Skandallarla dolu DEÜ Hastanesi'nin acil servisi kapatıldı: Sebep hekim yetersizliği değil 'tadilat'mış

Uzun süredir çeşitli skandallarla gündemden düşmeyen DEÜ Hastanesi'nde acil servis kapatıldı. Yönetim 'tadilat nedeniyle' dese de, çalışanlar asıl nedenin hekim yetersizliği olduğuna işaret ediyor.

Haber Merkezi

İzmir'de mobbing iddiaları, doktor istifaları ve geçtiğimiz ayki hekim intiharıyla gündem olan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hastanesi'nde acil servisin bir bölümü kapatıldı. 

Kararın gerekçesi olarak binanın tadilata girmesi gösterildi. Hastane yönetimi tarafından acil servis binasının girişine asılan yazıda, binanın fiziki altyapısında iyileştirmeler yapmak ve hastalara daha iyi hizmet sunmak amacıyla tadilata girdiği söylendi.

'Asıl nedeni asistan hekim sayısının yetersizliği'

soL'un ulaştığı bir hastane çalışanıysa, olayın iç yüzünü anlattı. Çalışan, kararın asıl sebebinin tadilat değil, acil serviste yeterli sayıda asistan hekim kalmamış olması olduğuna işaret etti.

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı'yla (TUS) hastaneye gelen asistan hekimlerin çoğunun istifa ederek başka hastanelerin acil bölümlerine geçtiğini anımsatan çalışan, uzman hekimlerin de istifasıyla acil servis bölümünde altı-yedi kişinin kaldığını ifade etti. Çalışanın aktardığına göre, uzmanların da istifa etmesinin ardından Eylül ayında acil serviste yalnızca 4 asistan hekim kalacak.

Hastane yönetiminin Mart-Nisan ayından bu yana acil servis bölümüne zorunlu görevlendirmelerle başka asistan hekim çekmeye çalıştığını belirten çalışan, geçtiğimiz ay yaşamına son veren asistan hekimin de ceza olarak acile görevlendirildiğini hatırlattı.

"İki yıllık bir süreç bu, bugünlerin geleceği belliydi aslında" diyen hastane çalışanı, hastane yönetiminin "Yeşil alan hastası kapıda beklemesin" diye asistan hekimlere baskı yaptığını, istifaların bu yüzden gerçekleştiğini aktardı. Başhekimlik tarafından da baskı olduğunu ifade eden çalışan, "Ama şu an hastalara bakılamıyor çünkü doktor yok" diyor.

Şu anda görünürde bir tadilatın olduğunu, sadece kırmızı alan hastalarına bakıldığını belirten çalışan, yeşil ve sarı alan hastalarınınsa alınmadığını kaydetti.

Diğer bölümlerde de durumun benzer olduğunu belirten çalışan, "Genel cerrahide mesela yeni gelenlerin çoğu istifa etti. Beyin cerrahisinde de durum aynı. Acilde artık iş döndürülemediği için daha fazla gün yüzüne çıktı bu durum" dedi.

Acil servisin asistan hekimlerinden açıklama

Acilin yeşil alanının Ağustos başında tadilata alındığını, fakat kırmızı ve sarı alanın işlemeye devam edeceğini ve merkezi olduğumuz yerlerden sevk almaya devam edeceğini ileten asistan hekimler, günde maksimum 2 asistanla ile 24 saat bu alanların çevrilmesinin planlandığını belirtti.

Kırmızı alana günde ortalama 60-70 hastanın girdiğinin altını çizen asistan hekimler, bu hastaların Çeşme Urla bölgesinden bütün kritik hastalar ve multitravmalar, belli günlerde İzmir'in tüm koroner hastaları, tüm trombektomi, gis kanama sevkleri ve çevrede bulunan 100'den fazla huzurevinin hastaları olduğunu aktardı.

2 kişinin bu şekilde çalışamayacağını belirttiklerinde yönetimden "24 saatte 40 hastaya mı bakamayacaksınız" şeklinde dönüş aldığını söyleyen asistan hekimler, mevzunun hasta sayısı olmadığını, 24 saat molasız çalıştıklarını, birbirini dinlendirebilecek imkanlarının kalmadığını ve artık hata yapmamızın kaçınılmaz olduğunu belirtti. Asistan hekimler, "3 hasta aynı anda kötüleştiğinde siyah triyaj yapmak istemediğimizi, hastaların sıklıkla dediği Ölünce mi bakacaksınız bize" sorusunun gerçeğe dönüşeceğini anlatamıyoruz" ifadelerini kullandı.

