Devlet okullarında yeni öğretim yılının başlamasına birkaç hafta kala belirsizlikler, biraz da bilinçli olarak sürdürülüyor. Öğrenci velileri, öğretmenler ve okul yöneticilerinin ortak hissiyatı, bakanlığın yüzyüze eğitimi başlatmayacağı yönünde. İstanbul'da bir devlet okulunda öğrenci olan Neslihan'ın annesi "Daha önce 21 Eylül'de ilan edildiği gibi başlasa bile bunun bir hafta bile sürmeyeceğini düşünüyordum ama giderek yüzyüze eğitimin bir gün bile yapılmayacağını düşünüyorum" diyor.

Bu düşünceye neden sahip olduğunu, ortaokul son sınıfa geçen kızıyla ilgili yaşadıklarını konuşuyoruz.

Okullar açılmadı ama okul heyecanı başladı galiba. Nasıl gidiyor?

Okul heyecanı bile değil, okul koşuşturması başladı bizim için. Geçen hafta bir haber geldi, velilerden bir gruba yeni yıla başlarken sınıfların karıştırılacağı söylenmiş. Üç yıl boyunca birlikte okudu bu çocuklar. Tamam öyle çok kardeş olmadılar belki, her okulda olan türde sorunları da yaşadılar ama bunlar da zaten eğitimin parçası. Üstelik öğretmenlerimizden de memnunduk. "Nereden çıktı şimdi bu?" diyerek okula gittik.

Okul müdürü ve muaviniyle 7-8 veli toplandık. Pandeminin ortasında bunu yapmalarının iyi olmayacağını söyledik. Sınıfları dağıtıp yeniden karıştırmak gerçekten çok saçma. Bir yandan çocuklar tanımadıkları arkadaşlarla pandemi koşullarında kaynaşmaya çalışacak, bir yandan eski sınıf arkadaşlarıyla temasları süreceği için hastalık riski artacak.

Bayağı sert bir tartışma yaşandı. Sınıfların mevcudunun bazı sınıflarda 40'a çıktığını, bakanlığın bunu 25'e indirmek için talimat verdiğini söylediler. Bunu neden tamamını tekrar karıştırarak yaptıklarını sorduğumuzda, böylesinin daha doğru olduğunu söylediler.

"Okullar açılmazsa hiç, o zaman ne olacak" diye sorduk. Sonuçta düşünün, uzaktan eğitime geçecekler ve birbirini daha önceden tanımayan çocuklar, belki daha önce derslerine gelmemiş öğretmenlerle bilgisayar başında birbirlerine bakacaklar.

O zaman müdür tam şöyle dedi: Böyle bir durumda sınıfları yeniden oluşturmayız zaten!

Biz "ya sadece iki gün ders yapılır da sonra uzaktan eğitime geçilirse ne olacak" diye sorduk.

Buna yanıt verdi mi?

Yok, müdür bey, müdür muavini ve biz veliler karşılıklı gülümsedik. Müdür bey, diğer sınıflarda böyle bir karma işlemi yapılmadığını, sadece son sınıflar için öğretmenler olarak bu karara vardıklarını ama konuyu sonraki öğretmenler kurulu toplantısına taşıyacağını söyledi.

Yapıldı mı bu toplantı?

Evet evet. Yapılmış olmalı, bu seminer takviminde ilk güne yazılmış olan toplantı galiba. Okullar açılmayacak diye düşünmem bununla ilgili, bu toplantıdan sonra bize herhangi bir duyuru yapılmadı ama sınıfların karıştırılmasından vazgeçmişler. "Bakanlık talimat verdi, sınıf mevcutları düşürülecek, bunun için öğrencileri karacağız" derken ne değişmiş olabilir ki? Ya salgın tehlikesi geçti, ya salgın nedeniyle sınıfları küçültmenin gerekmediğine karar verdiler, ya da zaten yüzyüze eğitim filan yapılmayacak diye düşündüler.

Peki telafi eğitimleri, hazırlık kursları? Bunlarla ilgili bir gelişme olmadı mı?

Telafi eğitimleri denilen, yani geçen yılın konularıyla yüzyüze eğitim için başvuruları aldılar. Biz başvurmadık, bilmiyorum nasıl yapacaklar. Hazırlık kursları için 7 Eylül'de başlayacak diyorlar. Sonuçta hazırlık kurslarına zaten tüm okulda sadece son sınıflardan başvuran öğrenciler katılacak. Herhalde bunun için bir yüzyüze eğitimi planlarlar. (Gülerek) Gerçi onu da son dakikada zooma filan çevirirlerse şaşırmam.

Yalnız, bakanın açıklamalarında zaten tüm sınıflarla başlamayacağı söyleniyordu. Yani aslında zaten sadece son sınıflar girecek derslere?

Bilmiyorum, orası bende bir türlü tam aydınlanmadı ama iyi ya işte, düşünürseniz zaten tüm okul boş olacaktı, son sınıfları bölebildikleri kadar bölüp daha az sınıf mevcuduyla ders yapabilirlerdi. Bundan vazgeçtilerse, okul filan açılmayacak demektir.