CHP'li belediyelere "kent uzlaşısı" üzerinden başlatılan soruşturmayla ilgili başsavcılığın basına yansıyan açıklamasında skandal ifadeler bulunuyor. Kürt nüfusun ittifak kurması, belediye meclis üyeliği alması "tehlikeli" ilan ediliyor.
Haber Merkezi
Sabah saatlerinde İstanbul'da CHP'li belediyelere soruşturma başlatıldığına yönelik haberler basına yansıdı. 10 kişinin gözaltına alındığı, aralarında Kartal ve Ataşehir belediye başkan yardımcılarının da olduğu duyuruldu.
Bazı basın kuruluşları İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturmaya ilişkin açıklamasının detaylarına yer verdi.
Başsavcılığın basına yansıyan açıklamasında, "Kent Uzlaşısı" politikası suç olarak gösterilmeye çalışılıyor. Açıklamadaki ifadelerin bir kısmıysa, suç teşkil edecek bir ayrımcılığa işaret ediyor.
Skandal niteliğindeki bölüm şöyle:
"'Kent Uzlaşısı' formülü ile batı il ve ilçelerindeki Kürtlerin, belediyeleri kazanamasalar da uzlaşılacak ve desteklenecek aday karşılığında, belediye meclislerinde belli sayılarda kota elde edilmesi sonucu belediye meclis kararlarında söz sahibi olmalarının, yerel yönetimlerde yer almalarının ve siyasi bir denge olmalarının amaçlandığı..."
Bu bölümde Başsavcılık, "Kürtlerin" ifadesini kullanarak bir yandan kendi iddiası bakımından "terör örgütü"nün "Kürtler"le aynı anlama geldiğini ima ederken diğer yandan Kürt nüfusun belediyelerde söz sahibi olmasını bir suç ilan ediyor.
Başsavcılığın argümanı, tamamen siyasi olması bir yana, siyaseten Kürt nüfusun yaşadıkları bölgelerde yerel yönetimlerde söz sahibi olmak üzere ittifak kurmaları ve belediye meclis üyeliği almalarını "tehlikeli" ilan ediyor.
Başsavcılığın basına yansıyan bu açıklamasının resmi belgesi henüz ortaya çıkmadı. Belgede de bu cümlelerin yer alması durumunda, yargının siyasallaşması tartışması yeni bir evreye taşınabilir ve yargının, Anayasa'ya aykırı olarak ayrımcı bir siyasi özne gibi davranması tartışma konusu olabilir.
| İstanbul'da CHP'li belediyelere 'terör' soruşturması: Gözaltılar var | 
|