soL ekibi Altındağ'da manzarayı görüntüledi: Yağmalanan iş yerleri, boş sokaklar

'8-9 yaşındaki çocukların bile eline sopalar vermişler dükkanlara saldırmaları için. Her yerde yağma, yakma girişimleri, polis de müdahale etmiyor, seyrediyor. Bugün de devam eder'

Ali Ufuk Arikan - Altındağ

Son yerel seçimde AKP'nin yüzde 64, İYİP'in yüzde 27, BBP'nin ise yüzde 3,5 oy aldığı bir ilçe Altındağ.

İki gün önceki bıçaklı saldırıda bir gencin yaşamını yitirmesi sonrası ilçenin üç ayrı mahallesinde, Suriyelilerin yaşadığı noktalara çok yoğun saldırılar düzenlendi.

Evler taşlandı, dükkânlar dağıtıldı ve yağmalandı, araçlar ters çevrilerek parçalandı.

Peki, ilçede bugünkü tablo ne?

Olayların merkezinde olan Battalgazi, Önder ve Ulubey mahalleleriydi. Bu üç mahallede de birçok yerde polis noktası göze çarpıyor.

İlk olarak Battalgazi'deyiz.

Battalgazi Mahallesi'nde yağmalanan bir dükkân

Aslında olayların merkezi olan ve ölüm olayının yaşandığı yer Önder Mahallesi. çok sayıda Suriyelinin yaşadığı belirtilen mahallenin girişlerinde birçok polis noktası olduğu için hemen yukarıdaki Battalgazi'ye doğru hareket eden saldırganlar, burada bulunan Suriyeli esnafın dükkânlarını hedef almış.

Yağmalanıp ve içerdeki yatakların dışarı çıkarılıp yakıldığı bir dükkânın önündeyiz.

Büyükşehir Belediyesi ekipleri üzerinde "kent estetiği" yazan araçla yanan sokakları temizliyor.

Belediye'nin aracı yağmalanan dükkânın önünde

'Bu olaylar başka türlü durmaz'

Burada bir mahalleliyle konuşuyoruz. Dünkü saldırılarda yer almadığını belirten mahalleli tutumunu şöyle anlatıyor: "Tek çıkış var, gitmeleri. Bu olaylar başka türlü durmaz"

Mahalle sakinin "gitmeleri lazım" dediği mahallelerde toplam 15 binin üzerinde Suriyeli olduğu belirtiliyor.

Esnafın neredeyse tamamı Suriyeli. Arada sadece market zincirlerini görüyorsunuz. Tek tük Türklerin işlettiği dükkânların dışında neredeyse tüm dükkânlar taşlanmış, yağmalanmış durumda.

'Durum hiç iyi değil'

Bir dükkânda kalan malzemelerin bir kamyonete doldurulduğunu görüyoruz.

Gidip durumu sorduğumuzda Türk bir nakliyatçıyla karşılaşıyoruz.

Dükkân İranlıların işlettiği bir kargo firması. Yurt dışına göndermek için getirdikleri malzemeleri dükkâna yapılan saldırı sonrası geri almaya gelmişler. "Hiç de iyi değil" diyorlar yaşananlar için.

'Polis hiçbir şey yapmadı, seyretti'

Daha sonra olayların merkezi denen Önder'e doğru iniyoruz.

Battalgazi Mahallesi'ndeki 1851. cadde üzerinde sağlı sollu neredeyse tüm dükkânlarda benzer bir tablo olduğunu görüyoruz.

Derken yine tahliye edilen bir dükkânın önüne gidiyoruz ve durumu soruyoruz.

Dükkânı tahliye edenler arasında iki Türk var. Neler olduğunu şöyle anlatıyorlar:

"Yağmalamışlar, ben buraya mal veriyorum. Kırmamışlar da. Polis hiçbir şey yapmadı, seyretti. Olaylar bitti, geldiler iki tane plastik mermiyle gaz sıktılar o kadar.

Buradaki insanlar oradaki kardeşlerimiz için değil, yağmalama için bu olayları yaptılar. Karşı taraf da Suriyelilerin dükkânı, orası ikinci el ya, bir şey yapmamışlar, burayı yağmamışlarmışlar. Kutusunda sıfır ürünler, televizyonlar yok."

Önder'e indiğimizde mahallenin tüm ara sokaklarında ve ana hatlarında polis barikatlarını görüyoruz.

Hemen her noktada üçerli beşerli polis öbekleri göze çarpıyor.

Önder'in merkezinde Battalgazi'ye göre hasar alan dükkân sayısının daha az olduğu görünüyor. 

Önder'in ara sokaklarında ve de Ulubey'e doğru çıkınca yeniden yıkılmış, yağmalanmış dükkânları, polis tarafından çekilen parçalanmış araçları görüyoruz.

İki çocuk ellerine aldıkları taşları dün kullanılamaz hale getirilen bir dükkânın ayakta kalan son cam parçalarına fırlatıyorlar...

Tam bu sırada polisler sivil bir araçla önümüzü kesiyor, nereden geldiğimizi, neden burada olduğumuzu soruyor, "gazeteciyiz" diyoruz, GBT yapıldıktan sonra mahalledeki tabloyu görüntülemeye devam ediyoruz.

Birçok evin camları inmiş ancak asıl hedef mahallenin tamamına yayılan dükkânlar. Üzerinde Arapça hiçbir not olmayan dükkânlar da sahipleri bilindiği için yağmalanmadan kaçamamış durumda.

"Bir şey olursa 'kardeşim' dersin değil mi?"

Bir mahalleliyle konuşuyoruz.

Hem Suriyelilerin yaşadığı korkuyu hem de polisin müdahalesizliğini şöyle anlatıyor:

"Dün gece bazı araçlarla Battalgazi'den hadi gelin diye insan topladılar, Önder tarafına, yukarılara doğru gitmek için. Saldırıların bugün de devam edeceği söyleniyor, bu konuşuluyor. 

Bu mahallede yaşayan çok sayıda Suriyeli sığınmacı Siteler'de Ulus'ta oldukça düşük ücretlere çalıştırılıyor. Dün babamla Ulus'ta çalışan Suriyeli birkaç işçi mahalleye dönerken korku içindeymiş. Bir şey olursa diye babama "kardeşim dersin değil mi?" diye sormuşlar. Polisin müdahalesizliği, kontrol etmek adına gerekenleri yapmaması buraya getirdi olayları, daha da büyüyebileceğini düşünüyorum. 8-9 yaşındaki çocukların bile eline sopalar vermişler dükkânlara saldırmaları için. Her yerde yağma, yakma girişimleri, polis de müdahale etmiyor, seyrediyor. Bugün de devam eder."

Suriyeliler sokaklara çıkamıyor

Mahallede normal zamalarda Suriyelilerin yoğunlukla olduğu birçok yerde yeller esiyor.

Zarar gören dükkânlardaki son durumu, malları toparlamak için gidenleri dahi göremiyoruz tek bir kişi dışında. 

Akşam saldırıların tekrar başlayacağı korkusuyla insanlar evlerine çekilmiş, dükkânlarını gözden çıkarmış durumda. Mahalle dışında çalışanların en büyük endişesiyse evlerine dönüş yolculuğunu nasıl yapacakları.