SÖYLEŞİ | Eczacılar Pazar günü eylemde: 'Mesleğimizi icra etmemiz engelleniyor'

Eczacılar, mesleklerini yürütmelerindeki sorunların artık görmezden gelinemeyeceğini belirtiyor. Miting öncesinde farklı alanlarda çalışan üç eczacı, sahadaki durumu anlattı.

soL - Ankara

Eczacı Orhun Akar: Eski Kastamonu Eczacı Odası Başkanı / Eski TEB denetleme Kurulu Başkanı

Türk Eczacıları Birliği 27 Kasım'da Ankara’da bir miting yapıyor, bu mitingin sebebi nedir?

Eczacılık mesleği sadece devletin belirlediği ilaç fiyat ve karlılık politikasıyla yürütülemez hale gelmiştir. Günümüzün ekonomik şartlarında Eczacılık sürdürülemez durumdadır.

İlaç Fiyat Kararnamesi nedir? Ne için değişmesini istiyorsunuz?

İlaç Fiyat Kararnamesi; devletin ilaç fiyatlarındaki kâr oranlarını belirleyen bir uygulamadır. Eczanelerin görevlerini yapabilmeleri için ilaç karlarının artırılarak mesleğin günümüz koşullarında sürdürülebilir olması için yeniden düzenlenerek bu oranların enflasyon oranında güncellemesini istiyoruz.

'Halkın daha fazla ilaç parası ödemesinin nedeni iktidarın sosyal devlet anlayışından uzaklaşması'

Uzun zamandır yurttaşlar eczanelere yüksek ilaç fiyat farkı ödediklerinden yakınıyorlar? Bunun sebebi nedir? Çözüm öneriniz var mı?

İlaçta SGK eliyle devlet en büyük alıcıdır. İktidarlar felsefelerine göre "sosyal devlet" anlayışına uzak ya da yakındır. Sosyal devlet anlayışından uzaklaştıkça, ekonomik yük halkın üzerine daha fazla binmektedir. Halkın daha fazla ilaç parası ödemesinin nedeni iktidarın sosyal devlet anlayışından uzaklaşması ve umursamamasıdır.

Çözüm; İlaç politikası mesleğin bileşenleri ile belirlenmeli. Sosyal devlet anlayışının hakim olduğu yönetim biçimleri iktidar sahibi olmalıdır.

İlaç yokluğu krizi devam ediyor mu? Hayati birçok ilaca ulaşılamadığı söyleniyor? Bu konuda söylemek istedikleriniz neler?

İlaç yokluğu krizi oldukça derindir. Bu süreç devam ederse gittikçe daha da derinleşecektir.

Mesleğimizin sıkıntılarıyla ilaç yokluğu krizi eşgüdümlüdür. Miting ve sonrası olası eylemlilik bu mücadelenin başlangıcıdır. Yüksek enflasyona karşı olduğumuz gibi İlaç fiyat artışlarına da sonuna kadar karşıyız. Sadece mesleğimizi sürdürebilir kâr oranı istiyoruz. Halkımızın ilaca ve eczaneye olan ihtiyacı iki yönlü ekonomik çözüm istemektedir. Yaşa ve yaşat!...

***

Eczacı Z.: Devlet Hastanesi Eczacısı

27 Kasım'da Ankara'da bir miting yapılacağı duyuruldu, bu mitingin sebebi nedir?

Meslek örgütümüz genel olarak altı başlıkta toplamış miting nedenlerini, lakin bugün mesleğimizin her alanında bir hak kaybına, eczacının mesleğini icra etmesi hususunda bir engele maruz kaldığını görüyoruz.

Bu durum hastalarla bire bir iletişim halinde olan, eczacılık camiasının en geniş üyelerini oluşturan serbest eczacılardan başlayarak kamu eczacılarına, üniversite hastanelerindeki eczacılara, uzman eczacılara, eczacılık öğrencilerine kadar uzanarak bir nevi eczacılığın kaderi haline gelmeye başlamıştır.

