Ukrayna ordusunun geçen hafta Rusya’nın kontrolündeki Herson’a saldırı başlatmasına kadar, sonbaharda söz konusu bölgelerde referandumlar düzenleyeceği, bunun için kamuoyu yoklamaları yaptırdığı ve referanduma yönelik hazırlıkları başlattığı haberleri dolaşımdaydı.
Aslında Ukrayna’nın başlattığı karşı saldırının önemli gerekçelerinden biri Rusya’nın bu planlarını bertaraf etmek olmalı. Genel harekattan önce Zelenskiy yönetiminin resmen kabul etmediği, “helal olsun” demekle yetindiği ama açık biçimde Ukrayna devletinin işi olan Kırım’daki bombalı saldırılar ‘düşmanın tepkisini yoklama’ girişimi olarak görülebilir.
Neticede Kırım, Rusya’nın tek taraflı biçimde olsa da resmen kendine ait olduğunu ilan ettiği topraklar; Kırım’da olup bitenler karşısında Rusya’nın nükleer silah kullanımıyla ilgili tehditlerinin dozajını arttırmak dışında güçlü bir yanıt üretememiş olmasının güneye yönelik karşı saldırıyı hızlandırıcı etki yaptığı tahmin edilebilir.
Bu karşı saldırıya başta ABD ve Almanya olmak üzere bütün NATO üyeleri var güçleriyle destek veriyorlar. Şu sıralar Ukrayna’ya akan silahların haddi hesabı yok ve Rusya’ya ciddi kayıplar verdirildiği anlaşılıyor. Batı, Ukrayna’ya Rusya’yı geriletmek için büyük bir kredi açtı ve mutlaka somut neticeler bekliyor.
Beri yanda, Ukrayna ile ilişkili iletişim kanallarından, Ukrayna ordusunun karşı saldırıda elde ettiği kazanımların gerçekliğini epey aştığı anlaşılan bir propaganda dolu dizgin devam ediyor.
Bu propagandanın birkaç amacı var. Biri elbette batılılara “iyi gidiyoruz” mesajı vermek. Diğeri Rus ordusunun moralini bozmak. Son olarak, oldukça kritik bir amaç, Rusya kontrolündeki topraklarda yaşayan ve Rusya’yı destekleyen Ukraynalıların gözünü korkutmak. Bunlara Kırımlılar da dahil.
Ukrayna’nın Kırım’ı geri alacağı çok yoğun biçimde dile getiriliyor. Rus kontrolündeki tüm bölgelerde Rusya’yı destekleyen insanlar Ukrayna ordusu dönerse başlarına gelebileceklerden çok endişeliler. Bu nedenle de Rusya’cı yerel otoriteler Rusya’nın bir an önce işgal ettiği yerleri resmen ilhak etmesi konusunda bastırıyorlar.
Referandum mu, ilhak mı?
Komersant’ın haberine göre, son olarak Kırım lideri Sergey Aksyonov, Donetsk, Lugansk ve Rusya’nın kontrolündeki diğer bölgelerde bir an önce referandum düzenlenmesi gerektiğini ancak referandum yapılmadan da ilhakın gerçekleştirilebileceğini belirtti. İlhakın nasıl gerçekleştiğini kimsenin umursamadığını, önemli olanın siyasi irade olduğunu sözlerine ekledi.
7 Eylül’de iki Rus kamuoyu yoklama şirketi son günlerde Ukrayna ordusuyla sıcak çatışmaların yaşandığı Herson eyaleti ile Nükleer Santral etrafında dönem tartışmalar nedeniyle gündeme gelen Zaporijya eyaletlerinde düzenlenen anketlerin sonuçlarını açıkladı. Birbirinden farklı bulgular elde etmiş olsalar da, her iki şirkete göre söz konusu eyaletlerde yaşayan halkın en az yüzde 63’ü Rusya Federasyonu’nun parçası olmak istiyor. Ukrayna’nın parçası olarak kalma isteği ise istatistiki olarak önemsiz bir oranda kalıyor.
Rusya Federasyon Konseyi başkan yardımcısı Andrey Turçak bu sonuçların ardından Donbass’ta Ulusal Birlik Günü olan 4 Kasım’da referandum düzenlenmesinin anlamlı olacağını bildirdi. Turçak’tan sonra, Rus yanlısı Herson yetkilileri aynı gün referandum düzenlemek üzere hazırlık yapacaklarını ifade ettiler.
Referandumların ne zaman düzenlenebileceğine ilişkin tartışma ise sürüyor. Bir Birleşik Rusya milletvekili, SSCB’nin resmen ilan edildiği günün yıl dönümü olan 30 Aralık’ta referandumlarını düzenlenebileceğini, böylece SSCB’nin dağılması hatasının kısmen düzeltilebileceğini belirtti.
Bölgede çatışmalar sürerken bu referandumların nasıl gerçekleşeceği bir soru işareti. İlhak konusunun referandumların tarihini kararlaştırmaya kadar giden bir somutlukta konuşulması sadece Ukrayna tarafında değil, Rusya tarafında da bir sıkışma olduğunu, altı aydır süren “operasyonu” somut kazanımlara bağlama ihtiyacının aciliyet kazandığını gösteriyor.