PJAK Eş Genel Başkanı Kerimi: Türkiye'yle barışçıl ilişkiler kurma talebimiz var

"Türkiye'ye hiçbir zaman saldırmadık ve saldırmayacağız" diyen PJAK Eş Genel Başkanı Kerimi, "Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurmak istediklerini" belirtti.

Haber Merkezi

İran'da faaliyet gösteren Kürdistan Özgür Yaşam Partisi'nin (PJAK) Eş Genel Başkanı Emir Kerimi, Türkiye'deki "yeni süreci" desteklediklerini ancak kendilerinin PKK gibi silah bırakma ve fesih kararlarının olmadığını söyledi.

Kerimi "Çünkü İran'da böyle bir zemin yok" dedi. "Türkiye'ye hiçbir zaman saldırmadık ve saldırmayacağız" diye konuşan Kerimi, "Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurmak istediklerini" belirtti.

'PKK'nin olumlu yanıtı barış ve demokrasi için büyük umutlar doğurdu'

PKK'nin omurgasını oluşturduğu Kürdistan Topluluklar Birliği'nin (KCK) üyesi olan PJAK, Türkiye ve İran'ın "terör örgütleri" listesinde yer alıyor. Türkiye, PJAK'nin PKK'nin İran kolu olduğunu savunuyor. PJAK ise PKK ile organik bir ilişkilerinin olmadığını belirtiyor.

PJAK Eş Genel Başkanı Emir Kerimi, BBC Türkçe'nin gündeme dair sorularını yanıtladı.

Kerimi, Öcalan'ın çağrısını tamamen desteklediklerini belirtiyor ve "Bunu Türkiye ve tüm Ortadoğu için büyük bir demokratik değişim şansı olarak görüyoruz" diyor. Örgüt açısından yaşanan değişikliklerin "stratejik olduğunu" ve "PKK'nin ciddi olduğunu" savunan Kerimi, Türkiye'yi ise eleştiriyor:

"Bu çağrı ve PKK'nin olumlu yanıtı barış ve demokrasi için büyük umutlar doğurdu. Ne yazık ki şu ana kadar Türkiye devleti bu meseleyi oldukça taktiksel bir şekilde ele alıyor ve bu yönde adım atmaktan kaçınıyor."

Silah bırakmaya yaklaşım: 'Nasıl savunmasız kalabiliriz?'

Bu süreçte Türkiye, PKK dışında PJAK ve Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri'nin (YPG) de silah bırakması gerektiğini savundu.

Kerimi ise PJAK'nin gündeminde silah bırakma veya fesihin olmadığını belirtti. Kerimi "Kürt sorununun demokratik çözümü için demokratik mücadele ve diyaloğu" savunduklarını ifade etti.

Neden silahlı bir yöntemi seçtiklerini ise "koşullar ve baskıcı politikaları" üzerinden açıkladı. Bununla birlikte Kerimi, "PJAK, hiçbir zaman ulusal kurtuluş savaşı ve silahlı mücadele stratejisini gündemine almamıştır" dedi.

Kerimi kendilerinin neden PKK gibi silah bırakma kararı almadıklarına dair soruya ise şu yanıtı verdi:

"Bizim algımıza göre Öcalan'ın çağrısında silahlı mücadelenin temel strateji olmaktan çıkarılması vardı. Silah bırakmak, aşamanın ilerlemesi ve siyasi-hukuki güvenceler sağlanması halinde gerçekleşecek pratik bir adımdır. İran'da böyle bir zemin yoktur. İran rejimi her türlü farklı düşünceyi şiddetle bastırıyor ve mücadele eden insanları idam ediyor. Bu gerçek, Kürt meselesinde daha da belirgin; idamların çoğu Kürt eylemcilerden ve Kürt mahkumlardan oluşuyor. Öğretmeni, çevre aktivistini, kadın hakları savunucusunu idam eden bir rejime karşı nasıl savunmasız kalabiliriz?"

'Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurma talebimiz var'

Türkiye, geçmişte dönem dönem bazıları İran'la koordineli ve eş zamanlı olmak üzere PJAK'nin yönelik operasyonlar düzenledi. Kerimi, birçok üyelerinin öldüğünü söylediği bu operasyonları eleştirdikten sonra şöyle devam etti:

"Bizim Türkiye devletinden herhangi bir talebimiz olmadı, bu nedenle bu devletle bir sorunumuz yok. Türkiye devletinin bize karşı tutumu, bu devletin kronik Kürt fobisine dayanmaktadır. Türkiye'ye karşı hiçbir eylem gerçekleştirmedik ve gerçekleştirmeyeceğiz. Türkiye devletiyle normal ve barışçıl ilişkiler kurma talebimiz var ve bu konuda hazır olduğumuzu belirtiyoruz."

Kerimi, Türkiye'de bazı siyasi kesimlerin PKK'nin silah bıraksa dahi bu süreçte silahlarının bir bölümünü YPG ve PJAK'ye aktarılabileceğine dair iddiaları da yanıtladı. Kerimi, "Hayır, böyle bir şeyi mümkün görmüyoruz. PKK, Türkiye devletiyle çözüm arayışındayken neden silahı başka yerlere taşısın?" dedi.

'PJAK savaşı başlatan taraf olmayacak'

PJAK ile İran yönetimi arasında 2011'den bu yana fiili bir ateşkes bulunuyor. 

"Peki İsrail ile İran arasındaki son kriz PJAK'ın durumunu etkiler mi?" sorusunu yanıtlayan Kerimi, savaşı başlatan tarafın kendileri olmayacağını belirtti ve şöyle konuştu:

"Her ne kadar İran bu ateşkesi ihlal etmiş olsa da biz hâlâ ona bağlıyız. PJAK asla savaşı başlatan taraf olmayacaktır. İsrail ve İran arasındaki savaş bizim ve halkımızın savaşı değildir, tarafı değiliz. Sorunların demokratik yollarla çözümünü arıyoruz. Sadece bize saldırı yapılır ve halkımız katliamla tehdit edilirse, meşru savunma hakkı gereği kendimizi savunacağız."

'Özerklik ilan etmedik'

PJAK, İsrail-İran çatışmasıyla ilgili 14 Haziran tarihinde yayımladığı yazılı açıklamada "Kendini yöneten demokratik bir toplumun inşası için tüm halkları seferber olmaya çağırıyoruz" ifadesini kullandı ve "özyönetim çağrısı" yaptı.

Kerimi, bu ifadelerle PJAK'nin tam olarak ne demek istediğini, bunun bir özerklik çağrısı anlamına gelip gelmediğine ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

"Bildirimizde özerklik ilan etmedik. Kendi kaderini ve yönetim biçimini belirlemek halkın en doğal hakkıdır. Bildirimizde halkımıza, mevcut kriz ortamında devletten bir beklenti içinde olmadan inisiyatif alarak kendi işlerini yürütmeleri ve temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli komiteler kurmaları çağrısında bulunduk."

İran-İsrail: 'Biz savaş taraftarı değiliz'

Kerimi, PJAK'nin İsrail'in İran'a yönelik saldırılarından memnuniyet duyduğunu ilişkin yorumlara karşı çıktı. Kerimi, "Savaşın acılarını herkesten iyi biz biliriz. Hiçbir savaşta bizi sevindirecek bir şey yoktur. İran-İsrail savaşı olsun ya da olmasın, biz halkımızın hakları için mücadelemize devam ederiz" dedi.

Kerimi, "Çokça söylediğimiz gibi; savaş özgürlük ve demokrasi getirmez. Biz savaş taraftarı değiliz. Özgürlük ve demokrasiyi getiren, halkların, kimliklerin ve ezilen kesimlerin yürüttüğü demokratik mücadeledir" dedi.

Mazlum Abdi: 'Türkiye ile doğrudan temas halindeyiz, SDG Suriye'deki yeni ordunun doğal bir parçası olacak'
abdi