SÖYLEŞİ | İşçiler boyun eğmiyor: 'Mesele sadece kuryeler değil...'

'Emekçiler son 10 günde çok umut verici tepki verdi. Patronlara geri adım attırdı. Attırmaya da devam edecek.'

Haber Merkezi

2022 işçi sınıfının direnişiyle başladı.

Ülkenin birçok farklı noktasında, birçok farklı iş kolunda önemli eylemler gerçekleştirildi.

Patronların Ensesindeyiz Genel Koordinatörü Selahattin Kural, yaşanan bu eylemlerin nedenlerine, önümüzdeki dönemin nasıl bir seyir izleyeceğine ilişkin soL'un sorularını yanıtladı.

'Bu örnekler işçilere umut oldu'

2022 yılı, Türkiye'de uzun süredir alışık olunmayan şekilde işçi eylemleriyle geldi. Siz böyle bir hareketlilik bekliyor muydunuz? 

Bugün böyle bir hareketliliği beklememek eksik olur. Henüz yeni yıla girmeden önce yaşanan döviz krizi bazı işaretler veriyordu. Enflasyondaki hızlı yükseliş hayat pahalılığını artırıp gıda fiyatlarına, faturalara ve kiralara yansıdı. Son birkaç yıldır işçi sınıfı açısından epey zor bir dönem oldu. Burada krizin emekçiler üzerindeki etkisi de çok acı şekilde ilerliyor. İşsizlik, hak gaspları, düşük ücretler artıyor. Öte taraftan patronlar zenginleşirken işçiler fakirleşmeye devam ediyor. Bugün yaşanan eylemler bunun bir sonucudur. Tüm sektörlerde hareketlenme var. Kurye, metal, inşaat, tekstil gibi sektörlerde eylemler oluyor. Trendyol, Yemeksepeti, Akkuyu şantiyesi, Farplas ve başka yerlerde işçiler talep ettikleri ücretler için ayağa kalktı, iş durdu ve kazandı. Bu örnekler işçilere umut oldu. 

'Mesele sadece kuryeler değil...'

En çok kurye eylemleri öne çıkıyor. Neden?

Evet kargo, kurye emekçilerinin mücadelesi öne çıkıyor. Çok dinamik koşullarda çalışıyor kuryeler. Dolayısıyla mücadeleleri de dinamik ve hareketli oluyor. Bu sektörde emekçiler çok yoğun saatler çalışıyor. Çalışma koşulları kötü, ölümle karşı karşıyalar. Kötü muamele var. O kadar yoğun çalışmalarına rağmen ellerine düzgün ücret geçmiyor. Çünkü pek çoğu esnaf kurye olarak çalışıyor. Araç kredisi ödüyorlar, bakım masrafları oluyor, ellerine çok az ücret geçiyor. Bu durum emekçilerin öfkesiyle karşılaşıyor. Bu sektörün pandemiyle birlikte büyümüş olması, emekçi sayısını da arttırdı. Dolayısıyla iş cinayetleri ve kazaları çok yaşanıyor. Tüm bu olumsuz tabloya karşı verilen tepkiler de büyüyor. Sadece kuryeler de değil, genel olarak geçinemiyor emekçiler. Mesele sadece kuryeler değil, yarın hekimlerin iş bırakmayacağını nerden bilebiliriz? Hangi sektörün iş bırakacağını nereden bilebiliriz? Hayat pahalılığı, işsizlik, yoksulluk artıyor. Tepkiler de artacak. Emekçiler son 10 günde çok umut verici tepki verdi. Patronlara geri adım attırdı. Attırmaya da devam edecek. 

'Bu tepki ve sesin örgütlülük eksikliği oluyor'

Az önce dediğim gibi sorun elbette kuryelerden veya o sektörden ibaret değil. Daha asgari ücret açıklanalı bir ay oldu. İşçiler ilk zamlı maaşları yeni almaya başladı. Bazı işyerlerinde zam oranları yeni belirlendi. Ancak işçiler bugün asgari ücrete yapılan zam oranını kabul etmez durumdalar çünkü açlık sınırı ile asgari ücret eşitlendi, hatta açlık sınırının altına düştü. Dün TÜİK enflasyon oranını yıllık bazda yüzde 48 olarak açıkladı. Herkesin tereddütle yaklaştığı TÜİK verisi asgari ücrete yapılan orana denk geldi. Bir ekmek 3,5 - 4 TL, faturalara zamlar ortada, kira fiyatları uçmuş, böyle bir ülkede sadece kuryelerin sorunu mu olur? Son dönemde yaşanan eylemlerin genel sorunu ücretler ve ücretlere yapılan zamlar oluyor. Burada işçiler tepki veriyor, ses çıkarıyor ama bu tepki ve sesin örgütlülük eksikliği oluyor. İş yerlerinde birlikte hareket eden işçilerin sayısı çoğalmalı, birbiriyle dayanışmayı geliştirmeli. Burada işçiler arasında haberleşme önemini artırıyor. İşyerlerinde ve sektörlerde kurulan dayanışma ağları ise emekçilerin örgütlü hareket etmesi için önemli bir araç olarak karşımızda duruyor. 

