Mevcut YÖK düzeninde fakülte dekanlarının belirlenmesinde üniversite öğretim elemanları söz sahibi değilken, yakın zamana kadar ODTÜ ve Boğaziçi gibi kimi üniversitelerde öğretim üyelerinin iradesini dekan seçimine fiilen yansıtan bir işleyiş benimsenmişti.

ODTÜ'de dekanların belirlenmesi için her fakülte içinde bir eğilim yoklaması gerçekleştiriyordu. Bu eğilim yoklamaları Rektörlükle işbirliği içinde fakülteler tarafından organize ediliyordu. Oylamada en yüksek desteği alan kişi Rektörlük tarafından YÖK'e dekan adayı olarak sunuluyordu. Yani ODTÜ Rektörlüğü YÖK sistemine rağmen öğretim üyelerinin iradesini göz önüne alacak şekilde dekan atanmasını sağlıyordu. 
 
Ancak bu durum yakın zamanda değişti. Kendisi de atama usulüyle göreve gelen Rektör Mustafa Verşan Kök yönetimi 2020 yılında bir dizi fakültenin dekanının atama sürecinde eğilim yoklaması sürecini işletmedi. Rektörlüğün bu tavrı o süreçte ODTÜ Öğretim Üyeleri Derneği ve ODTÜ Eğitim-Sen gibi kurumlarca protesto edilmişti.

Haziran'da yaşanacak İİBF dekanlık ataması sürecinin nasıl gerçekleşeceği ise merak konusuydu. Dün ODTÜ İİBF öğretim üyeleri tarafından üniversite kamuoyuna yapılan açıklamada, fakülte öğretim üyelerinin bu sefer Rektörlükten yeşil ışık beklemeden kendi kurdukları bir komisyon ile eğilim yoklaması gerçekleştikleri açıklandı. Rektörlüğün sürece davet edilmesine rağmen cevap vermediği de belirtildi.

Açıklamada, 18 Mayıs tarihinde elektronik ortamda gerçekleştirilen oylamaya Fakülte'ye bağlı 81 öğretim elemanının 73'ünün katıldığı ve oyların %88'ini tek bir adayın aldığı kaydedildi.

İİBF öğretim üyelerinin ortak iradeleri ile dekan belirleme geleneğini sürdürmesi üniversite içinde takdir toplarken, bazı öğretim elemanları da fakültenin ezici çoğunluğunun desteklediği öğretim üyesini dekan adayı olarak YÖK'e sunması konusunda Rektör Kök'e çağrıda bulundular.