır.

* Merkez ve bölgeler arasında adil bir güç ve zenginlik dağılımını içeren ademi merkeziyetçi bir Suriye.

* Devletin adı, bayrağı ve milli marşı Suriye toplumunun milli ve kültürel çoğulculuğunu yansıtmalıdır.

* Devletin dinler ve inançlar karşısında tarafsızlığı, dini ayin ve ibadetleri uygulama hakkı ve Ezidi dininin devlette resmi bir din olarak tanınması.

* Farklı bileşenlerin özelliklerini dikkate alan kapsamlı bir ulusal kimliğin benimsenmesi.

* Suriye'de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve tüm kurumlarda kadın-erkek temsilinin sağlanması.

* Birleşmiş Milletler ve Uluslararası Af Örgütü tarafından yapılan anlaşmalarda beyan edilen çocuk haklarını korumak, çocukların yaşadıkları bölgeler ve o bölgelerin olanaklarının özelliklerine uygun olarak, çocukların doğasına ve yaşına uygun özel gereksinimlerini de dikkate alarak bakım ve destek sağlamak.

* Nüfus yoğunluğunu ve coğrafi alanı dikkate almak için mevcut idari bölümleri gözden geçirin.

* Ülke içinde ve dışında yağmalanmış, çalınmış Suriye’ye ait tarihi eser ve anıtların geri getirilmesi.

* Kürt bölgelerinde ve Suriye'nin tüm bölgelerinde demografik değişimin önüne geçilmeli ve durdurulmalı. Zorla yerinden edilmiş kişilerin güvenli bir şekilde yurtlarına dönmelerini sağlanmalı.

* Demokratik ilkeleri formüle etmek ve tüm Suriye fraksiyonlarını ve bileşenlerini temsil eden ve tam yürütme yetkisine sahip bir hükümet kurmak amacıyla, uluslararası hakemlik denetiminde, tüm Suriye bileşenlerinin temsilcilerinin yer aldığı bir kurucu meclis oluşturulması.

* Anadilde ifade, eğitim hakkı ve kültürün tüm bileşenler için bir hak olarak uygulanması.

* 8 Mart’ın Kadınlar Günü ilan edilmesi.

Kürt ulusal alanı

* Kürt bölgelerinin federal bir Suriye çatısı altında bütünleşik bir siyasi ve idari birim olarak birleştirilmesi.

* Kürt halkının Suriye'deki ulusal varlığını yerli bir halk olarak tanımak. Siyasi, kültürel ve idari haklarını özgür ve eşit bir şekilde kullanma hakkı da dahil olmak üzere, uluslararası antlaşma ve sözleşmeler uyarınca ulusal haklarını anayasal olarak güvenceye almak.

* Suriye devriminin şehitleri, Suriye Demokratik Güçleri (SDG), güvenlik güçleri, zindanlarda yaşamını yitiren tutuklular ile DAİŞ katliamlarına karşı direnişte şehit olanların fedakarlıklarını takdir ederek, ailelerine destek olmak ve yasal düzenlemeler uyarınca haklarını garanti altına almak.

* Gençliğin toplumda etkin bir güç olarak görülmesi, tüm devlet kurumlarına adil katılımı ve temsili sağlanmalı.

* Kürtçenin ülkede Arapça ile birlikte resmi dil olarak anayasada tanınması, Kürtçe eğitim ve öğrenimin sağlanması.

* Kürt dili, tarihi mirası ve kültürü ile ilgili merkezler ve bölümler kurmak, Kürtçe yayın yapan radyo ve televizyon kanalları gibi medya merkezleri açmak, kitap, dergi ve yayınlar çıkarmak, çalışma ve araştırma merkezleri açmak.

* Kürtlerin devletin yasama, yargı, yürütme ve güvenlik kurumlarına katılımını sağlamak.

* 21 Mart’ın Newroz olarak ülkede resmi tatil kabul edilmesi.

* Kürtlere karşı uygulanan Arap Kuşağı Projesi ve Kürt bölgelerindeki Araplaştırma operasyonları gibi tüm istisnai politikalar, önlemler ve yasalar iptal edilmeli, bu ayrımcı politikalardan zarar görenlere tazminat ödenmeli. Bu politikalar uygulanmadan önceki duruma dönülmeli, Suriye’nin egemenliğini ve Kürtlerin varlığını etkileyen gizli ve kamuya açık anlaşmalar iptal edilmelidir.

* 1962 yılındaki istisnai nüfus sayımı sonucu vatandaşlıktan çıkarılan ve isimleri kayıt altına alınmayan Kürt vatandaşlara, Suriye vatandaşlıklarının iade edilmesi.

* Kürt bölgelerinin altyapısının geliştirilmesi ve geçmiş dönemlerde kasıtlı olarak dışlanması ve ihmal edilmesi nedeniyle, zenginliklerinden elde edilen gelirlerin bir yüzdesinin kalkınma ve yeniden inşa çalışmalarına ayrılması.

DEM Parti'den açıklama: 'Tarihi bir adım'

DEM Parti, Suriye'nin Rojava bölgesindeki “Kürt Birliği ve Ortak Tutum Konferansı”nın başarıyla tamamlanmasını kutladı ve konferansın, Kürtler arasında birlik sağlanması için tarihi bir adım olduğunu belirtti. 

DEM Parti'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada ifadelere yer verildi:

“Partimizden temsilcilerin de katıldığı Rojava'daki konferans, Kürtler arası birliğin sağlanması açısından tarihi bir adım olduğu kadar Suriye başta olmak üzere Ortadoğu’da yaşayan her halkın, inancın ve kültürün kendi kimliği ve statüsüyle yaşayabileceği demokratik bir Ortadoğu’nun kurulması için de çok önemli bir fırsattır.

Dışarıdan dayatılan yaşam ve yönetim modelleri yerine, bu topraklarda yaşayan halkların iradesi ve ittifakıyla kurulacak demokratik modeller tek çözüm yoludur."

ABD’den destek mesajı

Amerika Dışişleri Bakanlığı, konferans öncesi "Rojava’daki Kürt diyaloğunu desteklediğini" açıkladı. Rudaw gazetesine konuşan Dışişleri Bakanlığı temsilcisi, “Kürtler arası diyalog sürecinin yeniden başlamasını memnuniyetle karşılıyoruz ve verimli ilerlemesini bekliyoruz” dedi.

Konferans neticesinde alınan karara göre tüm Kürt partilerinin bir araya gelerek ortak bir heyet ile Şam'a gidecekleri belirtildi. Şam ile bundan sonra  yapılacak görüşmelerde tüm Kürt partileri aynı heyette temsil edilecek.