Erdoğan'a seslenen Özel, "Biz terörsüz Türkiye'de varız. Siz de tutuksuz yargılamada var olun. Türkiye'de tansiyon düşsün borsa çıksın bu milyar dolarlık rezervler boşu boşuna yanmasın daha çok kimse bu işlerden zarar görmesin" dedi.
Haber Merkezi
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün akşamki Silivri mitinginin ardından bu sabah Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nu ziyaret etti. İmamoğlu ve tutuklu bürokratlarla görüşen Özel, ziyaretin ardından basın açıklaması yaptı.
Konuşmasında Erdoğan'a seslenen Özel, "Biz terörsüz Türkiye'de varız. Siz de tutuksuz yargılamada var olun. Türkiye'de tansiyon düşsün borsa çıksın bu milyar dolarlık rezervler boşu boşuna yanmasın daha çok kimse bu işlerden zarar görmesin. Bizim diyeceğimiz söyleyeceğimiz bundan ibarettir" dedi.
HalkTV'nin haberine göre, Özel şöyle konuştu:
"Zorla olmayanı çıkarıp gönlünüzü yapmayacağımıza göre siz hatanızı kabul edeceksiniz arkadaşlarımız çıkacak. Terörsüz Türkiye tutuksuz yargılanma, toplumsal uzlaşı bunların hepsi birden bir zeminde olabilir. Bir taraftan terörsüz Türkiye derken Abdullah Öcalan'ın kurduğu parti PKK partisiyle bir müzakere, bir uzlaşı kurucuların birbirine teşekkürü giderken Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu partinin namuslu belediye başkanlarıyla böyle hesaplaşma olmaz.
Atatürk'ün kurduğu partinin genel başkanıyla onun partisiyle bu tip bir ilişki içine giremezsiniz. Bugüne kadar demokrasiyi borçlu olduğunuz partiyle çatışma yaşayıp 45 yıldır terör eylemleri yapan bir partinin kurucusuyla bu süreci götüremezsiniz."
İBB soruşturması: 'Ahtapotu senden başka gören var mı, yok'
Erdoğan’ın İBB için “Uluslararası ayağı olan, kolları Anadolu'ya uzanan ahtapot tipinde bir suç örgütü ortaya çıktı” sözlerine de yanıt veren Özel, "Tayyip Bey ispat et. Bir ahtapot gördüm. Kafasını burada gördüm. Kollarını Anadolu'da gördüm. Bir bacağını yurtdışında gördüm. Senden başka gören var mı, yok." dedi.
Bahçeli'nin İmamoğlu'nun tutuklandığı soruşturmalar kapsamında yaptığı ilk açıklamayı hatırlatan Özel, İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanması hakkında konuştu. "Eğer Devlet Bey geçmiş dönemde olduğu gibi 'Suçlu varsa yargılanıp ceza alsın, yoksa beraat etsin' diyorsa o beraatın zamanı geldi. Bir ricada bulunsun. İddianame yazılsın. Tutuksuz yargılama yapılsın" ifadelerini kullandı.
'Demokrasi tokadını yediler, akıllanmadılar'
Özel'in açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Ankara'dan buraya siyasi bir operasyonla yollanmış başsavcı 'Git bak elinle koymuş gibi bulacaksın' denen hiçbir şeyi bulamamaktadır. Çünkü yoktur. Geçmişte hatırlayın seçimleri iptal ederlerken hiçbir şey olmamışsa da mutlaka bir şey olmuştur diyenler efendim seçim mundar oldu diyenler neden tekrar ediyorsunuz diyene 'Çünkü çaldılar' diyenler bakın görün şimdi çalamayacaklar Osmanlı tokadını yiyecek diyenler bu milletten 2 ay sonra demokrasi tokadını yediler, akıllanmadılar.
Erdoğan'ın 'Bir ay sonra birbirlerinin yüzüne bakamayacak halde olacaklar' diyorlardı. Ailelerinin yüzüne bakamayacak halde olacaklar diyordu. Ben biraz önce Ekrem Başkan'ın yüzüne baktım. Aile görüşünde ailelerinin yüzüne bakıyorlar. Biz ailelerimizin yüzüne bakıyoruz.
'Kanıt yok, delil yok, MASAK raporu yok'
Tayyip Bey'in bir aya kadar her şey ortaya çıkacak dedi. Dün 55. gün diyor ki 'Ne gördün? Bir ispat gördün mü?' Yok. Kanıt yok. Delil yok. MASAK raporu yok. Orayı basıyor, buraya bakıyor. Rüşvet var dedi. Para yok. İçinde dedi çantadan jammer çıktı. Jammer kullanmanın suçu yok. Niye jammer aldınız dedi. AK Parti dönemindeki iktidarlarda AK Partili belediye başkanlarının aldığı çıktı. Hatta onların jammerlı araçlarının olduğu çıktı. Rüşvet, para dediği yerden jammer çıktı. Jammer almış bunlar suçlu dedi.
