İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze'de devam eden saldırılara ilişkin önceki gün basın toplantısı düzenledi.

Savaş sürecinde İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant'la düzenli olarak basın toplantısı düzenleyen Netanyahu'nun son basın toplantısını tek başına yapması dikkat çekti.

Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant'ın ayrı basın toplantısı düzenlemesine ilişkin soruya, "Savunma Bakanına bu akşam bir ortak basın toplantısı düzenlemeyi önerdim. Karar onun kararı" yanıtını verdi.

Yaşananlar, ikili arasında soğuk rüzgar estiğine dair iddiaları güçlendirdi.

İsrail basını: İkili arasındaki gerilim derinleşiyor

İsrail'de yayın yapan Maariv gazetesi, Gallant'ın Netanyahu'nun ortak basın toplantısı teklifini reddetmesini, "Tercihini yaptı" başlığıyla duyurdu.

Tel Aviv merkezli gazeteye göre, ikili arasındaki gerilimin ana nedeni, Netanyahu'nun, 110 İsrailli esirin Hamas'tan alınması sürecinde Gallant ve Benny Gantz'ın da dahil olduğu savaş hükümetini yeteri kadar başarıya ortak etmedi. 

Haberde, Netanyahu'nun Ekim ayında X'te yaptığı, "ordunun Hamas'ın saldırısına ilişkin istihbaratın öngörüsünde başarısız olduğuna" içerikli paylaşımını daha sonra silmesi, Gallant'la aralarındaki gerginliğin güçlü bir işareti olarak yorumlandı.

Haberde, ikili arasındaki anlaşmazlığın uzun zamandır sürdüğü ve 7 Ekim'den bu yana büyüdüğü ifade edildi.

'Siyasi hedefle askeri hedefin uyuşmadığı anlaşılıyor'

Cumhuriyet yazarı Mehmet Ali Güller de, bugünkü köşe yazında Netanyahu-Gallant gerilimini gündeme taşıdı.

Gazze için siyasi hedef belirleyen İsrail hükümetiyle o siyasi hedefe hangi askeri hedeflerle ulaşılacağını belirleyen kuvvetler arasında bir çelişki olduğunun anlaşıldığına dikkat çeken Güller, İsrail hükümetinin “Hamas’ı bitirene kadar savaş”, ordunun ise “esirleri kurtarana kadar savaş” dediğine işaret etti.

"Sahadaki uygulayıcılar genelde gerçeğe daha yakın olurlar. İsrail ordusunun da Gazze’de Hamas’ın bitirilemeyeceğini hükümet üyelerine göre daha net tespit etmiş olabileceği büyük olasılık" diyen Güller, İsrail için "Gazze’de Hamas’sız bir çözümün" gerçekçi olmadığını ifade etti.

7 Ekim başarısızlığının faturasını kimin ödeyeceği sorununun da bir iç çatışmaya dönmüş durumda olduğunu söyleyen Güller, "Netanyahu, bu konuda güvenlik ve istihbarat birimlerini suçladığı açıklamasını silmek ve kurumlardan özür dilemek zorunda bile kalmıştı. Güvenlik ve istihbarat birimleri ise gazetelere belge sızdırarak birbirlerini suçluyorlar" dedi.

Likud Partisi içinde tartışma

Olayın ardından Netanyahu'nun partisi Likud'un meclis üyeleri ve bakanları arasında yapılan toplantıda, bazı parti üyelerine ve savunma yetkililerine dönük "sadakatsizlik" suçlamaları yapıldı. Söz konusu toplantıda partili savunma bakanı Gallant yine yer almadı.

The Times of Israel'de yer alan habere göre, Likud partili meclis başkanı yardımcısı Nissim Vatori, toplantıda "Gallant Likud'u terk mi etti? O nerede? Artık bu işin bir parçası değil mi? Savaş kabinesinin bakanı Benny Gantz'ı dudağından mı öptü?" diyerek, Gallant'ın Gantz'la işbirliği içinde olduğunu öne sürdü. Vatori, Netanyahu'ya "Sonunda Gantz'la Gallant'ın dudak dudağa öpüşmediği bir basın toplantısını tek başına yapmanız iyi olmuş" diye seslendi.

Netanyahu, buna karşılık Gallant, Gantz ve diğer güvenlik yetkilileriyle tam işbirliği içerisinde çalıştığını dile getirdi. Netanyahu, "Ortada bir savaş kabinesi, bir genel kabine ve bir hükümet var. Az vakitli işler, kısıtlı odaklanmayla yapılabiliyor. Büyük kararlar genel kabineye yönleniyor, gündelik kararlar da her gün savaş kabinesinde ele alınıyor" dedi.

Likudlu meclis üyesi Tally Gotliv'se, Vatori'nin Gallant'a dönük tavrını "saygısızlık" diye eleştirdi. Gotliv, ayrıca İsrail ordusu sözcülerinden Daniel Hagari'yi "sağ olmayan söylemleri kullanmakla" suçladı.

Toplantıda söz alan Adalet Bakanlığı görevlisi David Amsalem'se, Netanyahu'ya muhalefet edenlerin "Bolşevik" olduğunu iddia etti. Amsalem, "Hükümetin düşmesi durumunda sol yükselecek ve Filistin devleti kurulacak. Bunlar bizi yok sayan Bolşevikler olacak ve tüm devlet işlerini kontrol edecek" ifadelerini kullandı.

Netanyahu, söz konusu kişileri "savaş döneminde dikkatli konuşmaya ve birlik içinde hareket etmeye" davet etti. Bunun üzerine Amsalem, toplantıyı terk etti.