'Alpin Çorap'ta işçilerle birlikte yürüttüğümüz mücadelede %70 zammı kazandı işçiler'

Sizi birçok eylemde görüyoruz. PE'nin sosyal medya hesapları da çok aktif. PE bu süreçte nasıl bir çalışma içinde? 

İşçi sınıfının hak arayış mücadelesinin büyümesi gerekiyor. Bugün yaşanan eylemlilik işçilerin yaşadığı haksızlıklara karşı nasıl davranması gerektiğini gösterdiği için umut oluyor. Bugün işçiler patronların fırsatçı uygulamaları karşısında hak gasplarına uğruyor. Maaşını alamayan, haksız yere işten çıkarılan, düşük ücretler dayatılan işçilerin yaşadığı durum karşısında birlikte hareket etmesini sağlıyoruz. Patronların Ensesindeyiz Ağı işçiler arasında yaşadıkları haksızlıklara karşı haberleşmeyi, dayanışmayı ve mücadeleyi öne çıkarıyor. PE tam da krizin derinleştiği tabloda emekçilerin dinamik bir şekilde örgütlenmesi için kuruldu. İşçiler yaşadıkları sorunlar karşısında PE'ye ihbarda bulunuyor. PE uzmanları ve hukukçuları işçilerle birlikte mücadele ederek haklarını kazanıyor. Markalarının zarar görmesinden korkan patronlar yaşanan haksızlığın teşhir edilmesinden korkuyorlar. İşçilerin yaşadığı hiçbir haksızlık gizli kalmamalı. En son Alpin Çorap'ta işçilerle birlikte yürüttüğümüz mücadelede %70 zammı kazandı işçiler. Fırsatçı patronların teşhir edilmesi, işçilerin işyerlerinde komiteler kurarak mücadele etmesi patronlara geri adım atmasını sağlıyor. 

'Hayat pahalılığı karşısında yapılan zamların hükümsüz hale geldi'

İşçiler birçok farklı noktada çeşitli taleplerle eylemde. En çok dile getirilen sorunlar neler sizin gördüğünüz kadarıyla?

Bugün yapılan işçi eylemlerinin hemen hepsi zamlar merkezli. Malum zamlı maaşlar yeni yeni yatmaya başladı. Şirketler zam oranlarını yeni belirledi. Ancak bugün artan hayat pahalılığı karşısında yapılan zamların hükümsüz hale geldi. Enflasyon karşısında ücretler eridi. İşçiler bu zamlara karşı insanca yaşayabilecekleri ücretler için mücadele ediyor. Dolayısıyla sadece motokuryeler değil pek çok sektörden eylemler yükseliyor. Çünkü ortak bir talep var: ücretler... Bu talep emekçilerin birlikte hareket etmesi için önemli. Bunun yanında kuşkusuz başka başlıklarda sorunlar devam ediyor. Sigortasız kayıt dışı çalışma, uzun saatler mesai yapılması, fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi, işten çıkarılma, yemeklerin insan sağlığına uygun olmaması, iş kazası, mobbing, üretim baskısı, taciz, şiddet gibi başlıklar işyerlerinde yaşanan sorunlar olarak devam ediyor. 

'İşçilerin direncinin ve örgütlülüğünün yüksek olduğu yerlerde geri adım attılar'

Patronların genel tavrı nasıl oluyor eylemler sürecinde. Bazı noktalarda işçiler taleplerini kabul ettirdiler, kimilerinde direniş sürüyor...