İlaç yokluğu, ilaç fiyat farkı, piyasa koşullarına göre revize edilmeyen ilaç fiyat kararnamesi, kamu eczacılarının çalışma koşulları ve sorumluluklarındaki belirsizlikler, eczacının sanatı olan majistral ilaçların hazırlanmasındaki sıkıntılar, kontrolsüz ve yetersiz bir şekilde açılan eczacılık fakültelerinin işsiz eczacılar yaratması ve niceleri; eczacının halk sağlığı hizmetini sürdürmesini ve mesleğini icra etmesini engellemektedir.

Büyük Eczacı Mitingi, bizim ve sorunlarımızın artık görmezden gelinmesinin mümkün olmadığının bir haykırışıdır.

Kamuda çalışan eczacıların durumu nedir? Ne gibi talepleriniz var?

Kamudaki eczacıların en büyük problemleri kendileri gibi sorunlarının da görünür olmaması. Hastanelerin bodrum katlarında, morg köşelerinde çalışan eczacılar; milyonlarca liralık bütçeleri, ilaç ve tıbbi malzemeyi  yönetmektedir. Tedavinin olmazsa olmazı bu ilaç ve tıbbi malzemelerin talebinden siparişine, depolanmasıdan dağıtımına, firmadan hastaya uzanan her aşamasında eczacılar görev ve sorumluluk almaktadır.

Hatta sonrasında da sorumlulukları bitmemekte, yine hastanenin diğer birimlerine çıkışı yapıldıktan sonra takip, denetim ve imha gibi aşamalarında sorumlulukları devam etmektedir.

Farmakovijilans ve ilaç danışmanlığı görevini ise 7/24 yerine getirmektedir. Farmakoekonomi esasına göre planma ve strateji geliştirerek, kamunun bir kuruşunun dahi çöpe atılmamasını özveriyle engellemeye çalışmaktadır.

'Maddi ve manevi farkların ortadan kaldırılmasını istiyoruz'

Üstelik tüm Türkiye'de bu sirkülasyonu sağlayan sadece 4000 kamu eczacısının olması, her ne kadar nispeten görünmez olsalar da mesleki görevlerini nasıl bir özveriyle yerine getirdiklerine en iyi örnektir diye düşünüyorum. Lakin kamu eczacısı Avrupa'daki meslektaşlarının çalışma ve özlük koşullarından çok uzakta bir şekilde hizmet vermektedir.

Eczacıların hem maddi hem de manevi anlamda diğer stratejik personele göre (hekim, diş tabibi) birçok anlamda geri planda ve ekside olduğunu görüyoruz. Kamu eczacılarının görev ve sorumluklarının uluslararası standarda göre belirlenmesini, aldığı eğitim ve bilgisiyle sisteme maksimum faydayı sağlayabilecek şekilde revize edilmesini, hastane eczanelerinin ruhsatlanmasını ve diğer stratejik personelden eczacıyı ayrıymış gibi gösteren maddi ve manevi farkların ortadan kaldırılmasını istiyoruz.

İlaç yokluğu krizi devam ediyor mu? Hayati birçok ilaca ulaşılamadığı söyleniyor? Bu konuda söylemek istedikleriniz neler?

Eczacı ilacın her aşamasında görev almaktadır. İlacın firmalardan hastaya ulaşmasında ve hatta sonrasında... Pek tabii bu sürecin her aşamasında ortaya çıkan sorunlarlala da serbest eczanesinde, hastanede, akademide, sanayide... yüzleşmek, verilen yetkiye uygun bir şekilde çözüm üretmek ve halk sağlığı hizmetini sürdürmek zorundadır. İlaç yoklukları eczacıları, diğer sağlık profesyonelleriyle birlikte, tedavide alternatifleri düşünmeye sevk etmektedir fakat gün geçtikçe bulunamayan ilaç sayısındaki artış, bazı ilaçların alternatiflerinin olmaması bu süreci giderek zorlaştırmaktadır. Burada da ham maddi hem de manevi bir şekilde bir sıkışmışlık hissiyle, biraz da çaresizlikle eczacıların halkın en yakın sağlık danışmanı olarak mesleklerini icra etmelerinin büyük bir şekilde sekteye uğradığını düşünüyorum.

