Rusya-Azerbaycan geriliminin işaret ettikleri: Güney Kafkasya'da değişen dengeler, Türkiye'nin rolü

Azerbaycan'ın Rus vatandaşlara dönük kapsamlı operasyonu Güney Kafkasya'daki krizi açığa çıkardı. Ermenistan'la da kötü günler yaşayan Rusya'nın bölgedeki nüfuzu sallantıda. ABD-İsrail çıkarları doğrultusunda ilerleyen süreçte Türkiye'nin rolüne dair de birçok işaret var.

Can Kuyumcuoğlu

Dünyada son dönemlerde yaşanan uluslararası krizlerin son adresi Güney Kafkasya oldu.

Rusya’nın Azerbaycan’la Aralık ayından bu yana yaşadığı gerilimler dün zirve yaptı. Yine geçtiğimiz hafta Ermenistan’daki darbe girişimi Yerevan’la Moskova’nın karşılıklı gerginlik dolu açıklamalarına yol açtı.

Yakın zamanda savaşmış iki komşu ülkenin Rusya’ya karşı birleşmesi, aslında bölgedeki jeopolitik dönüşümlerin bir yansıması. Bu keskin dönüşümde, Ermenistan lideri Paşinyan’ın çok yakın zamanda ziyaret ettiği Türkiye'nin de önemli bir rol oynadığına dair önemli işaretler var.

Ayrıca Ortadoğu’daki nüfuzu azalan Rusya ve İran’ın, Güney Kafkasya’da da ABD ve İsrail’in çıkarlarına karşı zor günler yaşadığı görülüyor.

Azerbaycan'ın geniş çaplı operasyonu

Azerbaycan dün ülkedeki Rus vatandaşlara dönük kapsamlı operasyonlar yaptı. Önce Rus haber kuruluşu Sputnik’in Bakü’deki ofisini basarak yöneticilerini gözaltına alan Azerbaycan polisi, günün ilerleyen saatlerinde de siber suç ve İran'dan uyuşturucu kaçakçılığı yapan bir grubun üyesi olduklarını iddia ederek sekiz Rus vatandaşını daha gözaltına aldı.

Şüpheliler, ağır silahlı bir polis konvoyuyla Bakü mahkemesine götürüldü. Yerel medya tarafından yayılan görüntüler, gözaltındaki Rus vatandaşlarının çok sayıda morluk ve kanla ciddi şekilde işkence gördüğünü gösteriyordu. Tüm şüpheliler, ilk duruşmaya kadar dört ay boyunca gözaltında tutulacak.

Rus medyası ise, şüphelilerden ikisinin Moskova ve Kiev arasındaki çatışmanın ardından ülkeyi terk eden bilişim teknolojisi uzmanları olduğunu iddia ederken, bir diğer şüphelinin, tatil için Azerbaycan'da bulunan bir Rus turist olduğu öne sürdü.

azru

Bu arada Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in dün Aliyev’e telefon açarak kendisiyle görüştüğünü bildirdi.

Rus-Azeri ilişkilerinde sessizce büyüyen gerilim

Moskova’yla Bakü arasındaki gerilim esasında aylar öncesine dayanıyor.

Geçtiğimiz Aralık ayının sonlarına doğru, bir Azeri yolcu uçağı, Çeçenistan bölgesinde bir Rus füzesiyle vuruldu. Rusya, olayın Ukrayna İHA’larını vurmaya çalışırken yanlışlıkla gerçekleştiğini savundu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de olayı “trajik” olarak niteledi ancak özür dilemedi.

Azerbaycan lideri İlham Aliyev ise, Rusya’yı olayla ilgili tartışmaları “susturmaya” çalışmakla suçladı.

Geçtiğimiz hafta Rus kolluk kuvvetlerinin Yekaterinburg’da Azeri kökenli Rus vatandaşlarını baskın sırasında öldürmesi ise gerilimin doruk noktası oldu. Rus soruşturma komitesi, operasyonun son yirmi yılı içeren çeşitli cinayetlerle ilgili soruşturmanın parçası olduğunu belirtti. Kremlin’den de, “Bu operasyon tamamen emniyeti bağlar, bizimle ilgisi yok” minvalinde bir açıklama yaptı.

Buna karşılık Bakü, Rusya’ya yapılacak bir dizi diplomatik ziyaretlerini iptal etti.

Azeri kaynaklar ses kaydı yayınladı: ‘Rus hava kuvvetleri uçağı bilinçli vurdu’ iddiası

Bu arada, dün bazı Azeri haber hesaplarından Rus hava kuvvetleri komutanlığına ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı yayınlandı.

Rusça ses kaydında, Rus hava savunma komutanı olduğu iddia edilen bir kişinin bir uçağa iki kez ateş emri verdiği ve ardından füzelerin ateşlendiği duyuluyor.

Ancak bu ses kaydının kaynağı henüz doğrulanmış değil.

