R.A. isimli kadın şiddet gördüğü ve uzaklaştırma kararı aldırdığı polis memuru eşi M.A.’ya 24 Ekim 2021 tarihinde boşanma davası açtı. İddiaya göre bu davanın açılmasından sonra M.A. eşine karşı düşmanca davranmaya başladı.
Halk TV'den Seyhan Avşar'ın haberine göre 09 Şubat 2022 tarihinde R.A. tanımadığı numaralardan çağrılar aldı. Arayan numaralar cinsel içerikli tekliflerde bulundu. R.A. kendisini arayan bir kişiye “Beni neden arıyorsunuz. Ben iki çocuk annesi bir kadınım” dedi. Bunun üzerine telefondaki şahıs, “Abla senin telefon numaran Pendik Beltur'da erkekler tuvaletinde yazıyor" dedi. Tuvaletteki yazının fotoğrafına ulaşan R.A. söz konusu yazının boşanma aşamasında olduğu eşinin yazısı olduğunu öne sürüyor.
Kaymakamlık kararı tebliğ edilmeden hastaneye götürüldü
Polis memuru M.A. ayrıca Kartal Kaymakamlığı’na başvurarak eşinin akli dengesinin yerinde olmadığını, çevresindekilere saldırdığını iddia ederek bazı belgeler sundu. Kaymakamlık ise R.A.’nın Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürülerek doktor muayenesinin yapılmasına karar verdi. Ancak bu karar R.A.’ya tebliğ edilmeden 19 Ağustos 2022 günü kapısına iki polis memuru gitti. Polisler, “Firari görünüyorsunuz karakolda ifade vermeniz gerek” diyerek ekip arabasıyla R.A.’yı Kartal Selahattin Aslantepe Merkez Polis Karakolu’na götürdü.
R.A. burada tarafına hiçbir bilgi verilmeden ambulansa bindirilerek Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne götürüldü. R.A. hakkında bir kaymakamlık kararı olduğunu burada öğrendi. Hastanede yapılan görüşmenin ardından R.A. birkaç saat sonra serbest bırakıldı. Ertesi gün ise R.A. karakola giderek evden kendisini alan polislerle görüştü. İddiaya göre polisler kaymakamlık kararının uygulanması için polis memuru M.A.’nın kendilerinin üzerinde baskı kurduğunu söylediler.
'El yazısı incelensin' talebi
R.A.’nın avukatı Ekin Baltaş Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği dilekçeyle polis memuru M.A. hakkında suç duyurusunda bulundu. Baltaş öncelikle müvekkiline gelen çağrılarla ilgili polis memuru R.A.’nın HTS kaydını ve R.A.’nın yazısı ise tuvalet kapısındaki yazının bilirkişi tarafından incelenmesini istedi. Baltaş, müvekkilini evden alarak karakola götüren ve iddiaya göre bizzat şüphelinin gelerek kendilerini zorladığını, ambulans yerine polisle alınması gerektiği konusunda ikna ettiğini ifade eden polislerin isimlerinin tespit edilerek ifadelerinin alınması gerektiğini belirtti.
'Nüfuzunu kullanmaktan çekinmiyor'
Dilekçede şu ifadeleri yer aldı:
"Mesleki nüfuzunu her alanda kullanmaktan hiçbir çekince duymayan M.A. öncelikle müvekkile ait olduğu iddia edilen kayıtları Kartal Kaymakamlığı Ruh Sağlığı Birimi'ne sunmuş, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunmuştur. Bunların içerisinde müvekkilin muayene kayıtları bulunmakta ise, müvekkilin kişisel verilerini, kamu görevini kötüye kullanmak suretiyle hukuka aykırı biçimde ele geçirmiş ve yaymıştır. Bununla birlikte şimdiye dek şüpheliden gördüğü şiddet nedeniyle depresyona giren ve bunun için psikiyatrik destek alan müvekkil hakkında idari işlem yaptırmak için çevresinden imza toplayarak müvekkile iftira atmıştır. Şüpheli M.A., müvekkilin kimseye saldırmadığını, şiddet uygulamadığını gayet iyi bilmekte ancak müvekkil hakkında idari yaptırım uygulanması için iftira atmakta ve böyle bir idari karar çıkarttırmaktadır. Nitekim bu suçları işlemek suretiyle müvekkile idari bir işlem uygulanmasına neden olan şüpheli, zorla hastaneye götürülen, burada bir odada tutulan, eşyalarına el konulan müvekkile karşı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu da işlemiş olmaktadır."
5 suçtan işlem yapılsın talebi
Baltaş şüpheli M.A. hakkında, “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, “Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyanda Bulunma”, “İftira”, “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal”, “Kişisel Verilerin Hukuka Aykırı Olarak Verme, Yayma” suçlarından işlem yapılmasını istedi.