"Anabilim dalı ile başhekimlik arasındaki problemlerin, rektörlük ile il sağlık arasındaki problemlerin ve anlamlandıramadığımız koltuk kapmacaların bedelini asistana ve hastaya ödetmelerini istemiyoruz" diyen asistan hekimler şöyle devam etti:

"Bizi bu şekilde çalıştırdıkları için yapacağımız malpraktislerin bedelini bizden başka kimsenin ödemeyeceğini düşünüyoruz. Tüm asistanlar tükenmişliğimizi hocalarımıza anlattık, bazı asistanlar nöbete geç geldiklerinde intihar etmiş olmalarından korktuğumuzu, acilde antidepresan ve anksiyolitik türevi ilaç kullanmayan asistan nerdeyse kalmadığını söyledik. 3yıldır yıllık izin alamayan, rotasyonlara çıkamayan asistanlar bu çözümsüzlük içinde kendine ya da hastaya zarar vermemek için kaçınılmaz bir şekilde rapor almaya başladı."

İzmir Çağdaş Hekim: İnsani ve adil çalışma koşulları şart

İzmir Çağdaş Hekim örgütü de, yaşananların ardından bir açıklama yayımladı.

Açıklamada, siyasi dinamiklerle atanmış olduğu aşikâr olan liyakatsiz idarecilerin, öğretim üyeleri, asistan hekimler ve sağlık çalışanları üzerindeki baskılarının sona erdirilmesi gerektiği belirtildi. Hekimlerin ve sağlık çalışanların insani ve adil çalışma koşullarına bir an önce kavuşturulması gerektiği vurgulandı.

Acil servisin yönetiminin, sağlık çalışanlarının katılımıyla yeniden yapılandırılması, şeffaf ve katılımcı bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiği vurgulanan açıklamada, yönetim kademelerindeki iletişim sorunlarının giderilmesi, sağlık çalışanlarının görüşlerinin alınması ve değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

Açıklamada, Sağlık Bakanlığı ve üniversite yönetimine, meslek odasını da içerecek şekilde sorunu çözmeye yönelik acil görüşmeler yapma çağrısı yapıldı.

Geçtiğimiz ay intihar eden hekim

Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Plastik Cerrahi bölümünde asistan hekim olan Dr. Uğurcan Ağcaoğlu geçtiğimiz ay intihar etmişti. ilaç içerek intihar ettiği öne sürülen doktorun ondan önceki gün istifa ettiği söylenmişti.

Ağcaoğlu'nun intiharı sonrası hastanedeki mobbing iddiaları yeniden gündeme gelmişti.

Acilden istifa eden asistanlar

Geçtiğimiz yıllarda soruşturma, sürgün haberleriyle gündeme gelen DEÜ Hastanesi çalışma koşulları açısından iyi bir üne sahip değil. Sağlık emekçilerinin uğradığı baskı zaten daha önceden biliniyordu.  

Ancak, neredeyse her hastanede ağır koşullar altında çalışan asistan hekimler, özellikle DEÜ acilinde adeta köle gibi çalıştırılıyor. Öğlen başlayan acil nöbeti ertesi gün gece bitiyor. Asistan hekim bir sonraki sabah da mecburen işe gidiyor. Acil asistanı ayda 11-12 kez acil nöbeti tutuyor.

Hastaneye, bulunduğu konum itibariyle çok hasta geliyordu. Acildeki asistan hekimlereyse "döner sermayeyi" artırdığı için, "hastaya hızlı bakılacak yeşil alanda hasta beklemeyecek, çok hastaya bakılacak" baskısı yapılıyordu.

AKP'li rektör gitti, ama kadrosu hâlâ üniversitede

DEÜ'nün eski AKP'li rektörü Nükhet Hotar, görevinden alınsa da, kadroları hastanede çalışmaya devam ediyor. Kadroları Hotar'ın gidişiyle paniğe kapılsa da, DEÜ emekçileri üzerindeki baskıcı yönetimini sürdürüyor.