Rusya’dan yeni misilleme: Azerbaycan diasporasının yöneticilerini tutukladı

Azerbaycan polisinin kapsamlı operasyonlarının ardından Rusya’dan Yekaterinburg’da yeni bir misilleme operasyonu geldi.

Rus kaynaklar, kentteki Azerbaycan diasporasının lideri Şahin Şihlinski’nin Rus kolluk kuvvetleri tarafından tutuklandığını bildirdi.

Ayrıca, Voronej'de bulunan bir başka diaspora yöneticisi olan Yusif Halilov da işçi hakları ihlalleri, gasp ve “etnik koruma” haraçları topladığı iddiasıyla baskınla tutuklandı.

Operasyona dair görüntüler sosyal medyada yayınlandı. Görüntülerde, Rus kolluk kuvvetlerinin operasyondaki sert müdahaleleri dikkat çekti.

Rusya’yla Ermenistan arasında ayrı bir gerilim: Yerevan’dan ‘iç meselemize karışmayın’ çıkışı

Bundan tam bir hafta önce Ermenistan da önemli bir iç karışıklık yaşadı.

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, güvenlik görevlilerinin Ermenistan ulusal kilisesinin önde gelen bir din adamının da dahil olduğu bir darbe planını engellediğini duyurdu.

Darbe girişimi suçlamasıyla ülkenin muhalif hareket Kutsal Mücadele'nin lideri Başpiskopos Bagrat Galstanyan tutuklandı. Galstanyan’la Paşinyan arasında Karabağ savaşından bu yana önemli gerilimler yaşanmıştı.

Yaşananların ardından Moskova, ülkede hukukun korunmasından yana olduğunu belirten bir açıklama yaptı. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da “Ermeni kilisesine yönelik saldırılardan ciddi endişe duyuyoruz” dedi.

Bu açıklamaya Yerevan’dan hemen bir uyarı geldi. Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Lavrov'un açıklamasına sert tepki göstererek, “Ermenistan’ın içişlerine karışılmamalı” dedi.

Bu noktaya nasıl gelindi? Paşinyan’ın son Türkiye ziyaretinde önemli ipuçları

Rusya’nın uzun zamandır askeri ve ekonomik nüfuzu altında olan Azerbaycan ve Ermenistan’ın Moskova’dan aynı dönemde uzaklaşma belirtileri göstermesinin nedenlerini çok uzaklarda aramamak gerek.

Paşinyan bundan henüz bir buçuk hafta önce AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle İstanbul'u ziyaret etti. Paşinyan’ın ziyareti, Aliyev’in Ankara ziyaretinin hemen ardından geldi.

Halihazırda Türkiye’yle normalleşme sürecinde olan Ermenistan’ın liderinin bu ziyarette Türkiye ve Azerbaycan’la Zengezur koridoru konusunda bir anlaşmaya vardığına dair hem Ermeni hem Azeri hesaplardan ciddi iddialar ortaya atılmaya başlandı. Azeri tarihçi Tural Hamid’in iddiasına göre, bunun üzerine Aliyev Anayasa'yı değiştirerek Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin fiili özerkliğini sıfıra indirdi.

pas

İddiaların doğru olması durumunda bu, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan’ın, bölgedeki Rus etkisine açıkça meydan okuyan yeni bir bölgesel eksen yaratması anlamına gelecek. Bu anlaşmayla, Rusya koridor üzerinde sıfır kontrole sahip olacak ve bölgedeki etkisini tamamen yitirecek.

Hamid’e göre, Rusya, Yekaterinburg’daki operasyonu da Azerbaycan’a bu konuda baskı yapmak için yaptı. Bakü de, Rus heyetinin bu konuyu görüşmek üzere yapacağı ziyareti iptal ederek geri adım atmayacağını sinyalini verdi.

Rusya’nın benzer şekilde Ermenistan’a da baskı yapmak için geçen haftaki darbe girişimi iddasında parmağı olduğu da kulislere yansıyan bilgiler arasında.

Ermenistan, özellikle Karabağ savaşından sonra bölgede barışçıl bir tavır takınmaya başladı ve bölgede savaştığı Azerbaycan’la yakınlaşma çabasına girdi. Türkiye’yle kademeli normalleşme de bu dönemde hız kazandı. Karabağ savaşının ardından Türkiye’yle askeri olarak ortak adımlar atan Rusya ise Ukrayna savaşının başlamasından bu yana burada daha az söz sahibi olmaya başlamıştı.

Rusya’nın iki ülkedeki nüfuzu ne ölçüde azaldı?

Rusya geçen haftaki gelişmelere karşın, askeri varlığı aracılığıyla Ermenistan'daki nüfuzunu hala bir miktar sürdürüyor.

Moskova’nın Azerbaycan'daki askeri ve ekonomik etkisi ise ciddi bir şekilde azaldı.

Bakü şimdi İsrail, Türkiye, İtalya başta olmak üzere çeşitli ülkelerle savunma bağlarını güçlendirirken, Çin ve Avrupa ile ticaret ve altyapı ortaklıklarını da genişletiyor.

