14 yıldır kapalı olan ve 2020 yılında yeniden üretime geçmesi için milyarlar harcanan Çarşamba Şeker Fabrikası MKE'ye devredildi. İşletme, 365 gün üretim kapasitesine sahip olan devlete ait tek şeker fabrikasıydı.
Aslı İnanmışık
35 yıl önce kurulan ve 14 yıldır kapalı olan Samsun'daki Çarşamba Şeker Fabrikası, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Milli Savunma Bakanlığı'na Makine ve Kimya Endüstrisi'ne (MKE) devredildi.
Samsun'daki Çarşamba Şeker Fabrikası aslında ülkedeki en yeni şeker fabrikalarından biri.
Bugün sıfırdan makine aksamıyla böyle bir fabrika kurmanın maliyeti yaklaşık 150 milyon dolar. Üstelik arazi bedeli bu tutara dahil değil.
Çarşamba Şeker Fabrikası'nın bir önemli özelliği de tesisin ham şeker işleme kapasitesine sahip olması. Yani yılın 365 günü şeker üretebilecek tek şeker fabrikası.
Limana yakınlığı, demiryolu bulunması, hem karadan hem de havadan ulaşım sağlanabilmesi açısından da stratejik öneme sahip.
Ülkede belki de en son kapatılacak fabrika
Fabrikayı yeniden açmak üzere devlet 2020 yılında yaklaşık 5 milyon dolar harcandı. Uzmanlar, bir bu kadar daha harcama yapılabilse fabrikayı yeniden faaliyete geçirebilmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Ancak devlet yeni yatırım yapmak yerine ne kadarının tesise harcandığı tartışma konusu olan mevcut yatırımını da çürümeye terk etti.
Üretmek isteyince pancar bulunuyor: Gündeme gelmesinin en önemli nedeni kıymetli arazisi
1989 yılında açılan fabrika 1050 kişiye istihdam sağlıyordu. 2011 yılına gelindiğinde bölgede şeker pancarı yetişmediği gerekçesiyle üretime ara verdiler.
Türkiye'de devlete bağlı Çarşamba haricinde toplam 14 şeker fabrikası var. Benzer şekilde Türkşeker'e bağlı Susurluk Şeker Fabrikası'nın da ham maddesi yani pancarı yok, bu fabrika yaklaşık bin kilometreden pancar taşınarak çalıştırılıyor. Amasya'daki fabrikada da durum aynı. Ülkenin ilk şeker fabrikalarından biri olan Kırklareli'deki Babaeski Alpullu Şeker Fabrikası'na pancar Konya'nın Karapınar ilçesinden getiriliyor. Kastamonu'daki fabrikanın pancarı da Ankara'dan geliyor. Yani aslında fabrikalara pancar transferi yapmak zor değil.
Ancak bu yöntem Çarşamba Şeker Fabrikası için uygulanmadı. Bunun başlıca sebeplerinden biri de fabrika arazilerinin çok kıymetli olması.
MKE'ye verilecek alan dışında kalan yer ne olacak?
Bu yöndeki ilk adım yıllar önce 800-900 dönümlük bir arazi için geldi. Az kullanılan bu alan, organize sanayiye gitti. Sonra lojmanlar TOKİ'ye verildi. Fabrikanın 760 dönümlük çok değerli arazisi de geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı Makine ve Kimya Endüstrisi'ne devredildi.
Ancak bu karar kamuoyundan gizlendi, Resmi Gazete'de yayınlanmadı.
Öte yandan arazinin geri kalanının ne olacağı ise belli değil.
Bilindik hikaye: Suç işçiye ve çiftçiye atıldı, AKP döneminde kapatıldı
Peki 2011'den 2020'ye kadar fabrikada çalışan işçiler ne yaptı?
Bu konu da özellikle bölgede çarpıtılarak kullanıldı. Yaklaşık 500 işçinin "yattığı yerden" maaş aldığı söylense de durum öyle değil. Fabrika işçileri senede 8-9 ay, evlerini ve ailelerini bırakıp üretim yapan Çorum, Kastamonu, Ağrı gibi diğer şeker fabrikalarına gönderildi.
Çarşamba'da sadece teknik bakımla ilgilenen, mali hesap yapan, park-bahçe işlerini yürüten ve güvenlikten sorumlu kişiler kaldı.
Bölgedeki çiftçiler de desteklenmedi. Doğu'da kullanılan yüzde 10'luk "pancar teşvik primi" bölgedeki çiftçiye sağlanmadı.
Sonunda da fabrikanın kapatılması için "işçiler çalışmadı", "pancar getirmek maliyetli", "ekim yetersiz" gibi söylemler bahane edildi.
2020 yılında "fabrika tekrar açılacak" denilerek köyler gezildi, az sayıdaki çiftçiden pancar ekmesi istendi ve yaklaşık 50 bin ton pancar üretildi. 30 bin ton olarak belirlenen hedefin de üzerine çıkıldı. Bölgede yaşayanlar eğer o dönem fabrika açılmış olsaydı pancar sıkıntısının yüzde 50'sinin karşılanacağını düşünüyor.
Ardından fabrikanın yeniden açılması için devletten 5 milyon dolar yatırım geldi. Ancak pandemi sonrası Çarşamba Şeker Fabrikası'nın yeniden işletilmeye başlaması süreci askıya alındı.

