AKP'nin çok sayıda trolü istihdam ettiğini biliniyor. Bu trollerin bir kısmı sekiz saatlik vardiyalar halinde boğaza nazır villalarda istihdam edilirken, bundan çok daha fazlası evlerde maaşa bağlanmış olarak faaliyet yürütüyor.
Yalan, çarpıtma, sindirme üzerine kurulu bu faaliyet, ana akım medyanın yardımcı kuvveti olarak işlevleniyor. Bir de ''kamuoyu yapma'' gibi bir işlevleri var. Bir tür mayın eşekliği ile karışık, ''kanaat önderliği müessesesi''!
Hilafet mi tartışılacak?
Sal üç tanesini ortaya, derle tepkileri. Isıt kamuoyunu. Hazırla toplumu uğursuz projelerin kasvetli girdabına.
Dolgun maaşlı ''yerli ve milli'' trollerin yanına bir de Sabır Meşhur adında Mısırlı bir İhvancı ''gazeteci'' katıldı. Sabır Meşhur, İhvancıların Mısır'da yenilgisi üzerine Cezayir'e kaçıyor. Şimdi İstanbul'da yaşadığı söyleniyor. Mümkündür.
Youtube hesabından gün aşırı sunumlar yapıyor. 60 bini aşkın abonesi var. Bu sayı Arapça sayfasında 800 bine yaklaşıyor. Takipçi sayısı, yaptığı iddia edilen sözde gazeteciliğinden ziyade, militan bir tarafgirlikten kaynaklanıyor.
İlkokul müsameresi tadında, ortaokul bilgilerini aktarması ile uygun kitle tabanı yaratılmış görünüyor. Abdülsamet Hayal adında biri Türkçeleştiriyor videolarını. Meşakkatli bir iş. Her ikisinin de fonlandıklarına kuşku yok. Dedikodu ve spekülasyondan tetikçi yorumculuğuna uzanan bir kariyer öyküsü yani.
Yeni Akit'de sık sık görüşüne başvuruluyor Sabır Meşhur'un.
Hilafet mi tartışılacak? ''Mısırlı gazeteci Sabır Meşhur dedi ki...''
Rusya ile gerilim mi var? ''Sabır Meşhur'un dikkat çektiği gibi...''
Libya konusunda Mısır ile rekabet mi var? Sabır Meşhur'un El Sisi düşmanlığını tepe tepe konuştur...
Kendilerinin söyleme güçlüğü çektikleri başlıkları İhvancı youtubcuya ihale edilir. Örneğin, AKP'nin germe-gevşetme stratejisinin figüranı olup, olur olmaz da ''eskiyen" Ayasofya baş imamı Mehmet Boynukalın'ın laiklik düşmanı açıklamalarına karşı gelen tepkileri Sabır Meşhur ''dünya sol dini''1 olarak aşağılamaya çalışır. Ve bu sefil ''bilgi'' Saray medyasında hemen servis edilir.
Bu haliyle Sabır Meşhur da Mehmet Boynukalın gibi sabır sınırlarını zorlar. Onun şansı, çıkartılmaya çalışılan yobazlık yangınına yandan yandan benzin dökmeye çalışmasında. Çok fazla göz önünde olmadığı ve Mehmet Boynukalın gibi şeyhülislamlık aday adayı listesi dışında kaldığı için ''gevşetme'' stratejisinin yaptırımlarına tabi tutulmuyor. Şimdilik tabii.
AKP'nin yerli ve milli trolü statüsü dışında konumlandırılan Sabır Meşhur, 2023'de Türkiye'de laikliğin kaldıracağını iddia ediyor. Bir şekilde kendisine verilen takvimi ifşa ediyor sanki.
Ya da bu, AKP'ye gaz vermek için cansiperane çalışan bir trolün performansı da olabilir: Türkiye uluslararası alanda ''kendi dini birliğini örgütlemelidir'', diyor Sabır Meşhur.
Suudi Arabistan Dünya İslam Birliği'ni denetliyor, diyor. Katar Dünya Alimler Birliği'ni; Mısır (El Sisi), ''hocalar ordusu'' olarak ifade ettiği Ezherler'i. Peki Türkiye'nin (eş deyişle Erdoğan'ın) denetlediği uluslararası İslam grubu nedir, diye sorup, ''bu eksiğin'' bir an evvel giderilmesini istiyor.
''İslam coğrafyası''nın kurtuluşunun Türkiye'nin Osmanlı Devleti'ne dönüşmesi ile çözüme kavuşacağını iddia eden gayrı milli trol Sabır Meşhur, Erdoğan'ı ''Türkiye'nin son 200 yıldan beri tanıdığı en önemli devrim lideri'' olarak gazlarken, Kuran ile laikliğin kesin olarak uyuşmadığını, Kuran'a yani şeriata dönülmesini vaaz ediyor.
Deli saçması mı?
Yobazlığın bir kolektif delirme biçimi olduğu konusunda kuşku yok. Ancak, mesele siyasi delirmenin alanına girdiği için konuyu patronların siyasi gericiliği bağlamında okumakta fayda var.
AKP sponsorlu İhvancı Sabır Meşhur, hilafet için Erdoğan'ı cesaretlendirmeye mi çalışıyor yoksa bu tiyoyu bizzat AKP kurmaylığından mı aldı, bakın bu kesin değil. Kesin olan bir şey varsa o da, Türkiye'deki ilerici birikimin yobazlığın gayrı milli trollerine de pabuç bırakmayacağı gerçeğidir.