Öyle bir noktada ki sistem tıkandı. Onlar ispat edemiyorlar. Bizim de anlatacak bir suçumuz yok ki söylesin arkadaşlar itiraf etsinler. Bakın bir suç varsa ve itiraf edilirse delildir. Bir suç yoksa ve yalanla savcı hatırı için söylenirse iftiradır. İtiraf da iftira arasında kelime farkı yok. Diziliş farkı var. İtiraf bulamadığı yerde iftira isteyen savcının istediği iftirayı tut ki buradan iki kişi attı. Güya kendini kurtardı. Kurtaramıyor da. Niye kurtaramıyor? Çünkü etkin pişmanlık meselesi indirim konusu sadece."
'Valinin, kaymakamın yetkilerini konuşalım'
Erdoğan'ın belediyelerle ilgili dün yaptığı açıklamalar sorulan Özel şu yanıtı verdi:
"Birincisi belediyelerle ilgili yeni bir yapı kurulması yıllardır Cumhuriyet Halk Partisi'nin, AK Partili belediyelerin de şikayetlerini taşıyarak aktardığı bir husus. Belediyelerin çoğu elindeyken bu düzen iyi şimdi belediyeleri kaybetmiş oturalım yeniden konuşalım.
Valinin, kaymakamın yetkilerini konuşalım. Aynı olağanüstü hal kalkarken terörle mücadele yasasının içine nasıl OHAL yetkileri koydular. Şimdi kayyumlar kalkacakken vali kaymakamların yetkilerini, kayyumken yetkilerini bir yere koymaya kalkıyorlarsa bu olacak iş değil. Ama yerel yönetimleri güçlendirmek onların şeffaf ve adil denetimi bizim en çok isteyeceğimiz iş. Zaten yerel yönetimleri kimin denetleyeceği belli."
'DEM Parti ile AKP arasındaki pinpon mücadelesini takip ediyorum'
Özgür Özel şöyle devam etti:
"Suriye'deki durum meselesini, ben DEM Parti ile AKP arasındaki pinpon mücadelesini topu karşı tarafa atma meselesini dikkatle takip ediyorum. Bana bu konuda bir bilgi verilmiş değil ki.
Ama birisi başka söylüyor, birisi başka söylüyor. Ama okuduğumuzdan duyduğumuzdan çağrıdan, çağrının dilinden çağrının coğrafyasından çağrıdan sonra örneğin Devlet Bey itiraf etmedi mi? Söylemedi mi bazı PKK'lıların gidip Suriye'ye katılması konusunun gözetilmesi meselesinin karşılıklı olmasını, bazılarının şunu yapmasını bazılarının bunu yapmasını.
Şimdi Sayın Bahçeli'nin dediklerinden anlaşılan şu. Devlet adına görüşmeyi yapanlar birtakım taahhütlerde bulunmuşlar. Birtakım pazarlıklar yapmışlar. Devlet Bey de bunun ipuçlarını söyleyip duruyor. Tayyip Bey ise kendi milletvekillerine diyor ki 'Pazarlık yok. Anlaşma yok. Gidin bunu anlatın' Şimdi Devlet Bey'in ifadeleri Tayyip Bey'in argümanlarını çökertiyor. Tayyip Bey'in davranışları da Devlet Bey'in ortaya attığı sözü paspas ediyor. Devlet Bey bu işe ne kadar daha dayanacak? Tayyip Bey tarafından söylediği sözün yerde bırakılmasına ya da Tayyip Bey ne kadar bu kadar her şey ayan beyanken gidin gidin anlatın onlara pazarlık yok. Terörsüz Türkiye demek tek taraflı silah bırakmak demek."
Lozan tartışması: 'AK Parti ve MHP'ye sormak lazım'
PKK açıklamasındaki Lozan referansı içinse şu değerlendirmeyi yaptı:
"Tayyip Bey'e soracaksınız, Devlet Bey'e soracaksınız. Muhatabına soracaksınız. Ben sürecin bilgilendirilmeyen herhangi bir tarafında olmayan mümkün olduğu kadar dışında tutulmaya çalışan ama terörü istemeyen çatışma bitsin diyen teröre giden paralar bu milletin insanlarına, bu ülkeye harcansın isteyen pozitif yapıcı, iyi niyetli taraftayım. Ama ben müzakere etmiyorum ki terör örgütüyle Lozan'ı yazdı diye.
Biz kendi pozisyonumuzu tarif ettik. Lozan'ı nasıl gördüğümüzü Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesini nasıl gördüğümüzü. Biz kuran taraftayız. Biz Lozan'ı Türkiye'nin tapu senedi gören yedi cihana da bunu kabul ettiren taraftayız. O yüzden öyle. O meselelerin hepsini AK Parti ve MHP'ye sormak lazım."
'Çözüm ve demokrasi'nin bilançosu: Bir günde esas bu adımlar atıldı | ![]() |