Daha önceki özelleştirme girişimleri engellenmişti
Fabrika daha önce 2 kez özelleştirilmeye çalışıldı. İhaleler, o dönem, fabrikada kuruluşundan itibaren örgütlü olan Şeker-İş Sendikası tarafından biri mahkeme kararıyla biri müzakereyle olmak üzere durduruldu.
Şu anda kalan toplam işçi sayısı 17. Artık işleyen bir yer olmadığı ve dolayısıyla işçisi kalmadığı için fabrikanın şeker üretmeye devam etmesi için pek bir direnç de kalmamış.
MKE'nin bu fabrikada 2 bin kişinin istihdam edeceği söylense de bu açıklamalar pek inandırıcı bulunmuyor.

Söküm işlemi milyonlarca lira olacak, çalışan makinelerin bir bölümü hurdaya çıkacak
Konunun bir diğer boyutuysa fabrikadaki malzemelere ve fabrika binasına ne olacağı.
İçerideki makine ve malzemelerin sökülüp diğer fabrikalara götürüleceği söyleniyor ancak soL'a konuşan eski bir fabrika çalışanı bunun mümkün olmayacağını anlatıyor. Diğer fabrikalarda da makine olduğuna dikkat çekerken, çalışır haldeki tesisatın bir bölümünün kaçınılmaz olarak hurdaya çıkacağını söylüyor.
Böyle olmasa dahi zaten söküm, devir, nakliye işlemlerinin de yüz milyonlarca liralık bir masraf tutacağı düşünülüyor. Bu masraf aslında büyük oranda fabrikanın yeniden işler hale gelmesi için gerekli tutarla örtüşüyor.
Fabrikayı MKE'nin de kullanmayacağı iddialarıysa şimdiden konuşulmaya başlanmış.

Pancar neden ekilmiyor?
Bölgede artık pancar ekimi yapılmıyor. Çarşamba bölgesindeki pancarda verim fazla olsa da, digesyon oranı (pancarın içindeki şeker oranı) örneğin İç Anadolu'ya göre düşük, 11-12 civarında. İç Anadolu gibi rakımı yüksek yerlerde ise bu oran 15-16.
2014 yılına kadar süren bir uygulamaya göre, çiftçilere, pancar digesyonu 9-10 bile gelse, 14 gelmiş gibi ödeme yapılıyordu. Bu dolaylı teşvik uygulamasının kaldırılmasıyla Çarşamba-Bafra bölgesinde pancar ekimi de bitmiş oldu.
Şu anda Çarşamba'da daha çok fındık, Bafra bölgesindeyse çeltik ekiliyor. Çiftçi sayısı da ülkenin geneliyle benzer şekilde azaldı. Bölgede yaşayanların anlattığına göre Çarşamba'da pek genç çiftçi kalmadı.