23 Ocak 2022 Pazar günü saat 18.30’da sahnelenecek olan Nâzım’ın “Yolcu” oyunu, yazıldığı 1941 yılından günümüze seslenerek, yalnızlık ve yoksulluğa itilmiş insanların yazgıları zannettikleri karanlık ve bunalımdan dayanışma ve mücadele ile çıkabileceklerini de vurgulamaktadır.  

“Bırak… Konuşayım… Konuşmak istiyorum… Muhasebe meselesi…Biz, fena insanlar değildik. Fena olduk. Fena yaptılar. Sonra… Işığı gördüm… Dünyayla, hayatla bağ meselesi…”

Yokluk, yoksulluk, açlık, sefalet, savaş, zorbalık pekâlâ geride kalabilirdi; yobazlık, bağnazlık, cehalet yok edilebilirdi ancak bunların tek bir şeye hizmet ettiğini Nâzım çok iyi biliyordu: hayata şekil verenler, üretenler bir araya gelemesin, ayağa kalkamasın, patronun cebi dolsun ve sömürü devam etsin…

Nâzım, bu anlamda her daim hayatı yaratanların şairiydi. Büyük bir enerji ve yaratıcılıkla, aklıyla, yüreğiyle, emeğiyle hayatı yaratanların, kendi güçlerinin farkına varmasını sağlamaya uğraşıyordu. Umut ancak bu şekilde var olabilirdi:

“Pencereyi kapatma… Pencereler kapandığı için… belki de… bunun için fena olduk… Senin bir dalgan varmış hani. Daha güzel, daha haklı insanlar… O dalgayı kaybetme…”

Büyük şair Nâzım’ı Türkiye’nin ve dünyanın tüm emekçileri ile, genciyle, yaşlısıyla, kadınıyla, erkeğiyle, kol kola, omuz omuza bir dayanışma ile anıyoruz. İyi ki doğdun Nâzım!