Özel okullarda yüzyüze eğitim: İstismar ve vurdumduymazlık

Özel okullar yüzyüze eğitime çok daha önce başladı. Velilerin kaygılarını istismar eden pek çok okul ara sınıfları da katmış olarak ve sınırlı önlemle işini sürdürüyor.

Haber Merkezi

MEB’e bağlı devlet okullarında bakan Ziya Selçuk’un yaptığı açıklamalar doğrultusunda yüz yüze eğitime başlanırken birçok özel okuldaki uygulamalar bu planlamanın tamamen dışında gerçekleşti.

Ziya Selçuk özel okullarda Ağustos ayı ortası itibariyle uzaktan telafi eğitiminin başlatılabileceğini açıklamıştı. Bunun hemen ardından birçok özel okul “kurs” adı altında 8. ve 12. sınıflar öncelikli olmak üzere yüz yüze eğitimlere başladı.

Biraz daha gözünü karartmış patronlar çocuklarının eğitimleri için endişe duyan velileri ve denetimsizliği fırsat bildi ve ara sınıfları da yine bu kapsamda yüz yüze eğitim için okullara çağırdı.

Bu sırada okullarda hijyene yönelik alınan önlemlerin tamamen göstermelik olduğu görüşü çalışanlar arasında yaygındı.

Yeni oyuncak: Okulum Temiz Belgesi 

Veliyi, öğrencisini okula göndermeye ikna etmek için TSE onaylı “Okulum Temiz Belgesi” almak için yarışa giren özel okullarda alınan önlemler okul içi alanlara dezenfektan koymaktan öteye geçmezken çalışanlara maske dahi temin edilmiyor. Azaltılan temizlik personeli sayısı ise detaylı bir hijyen sağlamayı mümkün kılmıyor.

Bununla birlikte, yüz yüze eğitim için okulda bulunan öğrenci sayısının artmasından dolayı sınıf, yemekhane gibi kapalı alanlarda daha fazla öğrenci ve öğretmen bir arada bulunmak zorunda kalıyor. Salgının artarak yayılmaya devam etmesine ve henüz kesin bir tedavi yönteminin bulunamamış olmasına rağmen her gün binlerce öğretmen ve öğrenci hijyen koşullarının çok da sağlanmadığı özel okullarda eğitim-öğretime devam etmeye çalışıyor.

Özel okullardan irtibat kurduğumuz çalışanlar, öğretmenlerin Covid-19 pozitif çıksalar da raporlu sayılmayıp evden çalışmaya zorlandıklarını, önlemlerin yetersiz olduğu ve ötesi için çaba gösterilmediğini ve pozitif vakaların okullarca örtbas edildiğini söylüyor.

Öğretmenler vakaların okul yöneticilerince gizlendiğini ve duyurulmasına engel olunduğunu söylüyorlar. Görüştüğümüz öğretmenlere göre bu da özel okul pazarlamacılığının bir parçası.

Hak gasplarında geri adım yok

Çoğu özel okulda eğitim tam zamanlı ve yüz yüze devam ederken patronlar çalışanlarına karşı uygulamaları zorunlu olan maaş ve sigorta ödeme yükümlülüklerinden kısa çalışma ödeneği sayesinde kaçınmış oluyor. Kısa çalışma ödeneği şartlarını sağlamayan öğretmenler ücretsiz izne veya istifaya zorlanıyor. 

Kısa çalışma ödeneğinden yararlanan öğretmenler ise sözleşmelerinde belirlenen miktarın çok daha altında bir ücrete çalışmak zorunda bırakılıyor. Diğer taraftan sigorta gün sayıları ya eksikli görünüyor ya da hiç yatırılmıyor. Patron cephesi, kârının önünde en büyük engel olarak gördüğü öğretmen maaş ve sigortasından böylelikle devlet eliyle kurtulmuş oluyor.