Her iki Güney Kafkasya ülkesi de batıya ve doğuya doğru yönelirken, Kremlin'in bölgedeki geleneksel nüfuzu giderek çözülüyor.

Ermeni gazeteciden Azerbaycan’a mesaj: ‘Rus sömürgeciliğine karşı doğal müttefikiz, Türkiye’yle birlikte yürüyelim’

Son gelişmeler sonrasında, Ermeni gazeteci Robert Ananyan’ın sosyal medyada paylaştığı bir mesaj da, son dönemde Bakü-Yerevan arasındaki yakınlaşmaya ve Rusya’yla mesafelenmedeki ortaklığa dair önemli bir kanıt sunuyor.

“Azerbaycan'ın öfkesini anlıyorum ve Rusya'nın bu kışkırtıcı eylemlerine karşı mücadelesinde Azerbaycan'a desteğimi ifade ediyorum” diye başlayan Ananyan’ın mesajında dikkat çeken bölüm şöyle:

Ermenistan ve Azerbaycan, son yıllarda Rusya'nın neo-sömürgeci politikalarından zarar gördü. Ermeni-Azerbaycan çatışmasının tek yararlanıcısı, Ermeni ve Azerbaycan kanı pahasına konumunu güçlendiren Rusya oldu.

Ermenistan ve Azerbaycan, Rusya'nın askeri-politik etkisini azaltma konusunda doğal müttefiklerdir. Akıllı olmalı, bir barış anlaşması imzalamalı ve Rusya'nın bölgemizdeki olumsuz etkisine son vermeliyiz.

Ermenistan'ın Türkiye ve Azerbaycan ile iyi ilişkiler kurmadan gerçek anlamda bağımsız olamayacağına inanıyorum. Aynı şekilde Azerbaycan da Ermenistan ile gerçek bir barış kurmadan gerçek anlamda bağımsız olamaz.

Açık fikirli olalım. Ülkelerimizi Rusya'nın işgal politikasından birlikte kurtaralım. Rusya'yı ikili ilişkilerimizden çıkaralım.

Birbirimiz hakkında çekincelerimiz olabilir, ancak Rusya'nın bizi işgal altında tutmaya, aramızda savaşlar çıkarmaya ve kanımız pahasına neo-sömürgeci politikasını sürdürmesine izin vermemeliyiz.

Azerbaycan'a Rus etkisini azaltmada başarılar diliyorum. Ermenistan da bu yolda, bunun bir unsuru da Azerbaycan ve Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesi.

Yan yana yaşamaya devam edeceğiz ve ortak çıkarlara ve iyi ilişkilere sahip olabileceğimizden eminim. Tarihi bir adım atalım ve barışı tesis edelim.

Aliyev’in eski danışmanı: Türk askeri üssü Azerbaycan’da konuşlanmalı

Yaşananların ardından bir değerlendirme de Aliyev’in eski danışmanı Eldar Namazov’dan geldi.

İki müttefik ülke olan Rusya ve İran’ın “kendi jeopolitik hırsları” için Azerbaycan’ı bir tehdit olarak gördüğünü savunan Namazov, bu iki ülkenin bölgedeki “işgal” planlarına karşı yapılması gerekenin “Şuşa Deklarasyonu'na ve mantıksal bir sonraki adımına dayanarak bir karar almak ve kısa sürede bölgedeki en büyük Türk askeri üssünü Azerbaycan topraklarına konuşlandırmak” olduğu fikrini paylaştı. Ayrıca bu üssün bir kısmını, “250 milyonluk bir nüfusa ve nükleer silahlara sahip müttefiklerden biri” olan Pakistan Hava Kuvvetleri'ne kiralanması gerektiğini söyledi.

ABD-İsrail ekseni bölgede kazançlı çıkıyor

Güney Kafkasya’daki son gelişmeler, aynı Ortadoğu’da olduğu gibi ABD-İsrail ekseninin çıkarları doğrultusunda ilerliyor.

Suriye’de Beşar Esad’ın düşmesiyle Rusya’nın elini büken, İran’ın da nüfuzunu büyük ölçüde azaltan ABD-İsrail tarafı, burada da sürecin kazananı olma yolunda.

İsrail, Azerbaycan’la uzun süredir yakın bir işbirliği içerisinde. İsrail, Azerbaycan petrolünün önemli bir alıcısı ve insansız hava araçları da dahil olmak üzere askeri teknoloji tedarikçisi.

İsrail-İran çatışması bağlamında da, Azerbaycan'ın İsrail ile ilişkileri önemli ölçüde dikkat çekti. İsrail insansız hava araçlarının ve hatta savaş uçaklarının İran'a saldırmak için Azerbaycan hava sahasını kullandığı iddiaları hala ortada duruyor.

İran'ın sadık bir müttefiki olarak Moskova'nın, Azerbaycan'ın İsrail ile artan uyumunu bir tehdit olarak görüyor olması mümkün.