***

'Yüksek kiralar eczaneleri devam edemez duruma getirdi'

Uzman Eczacı Mustafa Buğra Üstündağ: Boyun Eğmeyen İlaç Emekçileri

Pazar günü büyük mitingin sebebi nedir?

Ülkemizde son 20 yılda sağlıkta dönüşüm adı altında sağlık hızla özelleştirildi, bunun sonucunu ilaçta çok acı bir biçimde hissediyoruz. Pandemi sonrası orta sınıfın neredeyse yok olması özellikle serbest eczaneleri çok etkiledi hali hazırda uygulanan ilaç fiyat kararnamesi ilaç üretiminde düşük kurdan fiyatlandırma uygulaması, yüksek kiralar eczaneleri devam edemez duruma getirmiş görünüyor. Türk Eczacılar Birliğinin öngörüsüne göre çok kısa bir zamanda eczanelerin 3’te 1’i kapanacak.

Eczacılar örgütlü güçlerini kullanarak buna izin vermeyeceklerini meydanda haykıracak, sonrasında eczane kapatma eylemleri de gündeme gelecektir.

Uzun zamandır yurttaşlar eczanelere yüksek ilaç fiyat farkı ödediklerinden yakınıyorlar? Bunun sebebi nedir? Çözüm öneriniz var mı?

Sağlıkta dönüşümün bir sonucu olarak özel hastanelere SGK’nın kaynak aktarımı çok fazla artmış durumda, bunun bir boyutunu da ilaç ödemesinde hissediyoruz, SGK gün geçtikçe ilaç ödemede değişik eşdeğer bantları oluşturarak azaltıyor bu da hastaya ilaç fiyat farkları olarak dönüyor.

Afaki tutarlar çıkıyor, hastalar raporlu ilaçlarına bile çok yüksek farklar ödemek zorunda kalabiliyor. Bizim çözüm önerimiz kamunun ilaç üretimine dönmesidir. Hemen kamu ilaç fabrikaları açılmalıdır. İlaç firmalarının kârlığı üzerinden bir sağlık politikası oluşturulamaz. İlaç ticareti yapılacak bir meta olmaktan çıkmalı halkımıza düzenli sürdürülebilir bir şekilde ulaştırılmalıdır.

'İlaç, 'firma kâr edemiyor' diye üretilemeyen bir ürün değildir'

İlaç yokluğu krizi devam ediyor mu? Hayati birçok ilaca ulaşılamadığı söyleniyor? Bu konuda söylemek istedikleriniz neler?

Şu an en can alıcı konu budur. Yoğun bakım hastaları ilaç bulamadıklarından ölmekteler. Çocuklar antibiotik şuruplara erişemiyorlar. Eczacılar sabahtan akşama kadar şehir şehir tek tek ilaç arayıp hastaları bulunan eczanelere yönlendirmeye çalışıyorlar. Bunun sebebi üretici firmalara göre devletin ilaç fiyatı belirleme politikası. Ülkemizde ilaç fiyatları sağlık bakanlığı tarafından belirleniyor, ilaç üreticileri yeterli kârı elde edemedikleri için ilaç üretiminde kısıtlamaya gittiler, bu yaklaşık 1,5 yıldır süren bir problem. İthal gelen ilaçların adını bile neredeyse unuttuk.

İlaç, 'firma kâr edemiyor' diye üretilemeyen bir ürün değildir, ilaç bulunması mecburi bir üründür. Sürdürülebilir ilaç temini için tek çözüm kamu eliyle ilacın üretilmesi ve planlı bir şekilde dağıtılmasıdır. Bu ihtiyaç böyle kriz günlerinde daha da ortaya çıkıyor. Fiyatı düşük ya da yüksek diye bir ilacın bulunamaması kapitalizmin saçmalığından başka bir şey değildir. Biz bu mücadeleyi yükselteceğiz, ilaçları kamu elinde halka ulaşabilir hale getireceğiz.