Patronlar her durumda kârlarımı nasıl artırırım ona bakıyor. İşçilerin direncinin ve örgütlülüğünün yüksek olduğu yerlerde geri adım attılar. Başka işyerlerinde de kazanımlar elde edildi. Çünkü işçilerin üretimden gelen iş bırakma, grev gücü var. Örgütlü olan işçiler bunu yapabiliyor. Patronlarda bu örgütlenmeyi kırmak için elinden geleni yapıyor. Çünkü patronların da zayıf karnı bu; üretim devam etmeli... Bir fabrikanın bir gün üretim yapmaması patron açısından önemli bir kayıp. Bu durum işçilerin ise elini güçlendiriyor. Hakkını arayan işçiyi işten çıkarmakla tehdit ediyorlar veya işten çıkarıyorlar. İşçilerin örgütlendiği yerlerde ise geri adımlar atıyor, talepleri vermek zorunda kalıyorlar. 

'İşçi sınıfının örgütsüzlüğünün aşılması çok önemli hale geliyor'

Siz bu eylemliliklerin devam edeceğini düşünüyor musunuz? Öyleyse buna dönük bir hazırlığınız var mı?

Eylemler devam ediyor, ne kadar sürer bilmiyoruz. Ancak işçilerin düne göre daha umutlu olacağı, örgütlenmeye açık olacağı kesin gibi duruyor. Burada işçi sınıfının örgütsüzlüğünün aşılması çok önemli hale geliyor. Emekçiler birlikte hareket edince neler yapabileceğini görüyorlar. Trendyol'da işçilerin kazanması diğer işyerlerinde işçilerin birbirine kenetlenmesini güçlendiriyor. İşçiler üretimden gelen gücünü kullanıyor. Patronlar bu tablodan çekiniyor. İşçi hareketlilikleri patronların korkmasına yetiyor. Burada hızlı bir şekilde örgütlülüğün artması gerekiyor. Patronların Ensesindeyiz Ağı olarak biz bunun için hareket ediyoruz. 

Diğer taraftan bu eylemler işçi sınıfı rahatlamadan duramaz. Açlığın, işsizliğin çözülmesi gerekiyor. Bunun şu an bu düzende çözülmesi imkansız. İşsizlik yüzde 40'lara dayanmış. Nasıl geri dönüş olacak? Patronlar örgütlü, zam yapılmaması için birbirini besliyor. Emekçilerin ise birlikte hareket etmesini sağlamak zorundayız. Örgütlülük işçilerin biriyle kolkola girmesi, dayanışmasıdır. Ortak çıkarları için birlikte hareket etmesidir. İşçilerin bulunduğu işyerlerinde dayanışma ağları kurması, işyeri komiteleri kurması önemini artırıyor. Patronların Ensesindeyiz ağı işçileri ihbar etmeye, haklarını öğrenmeye, birlikte mücadele etmek için işyerlerinde hak almaya çalışıyor. 

'İşçilerle birlikte dayanışmayı büyütüyoruz'

PE olarak bir çağrınız var mı işçilere? İşçiler size hangi konuda ve nasıl ulaşabilir? 

İşçiler işyerinde yaşadığı her konuda PE'ye ulaşabiliyorlar. Bazen ücretlerini alamıyor, bazen mobbinge uğruyor, işten atılıyor, tacize uğruyor. Veya "işsizim ne yapabilirim" diyor. PE tüm bu konularda ihbarlar alıyor. Bu konuların tamamı emekçilerin gerçek sorunları. Bunların çözümü için de birlikte hareket etmek öne çıkıyor. PE'nin bu zamana kadar mücadele ettiği pek çok örnek var. Haydarpaşa işçileri, Anıtur işçileri, Ege Şehir Hastanesi işçileri, Alpin Çorap işçileri... Bunlar gibi pek çok örnek bulunuyor. İşçiler elde ettiği kazanımı birbirine anlatıyor. Bu mücadelenin parçası olmuş işçiler bir sorun yaşadıklarında PE'ye ulaşıyor. Bununla birlikte PE bünyesinde sektör dayanışma ağları bulunuyor. İnşaat, tekstil, sağlık, motokurye- kargo, yazılım, kafe emekçileri gibi daha sayamadığım pek çok sektörden emekçinin yer aldığı dayanışma ağları... Buralarda işçilerle birlikte dayanışmayı büyütüyoruz. Yaşadıkları haksızlığı duyuruyor, birlikte mücadele ediyoruz. Patronların Ensesindeyiz Ağı'na işçiler PE telefonunu arayarak, e-posta adresine mesaj atarak veya sosyal medya hesaplarından yazarak ulaşabilirler.